1. YAZARLAR

  2. Ali İhsan Karahasanoğlu

  3. Hepiniz suçsuzsanız bu suçları kim işledi beyler?
Ali İhsan Karahasanoğlu

Ali İhsan Karahasanoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Hepiniz suçsuzsanız bu suçları kim işledi beyler?

19 Şubat 2011 Cumartesi 01:41A+A-

Örgüte yardım etmek suçundan sorgulanan internet yöneticisi, aynı zamanda devlet gazetesinin yazarına soruluyor:

 “Sen bir işadamı değilsin. Bir yazar, bir muhabirsin.. Partiye ait bir televizyonun satışı, yeni internet siteleri kurmak, topluca haber bombardımanı yapmak gibi planlar hakkında ne diyorsunuz?”

Gazeteci kimlikli zanlı cevap veriyor: “Ben basın mensubuyum. Gözaltına alınmam, basın özgürlüğüne darbedir!”

Soruya cevap vermiyor. Gazeteci kimliğinin arkasında saklanıyor..

Örgüte üye olmakla suçlanan albaya dün soruluyor: “Balyoz belgeleri arasında, operasyonlarla ilgili bir listede isminiz geçiyor.Ne dersiniz?”

Cevap veriyor albay: “Akdeniz Bölgesi’nde bin civarında görevli denizci subay, astsubay mevcut olup, 42 kişi ile darbe yapılması mümkün değildir! İftiraya uğradım.”

O da soruya cevap vermek yerine, hakime akıl öğretmeye kalkıyor: “42 kişi ile darbe yapılmaz!” (Oysa Sivas davasında, bırakın ateşli silahı, bıçağı bile olmayan 33 kişiye, aynı suçtan müebbet verilmişti!)

Yarbay Mustafa Dönmez’e önceki gün duruşmada soruluyor: “Sizin evinizde çıkan krokiler aracılığı ile bulunan mühimmatları siz gömmediniz mi?”

Cevap veriyor yarbay: “Suçum varsa, Mustafa Kemal’in yolunda olmaktır. Yemin ediyorum ki ben gömmedim.”

Yarbayımız da aynen gazetecimiz gibi, aynen albayımız gibi.. Olayın özüne cevap yok. Başka yerlere sığınma var..

Bunlar, iki günlük kıvırma notları..

Daha öncekilerde de hep aynı kıvırtmaları izledik.

MehmetHaberal gözaltına alındı: “O bir bilim adamıdır. Organ naklinde dünya genelinde başarı sahibidir” denildi.

“Hayati tehlike altında” denildi. Hakim önünde ifade vermekten bile kaçtı!

İstihbaratçı general Levent Ersöz hakeza!

“Ayağındaki nadir görünen mikrop kapma sebebi ile, hayati tehlikesi var” denildi.. Aylardır hapishane yerine, hastanede yattı.

Şimdi onun da gerçek hastane raporu çıktı ortaya: “Hayati tehlike yoktur. Cezaevinde kalırken, tedavisine devam edilebilinir.”

Görüyorsunuz değil mi?

Gazeteci de bir şeylerin arkasına sığınıyor..

Diğerleri de..

Ama esas önemli olanı, bu kişilerin zanlı konumunda dahi, güçlerinin devam ettiği gerçeği..

Bakın Soner Yalçın’a.. Gazetelerin köşeleri, onu savunmalarla dolu..

Bakın MehmetHaberal’a.. “Hayati tehlikesi yok” raporlarına rağmen, iki yıldır hastanede yatıyor..

Bakın Ersöz’e..

Küçücük bir iltihaplanma sebebi ile, “Hayati tehlikesi var” raporu alıyor. Alabiliyor..

Koca koca doktorlara, Prof. etiketli öğretim üyelerine, bütün kariyerlerini riske atıp, sahte raporlar verdirecek kadar güçlü bu örgüt..

Ergenekon, böyle bir güç işte..

Kullandığı adamları, bugün dahi yalnız bırakmayan, onları koruyan, kollayan bir örgüt..

Hasta numaraları ile, cezaevi yerine hastanede yatırtan..

Örgüt zanlılarına, gazete köşelerinden sayfalarca, televizyon ekranlarından saatlerce savunmalar yaptırtan bir örgüt..

Bütün sanıklar, “aptal” rollerinde..

“Biz gazeteciyiz. Biz bilim adamıyız. Biz kendi halinde albayız.Biz mi darbe yapacağız?” savunmaları ile, isnatları çürüteceklerini sanıyorlar.

Siz gazeteciyseniz... Siz mesleğinden başka bir şey düşünmeyen bilim adamıysanız... Siz kendi halinde albay, yarbaysanız; bu ülkede aklın almayacağı hükümet darbelerini kim yaptı beyler?

28 Şubat’ta hükümeti devirenler, kimlerdi?

% 150 zam alan memurlar mı?

Tüm dünya üniversitelerinde serbest olan başörtüyü, halkı Müslüman olan bir ülkede yasaklatanlar kimlerdi?

AKPartililer mi, mağduru oynayıp iktidara gelmek için yasaklattı başörtüsünü?

Söyleyin, “aptal” rolündeki uyanıklar..

Bu ülkede 20 bin faili meçhulü, biz mi işledik?..

Sizinle birlikte yargılananlar değil de, biz mi yedirdik, Mardin’deki gariban köylüye dışkıyı!

Mayını yerleştirip, arkasından 7 askerin şehid olmasına sebeb olanlar, sonrasında da “PKK’nın kurduğu mayın tuzağı” diye açıklama yapanlar, sizin yanınızdaki sanıklar değil de, kimdir beyler?

Soner Yalçın suçsuz. DursunÇiçek suçsuz.. Mehmet Haberal suçsuz..

İyi de, Alparslan Arslan’ın suçu ne?

Biriniz internet sitesinde, diğeriniz karargahta, öbürünüz üniversitede, Alparslan da Danıştay’daki görevi(!) ifa etmiş..

Siz suçsuzsanız, o niye suçlu?

YENİ AKİT

YAZIYA YORUM KAT