Heyy hukukçular şimdi ayağa kalkın!
Yargıtay Başkanı’na sesleniyorum... HSYK Başkanvekili’ne..
YARSAV’ın yeni başkanına, (her zaman birlikte olacaklarını ilan ettikleri) eski başkanına!
Darbeci suçlamasını göze alıp, yürüyüş yapan Baro Başkanlarına, Baroların yönetim kurulu üyelerine..
Hukukçu öğretim üyelerine..
Tüm ulusalcı hukukçulara..
Türkiye’nin sömürge ülkesi olmadığını gösterecek bir tepki istiyorum sizlerden.
Niçin mi?
Hemen anlatayım..
Anlatırken, hukukçu olmayan okuyucularımızın da bilgilenmesi açısından, konu hakkında temel bazı bilgileri de vereyim..
Hukuk Fakülteleri’nde birinci sınıfta, “Roma Hukuku” diye bir ders okutulur. Milattan öncesine dayanır temeli..
O yıllardan kaynaklanıp, Milattan sonraki yıllara ait bir dönemi de içine alan Batı kaynaklı bir hukuk sistemi var.. Adı Roma Hukuku..
Ağırlıkla kölelik sisteminin, savaş üzerine inşaa edilmiş bir sistemin cari olduğu dönemde uygulanan hukuktur. Bu ders kapsamında anlatılanlar da, en temelinde, hep savaş ve kölelik üzerine kuruludur...
İşte bu “Roma Hukuku” dersi, YÖK tarafından alınan bir kararla, zorunlu ders olmaktan çıkarılıp, seçimlik ders haline getirildi.. Getirildi de, bu seçimlik ders haline getirilme; İtalya Büyükelçiliği’ni pek müteessir etmiş!
Dün bir açıklama yapmışlar!
Türkiye Cumhuriyeti’ni, neredeyse sömürgeleri bir ülke gibi gören, adeta buyuran, adeta emreden bir açıklama...
Şöyle diyorlar açıklamalarında:
“İtalya Büyükelçiliği, Roma Hukuku’nun üniversitelerin Hukuk Fakültelerinde Ana Bilim dalı olmasının kaldırılması kararını hayret ve üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktadır...”
İşe bakın siz..
Güya bağımsız bir devlet olduğumuzu sanıyor ve bununla övünüyoruz..
Övünüyoruz ama; Türkiye’deki üniversitelerde okutulan bir dersin, zorunlu mu yoksa seçimlik mi olacağı bile, İtalya Büyükelçiliği’nin gündem maddesi haline gelebiliyor!
Devam ediyor Büyükelçilik, saygısız açıklamasına:
“Özellikle Türkiye’nin imajını düzeltmek için İtalya’nın her türlü gayreti sarfettiği bir dönemde alınan bu karar, Türkiye’nin Avrupa’daki imajına ciddi bir darbe vurmuştur.”
Vay vay vay!..
Demek; Türkiye’nin imajını düzeltmesi, Roma Hukuku’nun zorunlu ders olması ile mümkün imiş!
İyi de, Roma Hukuku’nun imajını kim düzeltecek?!
Gladyatörleri, kölelerin durumunu (İslâm Hukuku’nda köleye verilen hakların zerresi kadar hakları olmadığını) sorsak, ne anlatacaksınız?!
Bence o konulara hiç girmeyelim..
Onlar Büyükelçiliğin de boyunu aşan konular.. Dolayısıyla onların da bu konuda sorularımıza verebilecekleri bir cevap olamaz zaten..
Biz olayın, bugün Türkiye’ye, dışarıdan bakılan görüntüsü ile ilgilenelim.
Yargıtay Başkanı’ndan Baro Başkanlarına kadar, hukukçu kesimin tümüne seslenip, bu Büyükelçiliğin, içişlerimize karışma densizliğini hatırlatıp bir tepki isteyelim..
Hakim dinlendi, savcı dinlendi.. Şu oldu, bu oldu..
Bunları yine konuşuruz.
Ama Türkiye’deki üniversitelerde okutulacak derslere bile karışma cesareti gösteren şu İtalyan Büyükelçisi’ne cevap verecek bir resmî görevi olan hukukçumuz yok mu?
Özellikle ulusalcıların içinden..
“Hop dedik Büyükelçi efendi.. Haddini bil.. Sen Büyükelçisin. Bu ülkedeki üniversitelerde okutulacak dersleri tespit edecek olan yetkili değilsin” diyecek bir ulusalcı yok mu?
Ben Büyükelçiye had bildirecek ulusalcı ararken, kimbilir belki de, biraz karıştırsam, Büyükelçiyi harekete geçirenlerin de ulusalcıların ta kendileri olduğu bilgisine ulaşırım.
Türkiye’nin içinden birileri altyapı desteği vermedikten sonra, İtalyan Büyükelçisi hangi cesaretle bu açıklamayı yapabilirdi ki?
Haydi ulusalcılar.. Yalanlayın beni..
Çıkın, kınayın şu Büyükelçiyi..
De görelim sizi!
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT