1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. IRAK

  4. “Haşdi Şabi’nin Daha Fazla Suç İşlemesinden Kaygılıyız”
“Haşdi Şabi’nin Daha Fazla Suç İşlemesinden Kaygılıyız”

“Haşdi Şabi’nin Daha Fazla Suç İşlemesinden Kaygılıyız”

Irak’ta Şii milis gücü Haşdi Şabi’nin Musul operasyonlarında “asker” kılığında çeşitli ihlâller yapmasından endişe ediliyor.

25 Ekim 2016 Salı 15:09A+A-

Irak’taki Müslüman Âlimler Heyeti sözcüsü Yahya et-Tai, Şii milis gücü Haşdi Şabi başta olmak üzere bazı mezhepçi grupların, başka kentlerde olduğu gibiMusul operasyonlarında da askerî üniforma altında çeşitli ihlâller yapabileceği konusunda endişeli olduğunu belirtti.

AA’da yer alan habere göre, Haşdi Şabi’nin Musul operasyonlarında yer almasına yönelik tartışmaların, bu milislere asker elbisesi giydirilerek çözüldüğünü ifade eden et-Tai, bu grupların Musul’un içine doğru ilerleyerek daha fazla suç işlemesinden kaygı duyduklarını belirterek, iki yıl önce Bağdat’a 60 kilometre uzaklıktaki Ceref es-Sahr nahiyesinden IŞİD militanlarını kovduğunu iddia eden Haşdi Şabi’nin, o dönemde bölge sâkinlerinin evlerine dönmesine izin vermediğini hatırlattı.

Türkiye’nin Garantörlüğü

et-Tai, tarumar olmuş bölgelerde yaşayan halkın gönül rahatlığı için Türkiye, Suudi Arabistan ve Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) Musul’da garantör olabileceğini ve bu ülkelerin İran’ın Irak’a müdahalesi ve insan hakları ihlâllerinin önüne geçmesi konusunda kararlı bir tutum sergilemesi gerektiğini söyledi.

et-Tai, “Türkiye, Musul halkını muhtemel ihlâllerden koruyacak ilk garantör devlettir.” değerlendirmesinde bulundu.

“Mezhepçi Tutum Kabul Edilmemeli”

et-Tai, söz konusu ülkelerin Irak’taki yardım faaliyetlerinde de ön plana çıkmasını isteyerek, “Felluce ve diğer kentlerde insanlar içecek su bulamıyor. Alt yapı, gıda ve ilaç sıkıntısı yaşanıyor. En azından bu bağlamda ve siyâsî açıdan net bir tutum sergilenmeli. Irak halkına yönelik mezhepçi tutum kabul edilmemeli.” diye konuştu.

Türkiye’nin Musul operasyonlarına katılımına ilişkin et-Tai, dengeleyici bir faktörün olması, Türkiye’nin yardım kuruluşlarını da beraberinde getirmesi ve uluslararası koalisyon bünyesinde doğabilecek risklerin azaltılması temennisinde bulunarak, şunları kaydetti:

“Türkiye’nin sahadaki hareketi, kabul görüyor ve memnuniyetle karşılanıyor. Şii bölgesi Basra’da konsolosluğun, Bağdat’ta ise büyükelçiliğin bulunması buna delil olarak gösterilebilir. Öte yandan Irak’ın iç işlerine bir müdahale söz konusu değil. Türkiye’nin müdahalesi, İran müdahalesi gibi büyük bir hazımsızlığa yol açmıyor.”

“Musul’un Jeostratejik Bir Konumu Var”

Haydar el-İbadi’ye bağlı ordunun ulusal değil, kökeni İran ve başka bölgelere dayanan, Şii Bedr ve ed-Da’ve milislerinin oluşturduğu bir yapılanma olduğunu kaydeden et-Tai sözlerini şöyle sürdürdü:

“Felluce’de yapılan insan hakları ihlâlleri ve göç ettirme senaryolarının aynısı, belki de daha kötüsü Musul’da tekrar yaşanabilir. Nitekim Musul’un jeostratejik bir konumu var. Müdahale eden çok sayıda tarafla birlikte Musul Felluce gibi değil. Kentte birbiriyle çekişen bölgesel ve yerel güçler var. Bu nedenle büyük bir çatışma yaşanmasından, vatandaşların, kadın, çocuk ve yaşlıların mağdur edilmesinden korkuyoruz. Herkes Musul’da pastayı bölüşmek için boğuşuyor.”

Sivillerin Dramı

IŞİD işgalinden önce, yaklaşık 3 buçuk milyon nüfusa sahip Musul’un Bağdat’tan sonra ikinci büyük kent olduğu, kentte ikamet eden vatandaşların yarısının göç etmek zorunda kaldığı bilgisini veren et-Tai, “Siviller için güvenlik koridorlarının oluşturulmaması, Musul’u bekleyen bir diğer tehlike. Bu durum, operasyon nedeniyle kentten bir buçuk milyon kişinin mülteci durumuna düşmesi anlamına geliyor.” diye konuştu.

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT