Hiçbir Hak ve Özgürlük, Tek Taraflı Olamaz!
İnsanlık, bugün bu iki yüzlüğün elinde rehine alınmış durumda.. Evet, tekrarlıyalım, hiçbir hak ve hürriyet, tek taraflı olamaz.
Selahaddin Eş Çakırgil / Haksöz Haber
Fransa’da 7 Ocak günü Charlie isimli haftalık /hebdo bir mizah dergisi çalışanlarına karşı gerçekleşen ve 12 kişinin hayatına mal olan kanlı eylemde hayatlarını kaybeden karikatüristler ve onların yardımcıları için, aradan geçen 10 güne rağmen, bir ağlama/ağlatma töreni hâlâ dünya gündeminde..
Emperyalist dünya, başka yerlerde insanları binler- onbinler- yüzbinler halinde öldürür / öldürtürken, itiraz sesi-soluğu çıkmayanların Paris Saldırısı’ dolayısıyla bütün dünyayı bir ağlama duvarına çevirme çabaları hiç de sonuçsuz kalmış değil.. İsteniyor ki, emperyalist dünyanın acılarına ve kayıplarına bütün dünya ağlasın..
Elbette, bu saldırı eyleminde, çocuklar ve -hangi dinden olurlarsa olsunlar- kadınlar ve başka savunmasız siviller hayatlarını kaybetmiş olsaydılar, elbette üzülürdük. Çünkü, biz, ‘Bir insanı haksız yere öldüren/ler bütün insanlığı öldürmüş olur’ hükmünü getiren bir dinin, İslam’ın müntesibiyiz.
Ama bu eylem için hedef seçilenler yeni değil, taa baştan kendilerini ‘yahudilik, hristiyanlık ve İslam’ın kutsallarına karşı savaşmayı amaç edinmiş ve san’atlarını bu yönde bir silah olarak kullanan kimseler‘ olarak, yani bir savaşın içindeki savaşçılar olarak ilan etmişlerdi.
Bir savaşın içinde bilerek, farkında ve şuûrunda olarak yer alanlar, düşman tarafı yok etmeyi, onun değerlerini geçersiz hale getirmeyi ve bu uğurda ölmeyi, öldürmeyi ve öldürülmeyi taa baştan kabullenmişler demektir.
Böyle bir durumda herkes kendi tarafının kaybına üzülür, ama, karşı / düşman tarafa verdirilen kayıplar için üzülenlerin taa baştan her türlü savaşa ve savaş fikrine karşı çıkmaları gerekir.