Her şeyi açıklanabilir hale getirmek: Chatgpt
Aydın Ünal, popülerliği her geçen gün artan Chatgpt uygulamasının mahiyetini dillendiriyor.
Aydın Ünal / Yeni Şafak
Chatgpt: İnsan makine midir?
Chatgpt ve benzeri bilgisayar uygulamalarının isimlerini son zamanlarda sıkça duyar olduk. Bilgisayara bir soru soruyor ya da bir istekte bulunuyorsunuz, o da tüm internetin bilgi birikimini tarayıp size yazılı cevaplar veriyor. Öğrencilerin makale ödevlerini bu uygulamalar üzerinden yaptıkları, bu uygulamayla akademik makalelerin yazıldığı iddia ediliyor. Gazetelerde bu yapay zekâ uygulaması ile yazılmış köşe yazıları yayınlandı. Avukatlar, iş dünyası, özellikle uzun ve karmaşık sözleşmeleri yazarken artık bu uygulamaları kullanıyorlar.
Neresinden bakarsanız bakın dehşet bir durum! Bilim ve teknoloji tarihinin en dönüştürücü icadıyla karşı karşıya olabiliriz. Uygulamanın daha da gelişmesi örneğin milyonlarca insanı işsiz bırakabilir.
“Yapay zekâ” üzerinden devam eden felsefi tartışmalar da chatgpt ve benzeri uygulamalarla daha ateşli bir hal aldı.
Kimileri insanın çok gelişmiş bir makine olduğunu, gelecekte bilimin insanın tüm sırlarını çözebileceğini iddia ediyorlar. Bu durumda yapay zekâ robotlarının gelecekte insandan daha gelişmiş olabileceğini, Bilim-kurgu eserlerinde gördüğümüz “robotların dünyayı ele geçirmesi” kurgusunun ileride gerçeğe dönüşebileceğini söylüyorlar.
Chatgpt uygulaması hem “insanın bir makine olduğu” iddiası üzerinden meydan okuyor, hem de bu iddianın doğru olması durumunda yapay zekânın dünyayı ele geçireceği korkusunu besliyor.
“Determinizm” denen bir fikir akımı var… Bu düşünceye göre evrendeki her şey bir sebep-sonuç ilişkisi üzerinden gerçekleşir. Taşı bırakırsanız yere düşer çünkü yerçekimi var. Gündüz ve gece oluşur çünkü dünya kendi etrafında dönüyor. Damarlarımızdan kan akar çünkü kalp onu pompalıyor… Evrende tesadüf, tevafuk yok. Olağanüstülük, olağan dışılık, mucize yok. Her şey açıklanabilir; eğer açıklanamıyorsa henüz keşfedilememiştir. Yine bu düşünceye göre tanrı yok ya da “ilk fail” olarak sistemi kurmuş ve kenara çekilmiş. Özgürlükten ya da özgür iradeden bahsedilemez, zira insanın “seçme”, “belirleme” gücü yok…
Bugün karşı karşıya kaldığımız yapay zekâ işte böyle bir düşünce akımı üzerinden ilerliyor: Akıl, zekâ, zihin, muhakeme, düşünme, bilinç, irade, etik, ahlak gibi birçok kavramın beyinde (ya da bedende) oluştuğunu, beynin tüm sırları, nöronların tüm hareketleri çözüldüğünde bu kavramların da açıklanabileceğini iddia ediyor. Aşk gibi, sevda gibi, inanç gibi duygu ve düşüncelerin zaten hormonlara bağlı eylemler olarak sırrını çözdüklerini söylüyorlar.
Peki, öyle mi? Gerçekten de akıl ya da muhakemeyi, aşk ya da imanı bilimle açıklayabilmek mümkün mü? Bilim bugün yapamıyor ama gelecekte yapabilecek mi? İnsan gerçekten makine mi?
Elbette hayır. En başta şunu söyleyelim: Allah var ve her an yaratıyor. İnsana da cüzi irade verdi ve eylemlerinden sorumlu tutuyor. Akıl, bilinç, muhakeme gibi eylemlerin beyinde mi gerçekleştiği, yoksa “gönülde”, “ruhta” mı gerçekleştiği bilinemez zira bunlar bilimin konusu dahi olamaz.
Bilimin kendisinin bile bilimi çürüttüğünü Kuantum ile gördük. Einstein, “Kuantum dolanıklığını” keşfetmiş ama mantık dışı olduğunu görünce, Tanrı’nın her şeyi bir sebep-sonuç ilişkisiyle yarattığını vurgulamak için “Tanrı zar atmaz” demişti. 100 yıl sonra ise atomlar düzeyinde bir sebep-sonuç ilişkisinin var olmadığı ispatlandı.
Ya da dil… Chatgpt ve yapay zekâ sanki “dil denilen mucizeyi” çözmüş gibi bir algı var. Oysa dilin mantığı, matematiği üzerinde epey keşif yapılmış olsa da mahiyeti çözülebilmiş değil. Yunus Emre’nin, sadece 7 basit kelime kullanarak söylediği “Beni bende demen, ben bende değilem. Bir ben vardır bende benden içeru” dizelerindeki manayı hangi makine anlayabilir, hangi makine üretebilir?
Üretimi, tüketimi ve itaati kolaylaştırmak için hemen tüm dünya son birkaç yüz yıl içinde okur-yazar yapıldı. Şimdi ise yapay zekâ ve chatgpt gibi uygulamalarla ortalama insanın okur-yazarlığı elinden alınıyor. Evet, dünya büyük bir değişime gebe. Ama akıl hâlâ “Allah vergisi” ve kıymetli. İnsan ise, Allah müddet verdikçe “yeryüzündeki halife” unvanını sürdürecek.
Yapay zekâ ve Chatgpt’deki gelişmeler insanın makine olduğu iddiasını doğrulamaz; hatta kim bilir, biz bakmadığımız zamanlarda belki de ay orada değildir.
HABERE YORUM KAT