1. YAZARLAR

  2. Ahmet Varol

  3. Hasan Huveydi
Ahmet Varol

Ahmet Varol

Yazarın Tüm Yazıları >

Hasan Huveydi

19 Mart 2009 Perşembe 11:23A+A-

13 Mart Cuma sabahı, Suriye’deki Müslüman Kardeşler cemaatinin ileri gelenlerinden ve ömrünü İslâmî mücadeleye vakfetmiş değerli bir dava önderi Ürdün’ün başkenti Amman’da vefat etti.

Bizim Tahran’daki konferansla ilgili ve birbiriyle bağlantılı yazılarımızın yayınlanması sebebiyle bu muhterem zatın vefatının hemen ardından hakkında bir yazı yazma imkânımız olmadı. Dünkü yazımızda da bazı önemli olayların yıldönümleri üzerinde durmamız gerekiyordu. Fakat vefatının üzerinden birkaç gün geçmiş olsa da muhterem insan ve değerli dava önderi Hasan Huveydi’den söz etmeden geçmek istemiyoruz.

Muhtemelen Türkiye’de çok fazla tanınmadığı için Hasan Huveydi’nin vefatıyla ilgili olarak İslâmî camiaya ait yayın organlarında bile kendisinden pek söz edilmedi. Sadece bazı yayın organlarında vefatıyla ilgili kısa haberler yer aldı. Oysa bu zat, Suriye’deki Müslüman Kardeşler’in önemli ileri gelenlerinden olduğu gibi cemaatin Genel Mürşidinin de yardımcılarındandı.

Hasan Huveydi, 1925’te Suriye’nin doğusunda Fırat Irmağı kıyısında yer alan Deyru’z-Zûr şehrinde dünyaya geldi. Fen (Bilim) Lisesi’nden mezun olduktan sonra Şam Üniversitesi’nin Tıp Fakültesi’ne girdi. Buradan mezun olduktan sonra 1952’de aynı fakültede doktorasını tamamladı. Sonra yine aynı fakültede iç hastalıkları alanında hyper thyroidisme üzerine ihtisas yaptı.

Hasan Huveydi, dindar ve İslâmî çalışmalarda gayretliliğiyle tanınan bir aileye mensuptu. Babası Deyru’z-Zûr şehrinde İslâmî duyarlılığıyla tanınan biriydi. Oğlunun mesleki öğrenimine önem verdiği kadar dinî eğitim ve öğretimiyle de ilgileniyordu. Onun küçük yaşlardan itibaren İslâmî ilimleri öğrenmesi ve öğrendiklerini pratiğe aktarması için özel çaba sarf etti. Bu amaçla oğlunu yaşadığı şehrin ileri gelen ilim adamlarına götürerek onlardan ders almasını sağladı.

Hasan Huveydi’nin kendilerinden İslâmî alanda ders aldığı ilim adamlarının başında Şeyh Hasan Ramazan el-Halidi geliyordu. Bu hocalardan aldığı derslerle attığı temelin üzerine, kendi kişisel gayretleriyle ve önemli İslâmî kaynakları mütalaa ederek ilim binasını inşa etmeye çalıştı.

Huveydi, 1943 yılında yani 18 yaşındayken Suriye’deki Müslüman Kardeşler’in saflarına katıldı. Onun gençlik yıllarında bu cemaat Suriye’de daha yeni temellerini atmaya başlamıştı. Dolayısıyla o, Suriye İhvanının birinci neslinden sayılır. Başta Prof. Mustafa es-Sıbai olmak üzere Suriye İhvanının ilk yapısının şekillenmesinde rol oynayan önemli şahsiyetlerle birlikte bulunmuş ve eğitim faaliyetlerinden yararlanmıştır. Bunun yanı sıra cemaat içindeki aktif rolü ve gayretliliği ile öne çıkmış, Şam Üniversitesi’nde ihtisas öğrenimini sürdürdüğü sırada cemaatin Yürütme Kurulu üyeliğine seçilmiştir.

Şam’da ihtisas öğrenimini tamamladıktan sonra memleketi Deyru’z-Zûr’a dönerek iç hastalıkları alanında kendi özel muayenehanesini açtı. Bir yandan da Müslüman Kardeşler’in Deyru’z-Zûr kanadını oluşturarak tebliğ ve irşat faaliyetleri yürütmeye başladı.

Fakat cemaatle bağlantısı ve onun mesajını geniş kitlelere ulaştırma çabaları sebebiyle muhtelif baskılara maruz kaldı, sorguya çekildi. 1967’de memleketi Deyru’z-Zûr’da tutuklanıp hapse atıldı ve bir süre sonra serbest bırakıldı. 1973’de tekrar tutuklanıp Şam’daki el-Mezze hapishanesine gönderildi. Hapisten çıktıktan sonra da ülkesini terk etmek zorunda kaldı.

Üstad Hasan Huveydi, Suriye Müslüman Kardeşler cemaatinde aynı zamanda vahdetin sembolü olan bir isimdi. Çünkü bir dönem bu cemaat kendi içinde bir bölünme yaşadı. 1980 (H. 1400) yılında Hasan Huveydi Genel Murakıb seçildi ve ayrılığa son verilerek, onun ismi etrafında birlik sağlandı.

Huveydi, Müslüman Kardeşler’in son dört Genel Mürşidinin yardımcılığını yapmıştır. Bunlar sırasıyla Muhammed Hamid Ebu’n-Nasr, Mustafa Meşhur, Muhammed Me’mun el-Hudaybi ve Muhammed Mehdi Akif’tir. Halihazırdaki Genel Mürşid Muhammed Mehdi Akif’in dış ilişkiler alanında yardımcılığını ve danışmanlığını yapıyordu. Çok sayıda yazı ve makalesi, birçok fikri eseri yayınlandı. “İslâm’da Şûra” adlı eserini özellikle zikretmekte yarar görüyorum.

Üstat Hasan Huveydi’yle muhtelif vesilelerle bir araya geldiğim, görüştüğüm oldu. Çok mütevazı, sıcakkanlı, sevimli ve cana yakın bir insandı. Sadece lisanıyla değil hâliyle de tebliğ ve irşat yapan değerli bir dava önderiydi. Kendisi için Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyoruz. Yüce Allah, mekânını cennet eylesin; yolunu izlediği Hz. Muhammed (s.a.s.)’e ve ashabına komşu eylesin. Bizleri de o Yüce Peygamberin yoluna lâyıkıyla tabi olmaya muvaffak kılsın.

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT