1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. Hamas’ın çağrısına Amasya sessiz kalmadı
Hamas’ın çağrısına Amasya sessiz kalmadı

Hamas’ın çağrısına Amasya sessiz kalmadı

Amasya Gönüllü Kuruluşlar Birliği Platformu'nun çağrısıyla yüzlerce kişi yatsı namazı çıkışı Hz. Ömer Camii önünde Gazzeli müslümanlar için basın açıklaması ve dua programı gerçekleştirildi.

07 Nisan 2025 Pazartesi 01:02A+A-

Siyonist çete emperyalistlerin desteğini arkasına alarak katliamlarını sürdürüyor. Gazze'yi havadan bombardımanlarla sindirmeye çalışan işgalci katillere dünyanın dört bir yanında tepkiler yükselirken GÖKBİR Platformu'nun çağrısıyla Amasya halkı da Gazzeli müslümanlar için bir araya geldi.

Meydanları Terk Etmemeliyiz

Tekbirler ve sloganlarla başlayan programın açılış konuşmasını yapan GÖKBİR Platformu Dönem Başkanı Serdal Benli, Siyonist İsrail’in Gazzeli Müslümanlara yapmış olduğu katliamlar karşısında meydanların terk edilmemesi gerektiğini vurgulayarak:” Zalim Siyonistler Hamas karşısında hezimete uğradıkça acısını mazlum sivil Gazze halkından alıyor. Bu duruma canımız yansa da galip gelecek olan Müslümanlar olacak. İzzetle direnen kardeşlerimiz için eylemlerimize devam edelim. Yaptığımız bu eylemler kardeşlerimize güç veriyor, direnişi artırıyor.” dedi

Bugün Yaşananlar Planlı Soykırımdır

Gazzeli çocukların ve kadınların parçalanmış bedenlerinden kopan uzuvların, İslâm dünyasının dört yanına adeta birer “bela mıknatısı” gibi dağıldığı ifade edilen basın açıklamasını okuyan Amasya İhh Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Akgül:” Hiçbir hükümet, hiçbir devlet ve hiçbir ülke kendisini güvende hissetmemelidir. Bugün İsrail’le kol kola yürüyenler de dâhil olmak üzere, günün birinde herkes bir şekilde Siyonist saldırganlıktan payını alacaktır. İsrail'in işlediği suçlara karşı sesimizi tüm medya ve siyasi platformlarda yükseltmeliyiz. Aynı zamanda iç bölünmeyi de reddetmeli, Gazze halkını birlik olmaya ve İsrail'in planlı kaos tuzağına düşmemeye teşvik edecek eylemlerimizi artırmalıyız.” dedi.

Bugün yaşananların sadece bir savaş ya da saldırganlığın geçici bir aşaması değil, planlı bir soykırım olduğunu ifade eden Akgül: “Türkiye, İslâm coğrafyasında İsrail işgaline karşı cepheyi büyütmek ve sağlamlaştırmak için her yolu denemelidir. Gelecek nesillere ve istikbale karşı yüzümüzün ak olabilmesi, ancak tarih huzurunda vazifemizi tam olarak yapmakla mümkündür. Akan kanı durdurma adına savsakladığımız, boş verdiğimiz ve önemsemediğimiz her bir görev, gelecekte alnımıza kara leke olarak yapışıp kalacaktır.” dedi.

Okunan basın açıklamasının ardından Amasya Ahimder Başkanı İbrahim Aslan’ın Filistinli ve tüm mazlum coğrafyalardaki Müslümanların kurtuluşu için yaptığı duayla program sona erdi.

amasya-gazze-eylemi-20250406-01.jpg

amasya-gazze-eylemi-20250406-02.jpg

amasya-gazze-eylemi-20250406-03.jpg

amasya-gazze-eylemi-20250406-04.jpg

amasya-gazze-eylemi-20250406-05.jpg

amasya-gazze-eylemi-20250406-06.jpg

amasya-gazze-eylemi-20250406-07.jpg

amasya-gazze-eylemi-20250406-08.jpg

amasya-gazze-eylemi-20250406-10.jpg

amasya-gazze-eylemi-20250406-09.jpg

Basın Açıklamasının Tam Metni:

Siyonizm Var Oldukça Kaos da Var Olacaktır!

İsrail, Hamas ile sağlanan ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşamasının sona ermesinin ardından 2 Mart'tan itibaren Gazze Şeridi'ne insani yardımların girişini durdurma kararı aldı.  

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda 2,3 milyon nüfusa sahip Gazze Şeridi'nde yaklaşık 2 milyon kişi yerinden edildi. Sivil altyapıyı ve hastaneleri de hedef alan İsrail, Gazze'de insani bir felakete neden oldu.  Bölgeye su ve elektrik tedarikinin kesilmesi ve sınır kapılarının kapalı tutulması Gazze'deki Filistinlilerin yaşadığı zor şartları daha da derinleştiriyor.  

