1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. "Haydi bekleyin, biz de sizinle birlikte beklemekteyiz!”
"Haydi bekleyin, biz de sizinle birlikte beklemekteyiz!”

"Haydi bekleyin, biz de sizinle birlikte beklemekteyiz!”

Ahmet Varol, İsmail Heniyye'nin şehadeti ile birlikte mücadele sathında yeni bir safhaya geçildiğini vurguluyor.

01 Ağustos 2024 Perşembe 10:00A+A-

Ahmet Varol / Yeni Akit

Heniyye’nin şehit edilmesi

Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

“De ki: “Siz bize iki iyilikten biri dışında bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Bizse Allah’ın ya kendi katından veya bizim ellerimizle sizi bir azaba uğratmasını bekliyoruz. Haydi bekleyin, biz de sizinle birlikte beklemekteyiz!” (Tevbe, 9/52)

Burada iki iyilik denirken kastedilen Allah yolunda zafer veya şehadettir. Yani bir Müslüman için Allah yolunda kazanacağı zafer de bunun için verdiği mücadelede şehit edilmek de iyiliktir. 

Zulüm, şirk ve dünyada haksız saltanatlarını sürdürmek için savaşanların sonları ise ya mü’minlerin elleriyle ya da Allah katından gönderilecek bir azaba duçar edilmek olacaktır. Çünkü bu dünyada ne kadar keyif sürseler de ölmeleri kesindir ve ölüm onlar için sonsuz azabın kapısını açacak bir hadise olacaktır. Bu da ya savaş esnasında Müslümanların eliyle ya da sonrasında Allah katından gönderilecek bir hükümle mutlaka gerçekleşecektir. 

Filistin halkının gasp edilmiş haklarının geri alınması, işgal edilmiş vatanının kurtarılması ve bu halka yönelik zulmün son bulması için sürdürülen onurlu mücadelede büyük zorluklara katlanan İsmail Heniyye de  siyonist katillerin alçakça saldırısı sonucu şehit oldu. Yüce Allah’tan kendisine rahmet, mağfiret ve cennet mükafatı diliyoruz. 

Filistin direnişinde lider konumunda olmak ölümü de göğüslemek anlamına gelir. Çünkü Gazze’de on aydan beridir sürdürülen savaş Filistin direnişinin sadece siyonist işgale karşı değil küresel emperyalizme karşı mücadele ettiğini gözler önüne sermiştir. 

Heniyye’ye karşı böyle bir suikastın işgal rejiminin başbakanı Netanyahu’nun ABD ziyaretinden sonra gerçekleştirilmesi saldırının orada planlanmış olabileceği konusunda güçlü bir kanaat oluşturmaktadır. Zaten ABD’nin saldırı sonrasında hemen, işgal rejimine yönelik herhangi bir saldırı gerçekleştirilmesi durumunda onu himaye edeceği yönünde açıklama yapması da bunu teyit etti. Yani ABD’nin böyle bir saldırıyla gelebilecek gelişmeler karşısında oldukça hazırlıklı olduğu görüldü. Dolayısıyla Filistin halkına ve direnişine karşı sürdürülen savaşın asıl sahibi ABD’dir. Zaten işgalci siyonist rejimin bu kadar cüretkar olabilmesinin sebebi de budur. 

Ancak siyonist işgal rejimi şimdiye kadar varlığını bu tür cinayetlerle, saldırılarla ve savaşlarla sürdürdü. Bununla birlikte işgalci siyonistlerin saldırıları ve cinayetleri Filistin direnişini yıldıramadı. İşgal rejiminin cinayetlerinden dolayı direniş geri adım atmadı ve işgalci katiller önünde boyun eğmeyi değil onuruyla direnmeyi tercih etti. Bu mücadelesinde ölüm hiçbir zaman onu korkutamadı. Çünkü bu mücadeleyi sürdürenler dünya hayatının bir amaç değil araç ve imtihan süreci olduğunu biliyor. 

Kendisiyle değişik vesilelerle görüşme fırsatı bulduğum İsmail Heniyye 61 yıl süren hayatı boyunca çok büyük zorluklara katlandı. Oldukça mülayim, sıcakkanlı ve cana yakın biriydi. Yaşadığı zorluklar onu yıpratamamıştı. İnsanlara karşı her zaman güleryüzlüydü. Allah yolunda şehit olmak korktuğu değil beklediği ve arzuladığı bir şeydi. O yüzden de işgalcilerin tehditlerinden dolayı mücadelesinde gevşeklik göstermedi. Onurla mücadelesine devam etmeyi tercih etti. 

Internette hayatıyla ilgili ayrıntılı bilgilere yer verildiğinden burada tekrar etmeye gerek görmüyoruz. Zaten ben de daha önce onun hakkında yazdığım bir yazıda hayatı hakkında ayrıntılı bilgi vermiştim. 

Kendilerine ulaşır mı ulaşmaz mı, duyarlar mı duymazlar mı bilmiyorum ama buradan siyonist katillere bir mesaj göndermek istiyorum: Ey siyonist katiller! Siz bizim dava önderlerimizi öldürdükten sonra dünyaya kazık çakacağınızı mı sanıyorsunuz? Sizin katilleriniz de ya Filistinli mücahitlerin attığı mermi ve füzelerle ya da sonsuz azaba kapıyı açan bir başka ölümle ölmüyor mu? Bu cinayetlerle Filistin halkının hak mücadelesinin son bulacağını sanıyorsanız geçmişinizden ibret alın. Allah yolunda öldürülmek bizim için bir şeref ama geleceği kesin olan ölüm sizin için ebedi felaket olacaktır. 

HABERE YORUM KAT