Bugün Fransa'da Charlie Hebdo adlı ve daha önce defalarca uyarılmış, protesto edilmiş olmasına rağmen ısrarla Hz.Muhammed'e hakaret içeren karikatürler yayınlayan bir mizah dergisinin merkezine saldırı yapıldı. Saldırıda ölen ve yaralananlar var. Olayın hemen ardından bunu gerçekleştirenlerin müslüman olduklarının ifade edilmesi üzerine, batılı yayın kuruluşları olayı islamafobik bir dilde ele almaya çoktan başlamıştı bile.

Dün bloklara ayrılmış olan batı, bugün kendi duvarlarını yıkıp hep birlikte İslam karşıtlığı temelinde birleşmiş bulunuyor. Olayın sebep sonucuna değinmeyip hep haklı ve hep mağdur portresi çizen bir pişkinlik tablosu sergiliyor. Bunca yağma, talan ve katliamın terörize ettiği insanları konuşmak yerine, üst perdeden koro halinde "Avrupa'da terörizmle mücadele planları"nı sıralamaya koyuyor.

Biz baştan söyleyelim saldırının hiç bir şekilde islami bir yanı yok! Ancak, İspanyol aktör Toledo'nun söylediği gibi "bu saldırının arkasında günde milyonlarca kişiyi öldüren Batı var."

Batı kendisi dışında yaşanan ölümlere hep kör, sağır, dilsiz iken; her gün bu coğrafyalarda sayısız ölümler oluyordu... Kimisi kuşatma ve bombardıman altında gelirken, kimisi göçe zorlandığı zorba ülkelerin soğuk kamplarında donarak can veriyordu, kimi U.N'nin hemen kapısında diri diri toprağa gömülüyordu da mavi kelebeklere soruluyordu meçhul bedenleri... Kimi ise diktatörlük zindanlarında yağlı urgan sırası beklerken, bir başkası yolsuzluklara ve fakirliklere dayanamayıp kendini yakıyordu bir bahar sabahında...  Kısacası Batı kurduğu sömürü düzeniyle muradına ererken, Doğu Türkistan'dan, Bosna'ya hep ölüm düştü, bomba düştü bu halkların payına...

Ve fakat şimdi tüm olan bitenin müsebbibi iken dahi, yaprak bile kıpırdamayacak topraklarında... Beyaz adam hala kendini ötekilerden ve berikilerden üstün görüyor belli ki!.. Hayır sorgulanamaz bir gerçek bu! O yüzden bir vaveyladır kopup giden...

Unutmadan; bir de bu beyaz adamların bizim topraklardaki ev zencileri var tabii ki... Hiç bir zaman derdi bir mazlum olmayanlara bakmışsın bir de ne göresin! Fransa'da katliam mesajları...

Sen, öykünmeci çocuk! Coğrafyadaki sömürü ve katliamlara en ufak bir ses çıkarma, nerede şarkı, türkü -pardon sen türkü de dinlemezsin- alafranga şeyler, bilmem kaç ödül almış suskun filmlere ait görsel illüzyonlar, nerede extreme/ uç meseleler, nerede lümpen takıntılar, nerede buram buram kompleks tüten batılı kafelerden, ince uzun sigaralı paris kokan fotoğraflar orada sen!.. Ve bunun altına da Karaköy'de değilim yanlış anlaşılmasın "Fransız Geçidi'nde" etiketleri... Ama yoook cannes kan diye okunur ve sen bu saldırıya katliam demezsen, hepsine ortak olursun diye de bir azar hali... Üst perdeden üstün(!) insanların ölümlerine katliam diyebilmek üzerinden insanlık sınavına tabi tut bizi... Fransa, 1912 yılında katlettiği Faslı müslümanların fotoğrafını posta pulu yapmış kime ne! Sen olaya Fransız kalmaya devam et...

Bu çelişkiler yumağında bir fıkradan alıntıyla; İlahi Azrail sen adamı öldürürsün!