Her gün çocuklara dini eğitim verilen bir cami
Abdullah Yıldız, cami ve İmam-Hatip Liseleri'nin yaptığı örnek uygulamaları inceliyor.
Abdullah Yıldız / Yeni Akit
Camiler ve İmam-Hatipler
Bir cami düşünün: senenin her günü mahallenin gençleri ile cıvıl cıvıl; büyükler de onlardan rahatsız değiller, aksine imamla birlikte gençlere yardımcı oluyorlar ve onlara hizmet yarışına giriyorlar…
Evet, böyle bir cami var: Üsküdar Ferah Merkez Camii. Burada her akşam-yatsı arası 07-14 yaşlarında 100 kadar genç Kur’ân ve Dini Bilgiler, 25 kadarı da hafızlık eğitimi alıyor. Dersleri İmam Hafız Yusuf Belge ve hafız talebeleri veriyor. Akşam namazını yetişkin cemaatle birlikte kılan gençler namaz sonrası Yusuf Hoca’nın riyasetinde derse başlıyorlar. Onun yetiştirdiği genç hafız hocalar da ona yardımcı oluyorlar. 25 civarındaki hafızlık talebeleri her sabah hocadan kıraat; hafta sonları ise, usta devlet sanatçısı ve TRT koro şefi ûdî Hüseyin İpek’ten tasavvuf musikisi ve makam dersleri alıyorlar. İpek üstadın öncülüğünde Türkiye’de benzeri olmayan bir çocuk korosu oluşturulmuş. Bir albüm de çıkaran koro onlarca konser vermiş. Bu çalışmalarda kızlar da ihmal edilmemiş; imam Yusuf hocanın eşi olan Ferah Kız Kur’an Kursu öğreticisi Rukiye Belge de yaz ve kış kurslarıyla cami eğitimini tamamlıyor. Diyanet İşleri Başkanlığının açtığı Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma ve Ezanı Güzel Okuma yarışmalarında 6 Türkiye finalisti bu camiden çıkmış; Hafız Necip Fazıl Belge, Hafız Ahmet Emre Belge, Hafız Enes Yiğit Alıcı Türkiye birincisi olmuş. TRT 1 Kur’an-ı Kerim’i güzel okuma yarışmasında ise Muhammed Esed Can Türkiye birincisi olmuş.
Ferah Merkez Camii’nde ilim, fikir ve dava insanları da zaman zaman sohbetler yapıyorlar. Geçen hafta biz de bu güzel camiye misafir olduk. Muradımız gençlerimizin “namaz bilinci” kazanmalarına katkı sağlamaktı. Önce çocuklarımıza bir soru yönelttik: “Niçin namaz kılarız/kılmalıyız?” (Bu vesileyle, bir “namaz gönüllüsü” olarak gençlerimize namazı sevdirme görevini omuzlamak isteyen davetçi hocalarıma, çocuklarımızın böyle bir soruya verecekleri cevapları aldıktan sonra sohbete geçmelerini öneririm.) Bakınız, gençlerimiz bu soruya, fıtratlarının yansımalarıyla hangi hikmetli cevapları verdiler:
Muhammet Enes Koç: “Cennete girmek için.” Ömer Birinci: “Allah’a şükretmek için.” Yusuf Avcı: “Günahlarımızdan kurtulmak için.” Muhammet Ali Özdemir: “Allah’ın rızasını kazanmak için.” Efe Kaya: “Kıyamet günü mahcup olmamak için.” Kadir Küsek: “Dua etmek için.” Muhammet Eymen Duran: “Allah’ın bizi sevmesi için.” Muhammet Ali Bavuk: “Cehennemden kurtulmak için.” Yusuf Eren Başaran: “Sağlık-sıhhat dilemek için.” Muhammet Tahir Yiğit: “İşlerimizin güzel gitmesi için.” Ertuğrul Demir: “Allah için.” Âdem Hüseyin Kaya: “Şeytanın vesvesesinden kurtulmak için.” Abdullah Mustafa: “Allah’ın güvenini kazanmak için.” Ali Sürükli: “Allah’tan ödül almak için.” Muhammet Melih Taşçı: “Sevap kazanmak için.” Mehmet Yusuf Coşkun: “Peygamberimizin şefaatine kavuşmak için.” Hasan Kerem Karataş: “Allah’ın yardımına ulaşmak için.” Efe Kemal Değirmenci: “Allah’ın merhametini kazanmak için.” Muhammet Ali Özdemir: “Görevimiz olduğu için.” Abdülkadir Aydın: “Ahiret hesabımızın kolay olması için.” Eymen Kaygusuz: “Ruhumuzu dinlendirmek için.” Elif Serra: “Allah’la buluşmak için.” Ali Kuşçu: “Allah’ın yanında yer almak için.” Altuğ Tüzel: “İslam’ın şartı olduğu için.” Selim Albayrak: “Sırattan geçmek için.” Ömer Salih Canikli: “Kevser havuzundan içmek için.” Ali Seyit: “Kabirde rahat etmek için.” Hümeyra Eslem Arıncı: “Allah’ın cemalini görmek için.”
Peki, böyle içimizi ferahlatan çalışmaları yapacak hocalar nasıl ve nerede yetişiyorlar? Elbette İmam-Hatip okullarında ve İlahiyat’larda. Şimdi de geçen hafta misafir olduğum iki İHL’den kısaca söz edeyim:
Ankara Kızılcahamam TOKİ Spor AİHL öğrencilerimizle “Yusuf’un Üç Gömleği” kitabımızı tahlil ettik. “Minberde imam, minderde pehlivan” diyerek, özellikle güreşte önemli başarılar kazanan imam-hatip gençliğiyle Hz. Yusuf ahlâkını kuşanarak nefsi ve şeytanı yenmenin ilkelerini konuştuk.
Kızılcahamam Şehit Zekeriya Yurdakul Fen ve Sosyal Bilimler Proje AİHL’de ise, ülkemizin dört bir yanından ve gönül coğrafyamızdan (İnguşetya, Kırım vb.) gelen öğrencilerimizle Furkan suresinin 74. ayetindeki “muttakilere imam (lider, önder ve örnek) olma” sorumluluğumuzun esaslarını konuştuk. Bir kısmı hafız olan imam-hatipliler cuma namazlarında mihrabın ve minberin hakkını vererek halkın gönlüne girmişler. Rabbim akıbetlerini hayreylesin.
HABERE YORUM KAT