Hitler dönemine hangisi daha çok benziyor?
Ergenekon soruşturmasında gözaltılar sürdükçe, eleştiriler de yoğunlaşıyor! Neymiş? “Yapılanlar, engizisyon dönemini hortlatmış!”
Neymiş? “Siyasi iktidara ne kadar muhalif kişi var ise, hepsi sanık durumuna düşürülüyormuş!”
Neymiş? “Bu tür baskı ve yıldırmalar, Mussolini İtalyası’nda ve Hitler Almanyası’nda yaşanmış”mış!
Acaba bu eleştiriler doğru mu?
Gözaltına alınıp sorgulananların, serbest kaldıklarında yaptıkları açıklamalara bir bakın.. Tutuklananların, avukatlarının verdikleri beyanatlara bakın..
Kemal Alemdaroğlu’ndan, İlhan Selçuk’a kadar, Kemal Gürüz’den Mustafa Balbay’a kadar.. Aklınıza kim geliyorsa, bakın açıklamalarına.. Bir tanesi bile, “İfadem alınırken, bana elektrik verdiler, copla dövdüler” diyeni varmı?
“Ohaaa! Çüşşş! Hangi dönemdeyiz be adam. Ne elektriği, ne copu!” diye karşı çıkacaksınız hemen..
Durun biraz, sakin olun..
Bugünkü gözaltıları, Hitler ve Mussolini dönemi ile karşılaştıran ve benzer bulan ben değilim ki, sizsiniz!
Hitler döneminde elektrik verme, coplama bile yoktu aslında. Örneklemeyi birkaç kademe yukarıdan başlattım ben.
O benzettiğiniz dönemlerde, sorgusuz-sualsiz infazlar vardı.. Hatta tek tek infazlar da değil, toplu infazlar vardı...
Şimdi ise, gözaltından çıkan her sanığın “Çok yetişmiş ve işini iyi bilen sorguculardı. Çok kibardılar” açıklamaları ile karşılaşıyoruz.
Ama yine de, “Hitler dönemi, Mussolini dönemi” baskıları ile kıyaslamalar yapıyoruz!
Yanlış anlaşılmasın, elektrik verilmesini, insanların coplanmasını öneriyor değilim. Ama bu kibar sorgulamaları bile, Hitler dönemi ile kıyaslarsanız, Mussolini dönemine benzetirseniz, ben de o dönemlerde olanları, size hatırlatmak zorunda kalırım.
Aslında Hitler döneminde değil, daha kısa süre önce kendi başımızdan geçen olaylardan örnek verelim isterseniz..
İstediğiniz ismi söyleyin, ondan örnek verelim..
Ne yapmışlar onlar, şimdi ne ile karşılaşıyorlar?
İbrahim Şahin ve benzerlerinin kafalarına esen adamı alıp bir yere götürüp, orada kafasına bir tane sıkıp, işi bitirme olaylarını hiç anlatmaya gerek yok sanırım.
“Biz onlara karşıyız zaten” denilecektir..
“Kafaya bir tane sıkma”ya karşısınız.. Peki bugün; savcıların, hakimlerin verdikleri kararlarla ifadeleri alınan kişilerin başına gelenleri baskı olarak değerlendiriyorsanız, söyler misiniz, eski dönemde yapılan tehditleri nasıl yorumlayacaksınız?
Evet; şimdi gözaltına alınan, tutuklananlardan bazıları, “Vakit’i, içindekilerle birlikte yıkma” tehdidinde bulunmamışlar mıydı?
Hitler dönemi uygulamasına, hangisi daha çok benziyor?
Bize yapılan tehditler mi? Yoksa şimdi, dört yıldızlı odalarda, kibar sorular sorulup, alınan cevaplar değerlendirilerek, hakim tarafından verilen tutuklanma veya tutuksuz yargılanma kararları mı?
Haydi daha somut örnek verelim..
Bugün HurşitTolon tutuklu, Tuncer Kılınç da, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılanlardan değil mi?
Evet!
Peki bunlar; devr-i iktidarlarında, kendilerini eleştirenlere ne yapıyorlardı? Dört yıldızlı odalarda, kibar sorular yönelterek mi yargılamaları yaptırıyorlardı?
Nerdee? Cuma Dergisi’nde bir kapak yapılmış. Kapakta Tolon, Kılınç ve Çetin Doğan paşaların resimleri var. Vay efendim, paşaların resimlerini dergi kapağında nasıl verir mişiz! Halen CHPmilletvekili olan ve her Ergenekon gözaltısında çıkıp, “Bu bir baskıdır.Muhalifleri sindirme operasyonudur” diyenŞahin Mengü, avukat sıfatı ile yazdı dilekçelerini.. Sadece tazminat davası da yetmedi, bir de askeri savcılığa verip; derginin merkezini bastırdılar..
Daha anlatayım mı sayın Mengü? Sayın Tolon, sayın Kılınç?.. Sivil giyimli astsubayların, dergi sorumlularını, polis mıntıkasında nasıl takip ettiklerini, alıp götürmeye kalkıştıklarını anlatayım mı? Askeri savcının, “Ben avukat-mavukat dinlemem, yollarsam oraya bir tane ...” tehditlerini anlatalım mı?
Bence Ergenekoncular otursun kalksınlar, eziyet görmeden, usûlü dairesinde alınan ifadelere, hakim kararı ile verilen tutuklamalara dua etsinler..
Onların devr-i iktidarlarında; sorgu değil, hep infazlar vardı! Birileri de, onları taklit etseydi, ne olurdu halleri?
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT