1. YAZARLAR

  2. MUHAMMED YORGANCIOĞLU

  3. Hasretin 10. yılı: Ahrar Şam’ın şehid komutanları ve Ümmet Projesi
MUHAMMED YORGANCIOĞLU

MUHAMMED YORGANCIOĞLU

Yazarın Tüm Yazıları >

Hasretin 10. yılı: Ahrar Şam’ın şehid komutanları ve Ümmet Projesi

09 Eylül 2024 Pazartesi 15:15A+A-

9 Eylül 2014… Birçok insan için sıradan bir gün olabilir, ancak benim için bu tarih, içimde derin yaralar açan, ayrılığın ve hasretin başladığı gündür. İslam ümmetinin isimsiz kahramanlarının şehadetinin üzerinden tam 10 yıl geçti. Başta Ebu Abdullah olmak üzere, birçok yiğit kardeşimden ayrı geçen tam 10 koca yıl.

Bu yıllar boyunca onların hatıralarıyla yaşadık ve o kayıpların bıraktığı boşluk hâlâ dolmadı.

Ahrar Şam: İslamî direnişin sembolü ve Ümmet Projesi

Ahrar Şam, Suriye devriminin en kritik aktörlerinden biri olarak, Esed rejimine karşı verdiği destansı mücadeleyle tanınan İslami bir direniş hareketiydi. Önderleri ve komutanları, sadece askeri kabiliyetleriyle değil, aynı zamanda davalarına olan sadakatleri ve imanlarıyla da halklarının gönlünde taht kurdu. 2011’de başlayan Suriye devrimi sırasında hızla büyüyen Ahrar Şam, hem sahada hem de diplomasi arenasında önemli bir güç haline geldi. Ancak bu güç, 9 Eylül 2014'te ağır bir darbe aldı.

whatsapp-image-2024-09-09-at-13-35-42.jpeg

Şehid komutanlar: Ebu Abdullah ve kardeşleri

Hassan Abboud, yani Ebu Abdullah, Ahrar Şam’ın en önemli lideriydi. Onun vizyonu ve dirayeti, Ahrar Şam’ın etkin ve güçlü konumuna gelmesinde büyük rol oynadı. Suriye'de Baas Rejimini devirip İslami bir toplum ve devlet inşa etmek ideali uğruna savaşan Abboud, aynı zamanda bir dava adamıydı. O, mücadelesini sadece silahla değil, aynı zamanda kelimeleriyle de verdi. İnancı ve kararlılığı, diğer komutanlar ve mücahidler için bir ilham kaynağı oldu.

Ancak 9 Eylül 2014’te, Abboud ve beraberindeki Ahrar komutanları İdlib’de Ram Hamdan köyünde gerçekleştirilen bir toplantı sırasında düzenlenen saldırıda şehid edildi.

Bu saldırı, Suriye direnişinin kalbine derin bir yara bıraktı. Kaybedilen liderler arasında, hareketin askeri ve stratejik beynini oluşturan isimler de vardı:

- Hassan Abboud (Ebu Abdullah): Hareketin kurucusu ve lideri. Onun idealleri ve liderlik vasıfları, Ahrar Şam’ı sadece askeri bir güç değil, aynı zamanda ahlaki bir davanın temsilcisi haline getirdi.

- Ebu'l Hayr: Sessiz, sakin bir kişiliğinin yanı sıra derin stratejik bir askeri kabiliyeti vardı. Kendisine emirlik teklif edildiğinde Ebu Abdullah buna daha layık demişti.

- Ebu Talha el-Hamavi: Hareketin önemli askeri liderlerinden biri. Onun savaş meydanındaki cesareti ve komuta becerisi, birçok cephede zaferin anahtarı oldu. Ebu Abdullah'a ve onun davasına olan bağlılığı ve sadaketi ile öne çıkardı.

- Ebu Eymen el-Hamavi: Ahrar Şam’ın siyasi stratejilerini şekillendiren beyinlerden birisiydi. Mücadelesi ve fedakarlığı, hareketin bir araya gelmesinde etkili oldu.

- Ebu Hamza: Biz zafer nesli değiliz. Biz zafer neslini hazırlayacak olan, fedakarlık nesliyiz demişti. Ahrar'ın doğu bölge emiriyid.

