“Hangi Askerin Darbesi Daha İyi?”
Ali Nur Kutlu yazısında, Atatürkçü olduğunu söyleyen eski askerlerin son günlerdeki televizyon konuşmaları hakkında değerlendirmelerde bulunuyor, hangi askerin darbesi daha iyidir şeklinde soru işareti oluşturmanın kimseye faydası olmayacağını vurguluyor.
Hangi Askerin Darbesi Daha İyi?
Ali Nur Kutlu / Yeni Şafak
Türkiye'de çok partili sistemin işlemesinden sonra yaşanan askeri darbe, darbe girişimi, askeri cunta ve askeri isyanların listesine bakalım önce:
1957-58: Bir grup subayın darbe planından tutuklanması
27 Mayıs 1960: Askeri darbe
22 Şubat 1962: Albay Talat Aydemir öncülüğünde cunta ayaklanması
20 Mayıs 1969: Darbe teşebbüsü
9 Mart 1971: Darbe teşebbüsü
12 Mart 1971: Askeri muhtıra
12 Eylül 1980: Askeri darbe
28 Şubat 1997: Post modern darbe
27 Nisan 2007: E-Muhtıra
15 Temmuz 2016: Darbe teşebbüsü
60 yılda 10 teşebbüs. Demokrasiye vurulmuş on darbe.
Emekli Askerlerin TV Konuşmaları Kafa Karıştırdı
Emekli ve eski askerlerin son günlerdeki TV konuşmaları, 15 Temmuz günü oluşan birlikteliği zedeleyen ve kafaları karıştıran nitelikte oldu maalesef.
Konuşmalara bakarsak, daha önceki darbeleri yapanları da FETÖ üyesi zannedeceğiz. Şunu da dile getirdiler, FETÖ'nün kurduğu kumpaslardan atılmasalardı, hükümet buna göz yummasaydı, Erdoğan buna izin vermeseydi FETÖ darbe yapamayacaktı.
Sorun FETÖ çetesinin darbe yapması mı, darbenin kendisi mi? Bence darbenin ve darbeciliğin kendisini konuşmak lazım. Zira tarihteki 9 darbe ve türevlerini FETÖ yapmadı. O zamanlar ne Erdoğan, ne de FETÖ vardı.
Yine aynı kişiler, Atatürkçü, laik askerler ordudan tasfiye edilmeseydi bu darbe olmazdı diyor.
Bugüne kadar yaşadığımız darbelerin, siyasi yelpazenin her tarafında yer almış askerler tarafından yapıldığını unutuyorlar sanırım. Bu darbeleri sol eğilimli, sağ eğilimli, Kemalist ve sonunda dini eğilimli askerler yaparken, hepsi kendilerini Atatürk'ün, laikliğin, cumhuriyetin koruyucusu ilan ettiler bir de.
Darbeyi Kim Haber Verir?
Bu darbe girişiminin öğrenilememesinin ve önlenememesinin tüm suçunu, Erdoğan hükümetlerine, MİT'e yıkıyorlar. Hadi polis istihbaratı FETÖ felç etti çalışmıyor. MİT'in kusuru olduğunu hükümet söylüyor zaten. Peki askeri istihbarat? Jandarma istihbarat? Ordunun en seçkin ve güçlü birliği Özel Kuvvetler? Madem herkes darbeye karşı, binlerce insanın içinde olduğu, aylarca plan yaptığı bu darbe girişiminin hazırlık aşamasında, bir fısıltı dahi duyulmadı mı ordu içinde? Neden tek bir ihbar yok?
Evet, Balyoz gibi, Ergenekon gibi davalarda büyük bir ihmal, haksızlık var. Ordudaki subaylar FETÖ yüzünden mesleklerinden oldu. Hepsi haklı. Şimdi ekranlarda neredeyse her gün bunları anlatıp, hükümeti suçlamakla darbe sorunu çözülmüş mü oluyor? Bu subayların tamamı 28 Şubat döneminde, 27 Mayıs bildirisinde yine subaydı ve görevdeydi. Bugün darbeyi bu kadar lanetleyenler, o zaman neden ses çıkarmadı, darbeleri lanetlemedi?