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesi 18 Mart sabahı bozarak şiddetli saldırılarına yeniden başladı.  İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 1163 Filistinli hayatını kaybetti, 2 bin 735 kişi yaralandı.  İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 50 bin 523'e, yaralıların sayısı 114 bin 776'ya yükseldi. 

Siyonist işgal rejimi çağdaş emperyalizmin de desteğiyle Gazze’de korkunç katliamlar gerçekleştiriyor. Cibaliye’de sağlık merkezini hedef alarak 20’den fazla insanı katletti. Gazze şehrinin doğusunda Daru’l-Erkam Okulu’na saldırı düzenleyerek 31 insanı vahşice katletti. Aynı saatlerde Gazze Şeridi’nin güney kesiminde yer alan Han Yunus’un El-Menare Mahallesi’nde El-Akkad ailesine ait üç katlı binaya saldırı düzenleyerek hepsi aynı aileden 20 kişiyi topluca katletti. Gazze’de bu şekilde, işgalci vahşet tarafından bütün fertlerinin topluca katledilmesi suretiyle yok edilen onlarca aile var.

Siyonist canavarlar, Filistin’in her tarafında masum insanların üzerine ateş yağdırırken bir yandan da Suriye’ye yönelik saldırılar düzenliyor. Gerekçesi ise bu ülkedeki yeni yönetimin ileride İsrail açısından tehdit oluşturabileceği endişesi. 

Bugün yaşananlar sadece bir savaş ya da saldırganlığın geçici bir aşaması değil, planlı bir soykırımdır; tüyler ürpertici bir hassasiyetle yürütülen bir etnik temizlik eylemidir. İşgal, ABD'nin onayı ve desteği, Arap yöneticilerin sessizliği ve şüpheli uluslararası suç ortaklığı ile kolaylaştırılan, titizlikle hazırlanmış bir planı sistematik olarak uygulamaktadır.

İsrail, Gazze'nin direncini tüketmek üzerine bahis oynuyor ve küresel protestoların zaman içinde yavaş yavaş azalacağını umuyor. Ancak Gazze yorulmayacak, düşmeyecek ve asla teslim olmayacaktır. Enkazın altından bayrak taşıyan bir çocuk çıkıyor. Yıkıntıların arasından bir meydan okuma çığlığı yükseliyor. Bombaların yağdığı Refah'ta insanlar geri çekilmiyor. Evlerin yerle bir edildiği Cibaliye'de direniş ruhu kırılmadan devam ediyor.

İsrail'in işlediği suçlara karşı sesimizi tüm medya ve siyasi platformlarda yükseltmeliyiz. Aynı zamanda iç bölünmeyi de reddetmeli, Gazze halkını birlik olmaya ve İsrail'in planlı kaos tuzağına düşmemeye teşvik edecek eylemlerimizi artırmalıyız.

İslâm dünyasındaki devletler, hükümetler ve uluslararası kuruluşlar (İslâm İşbirliği Teşkilâtı, Arap Birliği vb.) her ne pahasına olursa olsun, İsrail’in saldırganlığını dizginlemek zorundadır. Söz konusu saldırganlık sadece Gazze, Filistin, Lübnan, Suriye gibi “mücâvir” beldelerle sınırlı kalmayacak, coğrafyamızın tamamına yayılacaktır. Siyonist işgalin çıkardığı yangın söndürülmediği takdirde, alevler en uzak köşelere kadar erişecektir.

Hiçbir hükümet, hiçbir devlet ve hiçbir ülke kendisini güvende hissetmemelidir. Bugün İsrail’le kol kola yürüyenler de dâhil olmak üzere, günün birinde herkes bir şekilde Siyonist saldırganlıktan payını alacaktır. Gazzeli çocukların ve kadınların parçalanmış bedenlerinden kopan uzuvlar, İslâm dünyasının dört yanına adeta birer “bela mıknatısı” gibi dağılmaktadır.

Türkiye, İslâm coğrafyasında İsrail işgaline karşı cepheyi büyütmek ve sağlamlaştırmak için her yolu denemelidir. Gelecek nesillere ve istikbale karşı yüzümüzün ak olabilmesi, ancak tarih huzurunda vazifemizi tam olarak yapmakla mümkündür. Akan kanı durdurma adına savsakladığımız, boş verdiğimiz ve önemsemediğimiz her bir görev, gelecekte alnımıza kara leke olarak yapışıp kalacaktır.

GÖNÜLLÜ KURULUŞLAR BİRLİĞİ PLATFORMU

HABERE YORUM KAT

1 Yorum
  • Mahmut Ataseven / 07 Nisan 2025 09:08

    Saflarımızı sıkılaştıralım Allah'ın da rahmeti bereketi hepinizin hepimizin üzerine olsun kardeşlerim Antalya'dan direnişe bin selam

    Yanıtla (0) (0)