- Ebu Abdulmelik: Hareketin Şer'i sorumlusuydu. Ahlak ve erdem timsali bir âlim, bir mücahiddi. Kılıçla kalemi bir araya getiren, ilmiyle amil bir alimdi

- Ebu Yazen Şami: Hareketin ilmi ve siyasi duruşunu şekillendiren çekirdek kadroda yer alan bir mücahiddi. Genç yaşına rağmen ilmiyle siyasi ufkuyla değerli bir komutandı.

- Ve diğerleri Ebu Sareyye, Ebu Yusuf, Tammam...

Onların varlığı, mücadelenin ve direnişin sembolüydü. Bugün, onların hatırasını yaşatmak ve bıraktıkları Ümmet Projesi emanetine sahip çıkmak dava ve yol arkadaşlarının en önemli görevi ve sorumluluğudur.

Onlar, uğrunda mücadele ettikleri ideallere ve davaya hayatta olduklarında şahid olmuşlar, kanlarıyla bu şahidliklerini taçlandırmışlardı.

10 yıl geçmesine rağmen, onların yokluğu her geçen gün daha da derinleşiyor. Onların fedakarlıkları genç nesillere ilham veriyordu. Her biri, bir mücadele ve inanç timsali olarak zihinlerimizde ve kalplerimizde yaşamaya devam ediyor. Her hatırlayışımızda, onların bıraktığı boşluğu hissetmekle birlikte, onların yolunda yürümek için daha fazla azim ve kararlılık duyuyoruz.

Ahrar Şam’ın mücadelesi ve mirası: Ümmet Projesi

Ahrar Şam'ın ortaya koyduğu Ümmet Projesi vizyonu, İslami bir toplum ve yönetim inşa ederek bu yönetimi daha geniş İslam dünyasıyla entegre etme arzusunu yansıtan bir idealdir. Bu proje kapsamında şu unsurlar öne çıkar:

1. Birlik ve Dayanışma: Ümmet Projesi, İslam dünyasının küresel şer odakları tarafından yapay sınırlarla, ulus devlet mantığında bir çok parçaya bölünüp parçalandığını düşünmektedir. Bu vizyon, Müslümanları bir araya getirerek ümmet çatısı altında birleşmeyi ve Batı’nın dayattığı bölünmelerin sona ermesini savunur. Bu hedef ütopik ve ulaşılmaz bir hedef değildir.  Bu vizyon gerçeklere gözünü kapatan hamasi bir söylem de değildir. Ümmet birliği, ulaşılması hedeflenen bir gayedir. Bu vizyon, İslam ümmetinin zihinlerine vurulan prangaları parçalamadan, ellerine ve ayaklarına vurulan prangaların, Müslümanların aralarına örülen sınır duvarlarının parçalanamayacağını ifade eden bir vizyondur.

2. İslami Yönetim: Ümmet Projesi, Batı tarzı bütün ideolojileri reddederek, insanlığı dünya ve ahiret saadetine ve felaha ulaştıracak,  İslam hukukuna dayalı bir yönetim modeli oluşturmayı hedefler.

3. Ulusal Sınırlara Karşı: Ümmet Projesi, ulusal sınırlara ve Sykes-Picot anlaşması gibi emperyalist mirasa karşı çıkar. Ümmet Projesi, Suriye'nin özgürlüğünün İslam dünyasının özgürlüğüyle bağlantılı olduğunu savunur ve nihayetinde İslam dünyasının bir bütün olarak hareket etmesi gerektiğini vurgular.

4. Suriye'deki Misyon: Ahrar Şam, Ümmet Projesi'nin öncelikli hedefi olarak, Suriye'deki Baas Rejimini devirip Suriye'de bu İslami modelin ilk örneğini ve şahidliğini oluşturmayı amaçlamıştır. Bu şahidlik ve  önderlik, zulmün ve adaletsizliğin hakim olduğu dünyada İslam nurunu yansıtacak ve insanlığı karanlıklardan aydınlığa taşıyacak bir şahidlik ve önderliktir.

Başta Suriye halkının özgürlüğü ve bağımsızlığı için verilen bu mücadele, sadece askeri bir cephede değil, aynı zamanda ideolojik ve ahlaki bir cephede de ortaya konulan bir mücadeleydi. Ebu Abdullah ve diğer komutanlar, sadece birer savaşçı değildi; onlar aynı zamanda birer önder ve ahlaki liderdi.

Onların inançla savundukları değerler, bugün Ümmet Projesinin temel taşlarını oluşturmaktadır. Bu davanın erleri şehid liderlerin hatırasını ve onların ortaya koyduğu idealleri yaşatmakla yükümlüdür.

YAZIYA YORUM KAT

2 Yorum