Hamas, Üç Yahudinin Öldürülmesini Üstlendi mi?
Hamas’ın Siyasi Birim Üyesi Salih el-Aruri’nin Müslüman Alimler Birliği’nin İstanbul’da yaptığı toplantıda geçen Haziran’da el-Halil civarında üç yahudi gencin kaçırılması ve öldürülmesi eylemini Hamas’ın askeri kanadı İzzettin Kassam Birlikleri’nin gerçekleştirdiğini itiraf ettiğine dair haber hem Arap hem de Türkiye medyasında yayınlandı. Haber aslında bir çarpıtma, kaynağı da siyonist medyaydı. O da, İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee’nin açıklamasına dayanıyordu. O da bir video görüntüsünü delil gösteriyordu. Ancak görüntü muhtemelen salona sızdırılmış bir gizli takipçi tarafından çok bozuk çekildiği için ses net değildi ve iyi anlaşılmıyordu. Söylenenlerle tam olarak neyin kastedildiğinin netleştirilmesi için de ibarelerin tümünün anlaşılmasına ihtiyaç vardı. Ne yazık ki Türkiye’deki bazı medya organları da işin aslı hakkında kafa yorma ihtiyacı duymadan balıklama atlamışlardı.
Ben şahsen böyle bir şeyin doğru olamayacağını düşündüm. Çünkü Hamas’ın askerî kanadı böyle bir eylemi gerçekleştirmiş olsaydı şimdiye kadar kesin reddetmesi, kendiyle hiçbir ilgisinin olmadığını söylemesi prensipte izlediği siyasete aykırıydı. Tamamen ihtimal dışı olmakla birlikte gerçekleştirdiği ama stratejik sebeplerle reddettiği farz edilse bile böyle bir şeyi de işgalcilerin Gazze’ye yönelik vahşi saldırılarını gerekçelendirmek ve direnişi diplomatik alanda yıpratmak için bahane aradığı sırada açıklaması saçmaydı.
O yüzden açıklığa kavuşturmak için Salih el-Aruri’ye ulaşmaya çalıştım. Aruri, uluslararası bir yolculukta olduğundan yazılı olarak kısa bir açıklama gönderebildi. Fakat bürosundan söylenenleri ve iddiaları vuzuha kavuşturan ayrıntılı bir açıklama yapıldı.
Her ikisini de aktarıyorum. Bürosundan yapılan açıklamada vurgulanan hususlar şunlardır:
“Birinci olarak: Üstat el-Aruri, iki ay önce el-Halil’de gerçekleştirilen eylemi kesinlikle üstlenmemiştir.
İkinci olarak: Üstat konuşmasında eylemin Filistinli tutsakların açlık grevleri karşısında İsrail’in izlediği tutuma tepki olduğunu dile getirmiştir.
Üçüncü olarak: Üstat, işgal rejiminin el-Halil ahalisinden iki kişiyi tutukladığına ve onların Hamas’ın askeri kanadı İzzettin Kassam Tugayları mensubu olduklarını iddia ettiğine, bunun da söz konusu tutuklamayı yapmasından itibaren eylemin arkasında kimlerin olduğunu da belirlediğini açıklaması anlamına geldiğine dikkat çekmiştir.
Dördüncü olarak: Bu ifadelerin Salih el-Aruri’nin eylemi üstlenmesi olarak yorumlanması başta kendini, sonra Filistin davasına sahip çıkma konusunda sergilediği cesaretli tutumdan dolayı Türkiye yönetimini hedef gösterme ve işgal rejiminin Gazze’ye yönelik insanlık dışı saldırısını aklama amacı taşımaktadır.”
Salih el-Aruri’nin bizzat kendisinin yolculuk esnasında gönderdiği yazılı mesaj da şöyledir: “Benim yaptığım konuşma kesinlikle eylemi üstlenme değildir. Sadece düşmanın bir askerî birim komutanını yakalayıp elemanlarının da evlerini yıkmasından sonra defalarca açıklamış olduğu ve bir süredir herkesçe bilinen bir bilgiyi aktardım. İşgal yönetimi onların Hamas mensubu olduklarını duyurdu. Ancak askerî kanat komutanlığının böyle bir eylem gerçekleştirmelerinden haberi olmamıştır. Olsaydı mutlaka üstlenirdi. Hareket, bugün Gazze’de de olduğu gibi direnişin gerçekleştirdiği tüm eylemleri üstlenmekte ve desteğini açıklamaktadır.”
Aruri’nin vurgulamak istediği husus, işgal rejiminin normalde itham edilen kişileri ortaya çıkardığını ilan etmesine, onları da tutuklayarak ve evlerini yıkarak cezalandırmasına rağmen bununla yetinmeyip tüm Filistin halkını cezalandırmak amacıyla korkunç saldırılar, katliamlar ve yıkım gerçekleştirmesidir. Ama işgal rejimi bundan da lehine sonuç çıkarmak için çarpıtma yapmış ve güdümlü füzelerden farklı olmayan güdümlü medya organları da gösterilen hedefi vurmakta gecikmemişlerdir.
Şunu da özellikle belirtelim ki Hamas böyle bir eylemi üstlenecek olsa kaçamak yapmaya ihtiyaç duymaz, resmi açıklamayla teyit eder, bir yerde üstlenip başka yerde inkâr yoluna gitmez.
Zaten haberin tek kaynağının siyonist işgal ordusu olması, onun da ses kaydı bozuk, yankılanan kötü bir video kaydını delil olarak gösterme ihtiyacı duyması iddianın asılsızlığını belgeliyor.
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT