İslamî Direniş Hareketi’ne bağlı Mülteciler Dairesi, başta silahlı direniş olmak üzere bütün direniş seçeneklerinin Filistin halkının dönüş hakkını elde etmesi ve toprağını işgalden kurtarması için en etkin yol olduğunu belirtti.

Mülteciler Dairesi'nin dün akşam yaptığı ve Filistin Enformasyon Merkezi'ne de ulaşan basın açıklamasında “Filistin topraklarının ikiye bölünmesini ön gören karardan 66 yıl sonra Filistin halkı hâlâ evlerine dönemedi. Halbuki söz konusu kararın 11. maddesi mültecilerin en kısa zamanda evlerine geri dönmesini ön görüyor. Evinden ve yurdundan olan bu insanlar dünyanın birçok yerinde mülteci durumunda ve bunun sıkıntısını yaşamaktadır. Bu halkın yaşadığı dramlar günümüze kadar hiç durmadı” ifadelerine yer verildi.

Hamas yaptığı açıklamada ayrıca, mültecileri evlerine geri getirmenin, onları işgalcinin zulmünden korumanın, evlerine dönünceye kadar barındırmanın ve temel ihtiyaçlarını karşılamanın da Birleşmiş Milletler'in görevi olduğunu hatırlattı.

Hamas açıklamasında, Birleşmiş Milletler'den, aldığı 194 nolu karar uyarınca kurduğu ve halen Newyork’ta bulunan ve görevi mültecileri koruma ve dönüşlerini sağlama olan büroyu açmasını isteyerek şu hususlara dikkat çekti: “Siyonist işgal rejimi 1948 yılında savaşın bitmesinden günümüze kadar mültecilerin geri dönmesine izin vermeyerek BM’nin kararlarına karşı gelmiş oldu. Hâlbuki BM bu konuda ona sorumluluklar yüklemişti. BM, işgal rejiminin üyeliğini kabul ederken, kendi kararlarını ve özellikle Cenevre Sözleşmesinin 4. Maddesini kabul edip hayata geçirmesini şart koşmuştu. Bu durum BM’nin işgal rejimini hesaba çekip cezalandırmasını gerekli kılıyor.”