Emir Komuta Zinciri, Darbeci Diğer Askerler
Bu darbenin emir komuta zinciri içinde olmamasına çok vurgu yapılıyor bir de. Ne yani, emir komuta içinde yapılsaydı bu darbeyi kabul mü edecektik? 12 Eylül ve 27 Mayıs darbeleri emir komuta zinciri içinde olmuştu, iyi miydi?
Sadece FETÖ'cü askerlerin yaptığı bir darbe girişimi olduğu için karşı çıkıldığı izlenimi oluşuyor. Yoksa laik, Atatürkçü, Kemalist askerler de işin içinde olsa karşı çıkmamak gerekiyor diye sanki algı oluşturuyor birileri.
Bu soruşturmalar, mahkemeler tamamlandığında hepimiz göreceğiz, bu kanlı darbe girişimi içinde sadece FETÖ çetesi yok. Zaten İlker Başbuğ da buna işaret etti. Başkaları da var dedi.
O zaman halka kurşun sıkan, bomba atan, üzerine tank süren hangi 'çevreden' asker varmış öğreneceğiz.
Maocu Doğu Perinçek bile FETÖ darbesini lanetliyor ama yeni askeri düzenlemelere karşı çıkıyor. Senin ne işin var ordunun iç düzenlemesiyle, bu kadar tepki neden, diye soran yok. Çünkü o da yıllardan beri neredeyse FETÖ ile aynı yöntemleri kullanarak askere, MİT'e sızıyor.
Darbenin Sağcısı, Solcusu, FETÖ'cüsü Olmaz
Bu konuşmalara bakarak, şu soruyu mu sorduracaklar?
“Hangi askerlerin darbesi iyidir?”.
Tabii ki hiçbiri. Derdimiz, demokrasimizi, milli irademizi ve ülkemizi her türlü müdahaleden korumak. Ordumuz bu alçak ve hain FETÖ darbesiyle büyük bir imaj kaybı yaşıyor. Ancak darbe darbedir, FETÖ'cüsü, sağcısı, solcusu olmaz. Millet 'Menderes’i astınız, Erdoğan'ı asamayacaksınız' diyerek isyan etti, unutmayın.
Sorun, sistem ve eğitim sorunu, bunu herkes biliyor. Hükümet yeni düzenlemelerle ordudaki yılların kronik sorunlarını çözmek ve her türlü darbe teşebbüsünü engellemek için çalışmalar yapıyor. Bunu yaparken de mevcut askeri personelle birlikte çalışıyor. Hata varsa da düzeltiriz diyor.
Bu çalışmaya en başta, eski askerlerin destek vermesi lazım. Bizim 'Peygamber Ocağı' diye kutsal bir yere koyduğumuz ordumuzun bu kötü “darbeci” etiketinden nasıl kurtulacağını anlatması, en başta onların görevi.
Savunma Bakanlığı'na kuvvet komutanlarının bağlanmasına itiraz ediyorlar. Bu darbe girişimlerini önlemezmiş. Peki ne önler, hangi düzenleme askerin darbe yapmasına engel olur? Buna bir şey demiyorlar.
Şehitleri, Gazileri, Ülkenin İmajını da Düşünün
Tamam, ordumuzu yıpratmayalım, içinde kahraman çok askerimiz var, doğru. Ama 237 şehit, 1500 yaralı, 78 milyon milletin acısı, korkusu, endişesi ne olacak peki? Eski askerlerin bunu da düşünerek konuşması gerek. O televizyondaki konuşmaları, kolu, bacağı parçalanmış 15 Temmuz gazileri, şehit yakınları da izliyor, onların da ruh halini hesap edin. Dünyaya itibarı zedelenmiş bir ülkenin imajını, ekonominin geleceğini düşünerek de konuşun biraz.
Millet, orduda Ömer Halisdemir gibi yiğitlerin var olduğunu biliyor ve gözyaşı döküyor. Ordu bizim, hükümet bizim, devlet bizim, demokrasi bizim demokrasimiz. Millet geçmişten dersini almış, öğrenmiş ve darbeyi canını vererek engellemiş.
Biraz da emekli, eski askerlerin tarihten, darbelerden, acılardan, ölümlerden ders çıkarması gerek.
Yoksa hangi askerin darbesi daha iyidir diye soru işaretleri oluşturmanın kimseye faydası yok.
HABERE YORUM KAT