Hayatın gerçeği
İHH’nın Gazze’ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisi, Antalya’dan sabahın erken saatinde yolcularını alıp sefere çıkacak..
Dün Afganistan yolunda şehid olanların gıyabi cenaze namazı vardı..
Geçen hafta İzzet’in İsrail zindanlarından dönüşünü kutlamıştık..
Bu arada Mavi Marmara’yı İstanbul’dan uğurlarken gündem CHP kongresine kilitlenmişti..
CHP kongresinde Filistin’den hiçbir esinti yoktu..
Şimdi yeniden gözümüz kulağımız Filistin’de olacak. Gazze’de olacak. Gemiden gelecek haberde olacak..
Somali önlerindeki korsanlık Gazze önlerinde tekrarlanır mı bilmiyoruz.. Türkiye’den ve diğer ülkelerden yola çıkan yardım gemilerine karşı askeri bir engelleme olur mu, olursa ne olur onu da bilmiyoruz.. Olayın diplomatik, askeri yönleri var..
İsrail meydan okumasını sürdürüyor.. En son İsrailli Siyonist faşistler, tekneleriyle gösteri yaparak, yardımı engelleyecekleri tehdidinde bulunmuşlardı..
Türkiye’nin Akdeniz’deki çağrı kuvvetleri o zaman nerede devriye geziyor olacak bilmiyorum ama, 60 ülke Gazze yolunda yaşananları yakından ve sıcak bir şekilde izliyor olacak..
Gemide 60 ülkeden insanlar var.. Birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütünün temsilcileri var..
Gazze yolcuları, bu yolculuğa çıkmadan önce Birleşmiş Milletler, İslam Konferansı, Arap ve Afrika Birliği’ni uyarmışlardı..
Bülent Yıldırım sefere çıkarken gerekirse aylarca Gazze önlerinde bekleyeceklerini söyledi. 3 planlarının olduğundan söz etti. 3 planın üçü de Gazze’ye girmekle ilgili..
İsrail yardım konvoyuna engel olmazsa bu kendisi için en iyi olanı. Bu şekilde Gazze’ye ambargo da fiilen sona ermiş olacak. Yok insani yardımı engellemeye kalkarsa, dünya kamuoyunun İsrail üzerindeki baskısı artacak ve uluslararası camia bir çözüm yolu bulmak için harekete geçmek zorunda kalacak. İsrail’in dibe vuran itibarı daha da ağır bir yara alacak..
Eğer bu konvoy engellenecek olursa, sadece İsrail değil, İsrail’e destek veren ülkeler ve örgütler de bu işten yara alacaklar.. Gazze’de yaşanan trajedi tüm dünyada duyulacak. Hükümetler bu trajedi karşısında harekete geçmek zorunda kalacaklar.. Sonuçta yine bu yardım adresine ulaşacak..
Sadece İsrail karşıtı ülke ve örgütler değil, İsrail içindeki vicdan sahibi kişiler ve kuruluşlar, dünyadaki Yahudi diasporası da bu trajedi karşısında duruşunu yeniden gözden geçirecek..
ASLINDA YA BU KONVOY GAZZE’YE BUĞDAY, İLAÇ GÖTÜRECEK YA DA BU KONVOY SAYESİNDE GAZZE’YE SABIR, RAHMET, DUA YAĞACAK. Siyonizm ise lanetlenecek.. Her iki halde de mazlumlar kazanacak..
İsrail’in inadı insanlığın vicdanı karşısında direnemez..
Bana göre Gazze direnişi sayesinde çocukların kanı ve yaşlıların gözyaşı ümmeti dirilten bir iksire, insanlığın vicdanını dirilten bir hayat öpücüğüne ve Müslümanları birbirine yapıştıran bir zamka dönüşüyor..
Yani Gazze direnişinin bereketi Filistin topraklarını aşan, insanlığı kuşatan bir genişliğe sahip..
Gazze kurtulmadan, Filistin, Kudüs kurtulmadan ümmetin kurtuluşu, bizim kurtuluşumuz mümkün olmadığı gibi, biz kurtulmadan ümmetin kurtuluşu da kolay değil.. Demem o ki, ya birlikte kurtulacak, ya birlikte kaybedeceğiz.. Onun için Gazze müdafaası bizim kendi öz müdafaamızdır. Bu bir dini sorumluluktur, bir insanlık davasıdır. Bir tarih borcudur, vicdan borcudur..
Gazze direnişi bize insan olduğumuzu, bir vicdan taşıdığımızı ve bölgedeki trajedinin asıl sebebini ve sorumlularını göstermektedir..
İnsanlığın kalbine doğru büyük yolculuk başlıyor..
Akdenizlileri o kutlu sefere çıkan yolculara el sallamaya ve duaları ile orada olmaya davet ediyorum..
Selam ve dua ile..
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT