Haşdi Şa’bi’nin ABD Yapımı Silahlarla Saldırdığı Kerkük’te Son Durum
Irak ordusu ve İran destekli Haşdi Şa’bi çetesinin dün gece saldırdığı Kerkük’te kuşatma ve Peşmerge güçlerinin direnişi devam ediyor.
HAKSÖZ-HABER
Tuzhurmatu Asayişi, Heşdi Şabi’ye bağlı bazı güçlerin ilçedeki Kürt mahallelerine girdiğini ve bazı evleri ateşe verdiğini açıkladı.
Rûdaw’a konuşan Tuzhurmatu Asayişi Müdürü Kawe Mele Perwez, “Savunuyoruz. Ancak ne yazık ki bazı peşmerge birliklerinin çekilmesinden dolayı Heşdi Şabi’ye bağlı gruplar, Kürt mahallelerine girdi” dedi.
İran Güdümlü KYB Peşmergesi Mevzileri Terk Etti, Barzani Takviye Peşmerge Gönderdi
Ağırlıklı olarak KYB’ye bağlı peşmergenin nüfuzunun olduğu bölgede kuşatmanın ilerleyen saatlerinde KYB Peşmergesinin birkaç bölgeden çekildiğini belirten yerel kaynaklar bu durum üzerine KDP/Barzani’nin bölgeye takviye birlikler gönderdiğini kaydetti. KYB’nin peşmergelerini geri çektiği iddiası, söz konusu partinin İran ile süre gelen ilişkilerine bağlanıyor.
Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne (KYB) bağlı bazı peşmerge birliklerinin, görev yerlerini bırakıp çekilmesiyle Irak ordusu ve Heşdi Şabi güçleri buraları ele geçirdi. Konuyla ilgili Rûdaw’a konuşan KYB peşmergelerinin şu beyanı dikkat çekici: “Üstlerimizin emriyle çekildik. Onlar Kerkük’ü sattı! Pavel Talabani, Lahur Talabani ve Aras Şeyh Cengi çekilme emri verdi.”
İran-Irak Lobisinin Barzani Çözülüyor Propagandası
Kuşatma ve çatışmaların sürdüğü bir vasatta Türkiye’deki merkez sağ medyanın Kerkük’teki gelişmeleri İran-Irak lobisinin ağzı ve gözüyle aktarması dikkat çekiyor. Buna göre “Kerkük işgalcisi Barzani” çözüldü çözülecek!
Bu kaynaklar son olarak Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı'nın "Kerkük'te güvenliği sağlama operasyonları kapsamında Halid Köprüsü Kapısı, Riyad-Halid Mektep yolu, Meryem Beg sınır kapısı ve Reşad-Meryem Beg yolunda kontrol sağlandı." yer verdi. Yerel kaynaklar ise bu iddiaları henüz teyit eden haberlere yer vermedi.
İran Güdümlü Haşdi Şa’bi Çetesi ABD Yapımı Silahlarla Saldırıyor!
Kürdistan Bölgesi Güvenlik Konseyi’nden yapılan açıklamaya göre, Iraklı güçlerle İran’a bağlı Haşdi Şa’bi çetesi, Kerkük’ün güneyinde Tuzhurmatu ve Meryem Beg bölgesinde zırhlı Hummer araçları ve ABD silahlarıyla Keywan askeri üssü ile petrol kuyularına saldırdı.
Konuyla ilgili yerel basına beyanlarda bulunan başka yetkililerin ve Kürdistan Bölgesi Güvenlik Konseyi’nin resmi açıklamasında da “ABD silahları” vurgusunun altının çizilmesi dikkat çekici.
İran güdümlü Haşdi Şa’bi çetesinin ABD yapımı silahlarla saldırdığını ABD’nin eski Bağdat Büyükelçisi Zalmay Halilzad da doğrulayarak bu duruma tepki gösterdi.
Halilzad, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, İran Pasdaran Ordusu’na bağlı milislerin Kerkük’e saldırdığını belirterek şunları kaydetti: “İran’ın Pasdaran Ordusu milisleri, terörist Mehdi Muhendis öncülüğünde Kerkük’e saldırıda bulundu.”
Halilzad, ABD Başkanı Donald Trump’a dönük yazdığı tweet’te, Haşdi Şa’bi’nin, ABD tarafından Iraklı güçlere verilen tanklarla peşmergeye saldırdığını belirterek şu şekilde tepki gösterdi:
“Kürtlerin, Pasdaran Ordusu karşısında yardımımıza ihtiyacı var… Bu tankları Kudüs gücüne vekalet edenlere karşı kullanmamız gerekmiyor mu?”
İran güdümlü Haşdi Şa’bi’nin ABD yapımı silahlarla sözde ABD müttefiki Barzani’ye saldırması ve ABD’nin “müttefikini” yalnız bırakması dikkat çekici değil mi? Şayet İran ve Haşdi Şa’bi çetesi iddia ettiği gibi ABD karşıtı ise bu çelişki nasıl izah edilebilir? Yok, Barzani –özellikle de Türkiye’de iktidara yakın medyanın işlediği şekilde- ABD’nin stratejik müttefiki ise ve bağımsızlık referandumunun arkasında İsrail açıktan ABD’de de el altından varsa o zaman bu çelişkinin izahının yapılması gerekmiyor mu?
HABERE YORUM KAT