1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. Hamza Türkmen İslam Dünyasındaki Gelişmeleri Anlattı
Hamza Türkmen İslam Dünyasındaki Gelişmeleri Anlattı

Hamza Türkmen İslam Dünyasındaki Gelişmeleri Anlattı

Hamza Türkmen, Pendik Kültür Merkezi’nde “İslam Dünyasında Siyasi Gelişmeler”i anlattı.

06 Aralık 2015 Pazar 21:35A+A-

Pendik Belediyesi Kültür Merkezi’nde Erdemli Nesil Derneği Hamza Türkmen’in sunduğu “İslam Dünyasında Siyasi Gelişmeler”  başlıklı bir program düzenledi.

Düştüğümüz yer olarak ümmet coğrafyası veya İslam Dünyası denilen yerin tanımını yapan konuşmacı, tarihte ve modern çağda vahiy dışı telakkilerle kuşatılmamız halini de cahili karanlık olarak belirtti.

Bu sürece Batılılar gibi “ilerlemeci” tarih felsefesiyle değil; Kur’an’da “sünnetullah” kavramıyla belirtilen toplumsal yasalar çerçevesinde bakılması gerektiğini ilgili ayetlerle açıkladı.

Ama Osmanlı Devleti’nin son dönemlerindeki ümmetçe düşkünlüğümüzden yararlanan egemen küresel sistemin coğrafyalarımızı hem işgal ettiğini ve hem hazırladığı  ulus devlet ve uluslaşma paketini zaafa düşen ümmet topluluklarına dayattığını belirtti.

Hamza Türkmen zafiyet içinde kuşatıldığımız batı kültürüne ve sömürüsüne karşı verilen mücadelede birbirini takip eden dört halden geçtiğimizi belirtti.

İlkin  Osmanlı varlığını korumak için İttihad-ı İslam Stratejisi’nden yararlanılmaya kalkışıldı. Hatta bu çabaya İslamcılık denildi.

 Cumhuriyet kurulma sürecinde ise özellikle Lozan Anlaşması’yla  dayatılan Batılılaşma ve İslam’dan yabancılaşma eğilimine büyüklerimizin gösterdiği tepki acımasızca ezildi. Sonra da Müslüman tebaa ve öncüler var kalabilmek için millilik sahiline sığındı. Ama gene de ötelenmekten kurtulamadılar.

Coğrafyalarımızda İslami uyanışın güçlendiği 1950’li, 60’lı, 70’li yıllarda geç kalmışlığı telafi eder bir acelecilikle iktidar merkezli üç yöntem denendi. Darbe, seçim, devrim. Bu üç yöntem anlayışı kendi aralarında tartışsa da hepsi de Müslümanların selameti için öncelikle ve ilkin iktidara gelmeyi tasarlamaktaydılar.

Müslümanların son mücadele formu ise Arap Baharı denilen devrimler süreci ile belirginleşti. Bu süreçte yer alan İslami hareketler hemen İslami yönetimi ilan etmeyi değil, şartları iyileştirmeyi ve toplumu bu süreçte İslamlaştırmayı öncelediler. Sünnetullah’a en uygun şekilde tedrici değişimi hedeflediler. Bu alttan gelen dalga emperyal dünyayı çok tedirgin etti. Mısır’da, Libya’da, Suriye’de, Yemen’deki darbeler veya çatışma süreçleri Batılı güçlerce teşvik edildi. Hatta 2013 Gezi Olayları’nı da bu bağlamda değerlendirmek gerekir.

2002 yılında kurulan AK Parti ise, 1970’lerde Akıncı İslami duyarlılık ve Tevhidi uyanış çizgisi halinde seçim veya devrim yoluyla iktidar özlemiyle gelişen çizginin aceleciliğinden uzaklaştı. Önce kitleler için geçim ve güvenlik şartlarının temini, inanç ve düşünce özgürlüğünün önünün açılması ve vesayetin geriletilmesi çabası öncelendi.

Ümmet coğrafyasında benzer vesayet ya da diktatörlük şartlarını yaşayan Müslümanlar ve İslami hareketlerin dikkati AK Parti’nin başarı kazanan bu hamlesine yöneldi ve sempati topladı.

Ama Hamza Türkmen, destek de verebileceğimiz şartların iyileşmesi ve vesayetin geriletilmesinin mevcut yapıya eklemlenmek için değerlendirilmemesini belirtti. Bizzat özgürlük ortamının imkanlı hale gelmesini öncelikle ümmeti diriltmek ve muslihun diyebileceğimiz şüheda neslini oluşturmak için kullanmamız gerektiğini örnekleriyle anlattı.

Programdan sonra konunun değerlendirildiği sohbetler yapıldı.

pendik-20151206-02.jpg

HABERE YORUM KAT