Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Haluk Dinçer'in açıklamalarına ilişkin, "Hiçbir maksada hizmet etmeyen, TÜSİAD'ın çıkarlarını hiçbir şekilde korumayan ve Türkiye'deki demokratik sistemin işleyişine katkı sunmayan, anlamsız, absürt bir cümledir" dedi.

Hürriyet Gazetesi'ne konuşan Dinçer, "TÜSİAD’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilişkisini nasıl tanımlarsınız?" sorusuna, "Bugün itibarıyla gayet iyi tanımlarım. Bugün itibarıyla bizim Cumhurbaşkanımızla hiçbir sorunumuz yoktur. Cumhurbaşkanı devletin başıdır. TÜSİAD’ın muhatabı zaten Cumhurbaşkanı değildir, TÜSİAD’ın muhatabı Başbakan'dır" demişti.

Bu açıklamanın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Madem biz muhatap değiliz, bundan sonraki davetlerine katılmayız" diyerek Dinçer'in sözlerine tepki göstermişti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ise 22 Ocak'ta katılacağını duyurduğu TÜSİAD Genel Kurul'na gitmekten vazgeçtiğini açıklamıştı. Başbakanlık yetkilileri "TÜSİAD eski Türkiye alışkanlıklarıyla hareket ediyor" demişti. 

'Cumhurbaşkanı halkın oyuyla seçildi'

İstanbul'da konuşan Kurtulmuş, yaşanan süreçte TÜSİAD'ı eleştirdi. Türkiye'de halkın oyuyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı bulunduğunu ve Cumhurbaşkanı'nın devletin bütün yönetiminden sorumlu olduğunu söyledi.

Kurtulmuş şunları söyledi: 

"TÜSİAD da iş çevresinde belli çevreleri temsil eden, bir işadamları derneğimizdir. Onlar da seçimle işbaşına geldiler. İşadamları camiası, Türkiye'nin genel yönetiminin dışında olan bir mekanizma değildir. TÜSİAD Başkanı'ndan da beklenen, kendisinin bu ülkenin birinci derece yönetiminden sorumlu olan Cumhurbaşkanımıza TÜSİAD'ın çalışmalarını arz etmesidir. Nihayetinde Cumhurbaşkanımızın Türkiye'de bütün derneklerin, vakıfların çalışmalarını kolaylaştıracak tedbirlerden de sorumlu olduğu ortadadır. Dolayısıyla burada hem aklın gereği hem de anayasal sistemin gereği bütün sivil toplum kuruluşlarımızın da bu anlamda, kendi çalışmalarını kuvvetlendirmek için Cumhurbaşkanımızı kendi çalışmaları içinde görmek istemeleridir." 

Dinçer'in sözlerinin talihsizlik olduğunu belirten Kurtulmuş şöyle devam etti: 

"Eğer TÜSİAD, 'Cumhurbaşkanı'nı tanımıyoruz' manâsında bunu söylüyorsa, kusura bakmasın Cumhurbaşkanı da TÜSİAD'ı tanımaz. O zaman burada tartışma konusu olan Cumhurbaşkanı olmaz, TÜSİAD olur. Ben Haluk Bey'in bunu kastetmediğini umut ediyorum. Yanlış anlaşılmaya vesile olan bir açıklama olduğunu ümit ediyorum. En kısa zamanda bunu açıklaması gerektiğini düşünüyorum."

19 Ocak'taki Bakanlar Kurulu toplantısı

Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmesine yönelik sorulara karşılık da Türkiye'nin anayasal bir hukuk devleti olduğuna işaret etti.

Anayasanın cumhurbaşkanına verdiği bir yetki olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Cumhurbaşkanı istediği zaman, Bakanlar Kurulu'nu toplar, çağırabilir, Bakanlar Kurulu toplantısına gidebilir. Bu anayasanın vermiş olduğu bir yetkidir. Son derece normal bir yetkidir. Cumhurbaşkanımız bu yetkiyi kullanacak. Hangi sıklıkla kullanır, hangisini tercih eder, bunları bilmiyoruz. Son derece normal bir mekanizmadır ama ne yazık ki bizim gibi ülkelerde eleştirecek bir şey bulamayan muhalefet çevreleri, son derece normal, anayasal bir işleyiş üzerinden tartışma oluşturmaya çalışıyorlar. Buradan bir tartışma çıkmaz. Hele hele Cumhurbaşkanımız ile hükümet arasında ayrışmaya vesile olacak bir şey çıkmaz. Kimse buna heves etmesin" şeklinde konuştu.