Hiç kimse zulüm riski altında olduğu yere gönderilmeye zorlanamaz
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve DEVA Partisi'nin de aralarında olduğu partiler, iktidar olmaları halinde Şam yönetimi ile sağlıklı ilişkiler kurarak, sığınmacıların ülkelerine güvenli bir şekilde döndürülebileceği görüşünde.
BBC Türkçe'ye konuşan göç araştırmaları konusunda uzman Dr. Neva Övünç Öztürk'e göre sığınmacılarla ilgili tartışmada süreç son derece politize edilmiş durumda.
Dr. Öztürk, hukukçuların konuyla ilgili yorumlarının uyulması gereken kurallar olduğunu hatırlatarak "Mülteci hukukunun temellerini söylediğimiz için linç yiyor, hakaretlere uğruyorsam bu çok kaygı verici bir şey" diyor.
İnsanların da tartışmalarla ilgili kaygılarını anladıklarını belirten Dr. Öztürk şunları söylüyor:
"Bunun çözümü hukuku yok saymak değil. Her ne çözüm getirilecekse bunu hukukun çizmesi gerekir. Biz de bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bir çözüm bulunsun ama hukuk dışında bir çözüm bulunmasın. Bulunuyorsa da hukuk devleti denmesin."
Gönüllü geri dönüş olabilir mi?
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Dr. Neva Övünç Öztürk, gönüllü bir geri dönüşün elbette mümkün olabileceğini ancak 2011 yılından bu yana Türkiye'de yerleşik durumda olan Suriyelilerin kaçının ülkesine geri döneceği konusunda bir sayı öngörmenin zor olduğunu söylüyor.
İstanbul Barosu Mülteci ve Göçmen Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Avukat Barış Birol ise "gönüllülük esasının" önemli olduğunu vurguluyor.
2011'de iç savaşın çıkmasıyla Türkiye'ye gelen Suriye vatandaşları, halihazırda geçici koruma statüsü altında bulunuyor.
Birol, insanların ülkelerinden gelmelerine sebep olan koşullar değişmediği sürece, ülkelerine dönüşlerinin dayatılmasının hukuken mümkün olmayacağını söylüyor ve şunları ekliyor:
"Burada vurgulanması gereken kısım, geri dönüşlerin gerçekten gönüllü olup olmadığı, başka bir deyişle kişilerin gönüllü geri dönüş adı altında bir zorunlu dönüşe tabi tutulup tutulmadığının araştırılmasıdır."
İçişleri Bakanlığı'na bağlı Göç İdaresi'nin 1 Eylül itibariyle yayımladığı rapora göre, Türkiye'de geçici koruma statüsünde 3 milyon 654 bin 866 Suriyeli bulunuyor.
BM, son yayımladığı Suriye raporunda ülkede belirli alanlarda güvenlik durumunun değişken olduğunu, sosyo-ekonomik koşulların ise giderek kötüleştiğini belirtiyor.
Dr. Öztürk, Suriyeliler için zorla sınır dışı etme kararı almak için, benzer güvenilirlikte uluslararası raporlarca Suriye'deki durumun tamamen değişip güvenli hale geldiğinin belirtilmesi gerektiğini söylüyor.
Ancak BM raporunu hatırlatan Öztürk, bu koşullar altında Suriyelilerin zorla gönderilemeyeceğini dile getiriyor. Öztürk'ün işaret ettiği koşullar da, uluslararası sözleşmeler, AİHM içtihatları ve Türkiye'nin iç hukuku dikkate alındığında "geri gönderme yasağı" olarak niteleniyor.
Avukat Barış Birol, "Bu yasak uyarınca hiç kimse zulüm riski altında olduğu yere gönderilmeye zorlanamaz" diyor.
İki hukukçu da söz konusu yasağın koruduğu hakların hukukta mutlak kabul edilen haklar olduğunu vurguluyor.
HABERE YORUM KAT