Hamas, konuyla ilgili yayınladığı bildiride, insan haklarını savunan bir örgütün böyle bir hataya düşmesini kınadı ve raporun işgal ordusunun cinayetlerini haklı göstermek için ileri sürdüğü yalanları tekrarladığını söyledi.

Raporun tamamen siyonist İsrail’in anlatımı üzerine inşa edildiğini, bilimsel araştırma üslubundan ve tarafsız hukuki yaklaşımdan uzak olduğunu, daha çok İsrail propagandasına benzediğini belirten Hamas, raporda Gazze Şeridi’nin maruz kaldığı hayal gücünü aşan katliam, yıkım ve aç bırakmaya yer verilmediğine dikkat çekti.

Hamas, raporda ayrıca 285 günde Gazze Şeridi’nde şehit düşen veya yaralanan 120 bini aşkın insana; hastanelerin, üniversitelerin, okulların ve alt yapı tesislerinin tamamen yıkılmasına, işgal ordusunun Amerika’nın ve Batı’nın desteğiyle saldırılarını sürdürdüğüne değinilmediğini bildirdi.

Semavi dinlere, uluslararası hukuka ve anlaşmalara göre, Filistin halkının tüm kötülüklerin kaynağı olan işgale karşı direnme hakkı olduğunu hatırlatan Hamas, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 7 Ekim’den önce Filistin halkının maruz kaldığı savaş, katliam, işkence ve ablukayı görmezden geldiğini ifade etti.

İşgal ordusunun 7 Ekim’de Filistinlilere ve hatta İsrailli sivillere yönelik kasıtlı olarak işlediği cinayetlerin raporda görmezden gelindiğini kaydeden Hamas, Filistin direnişinin elindeki İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını isteyen örgütün işgal rejimi zindanlarında tutulan Filistinli binlerce esirin serbest bırakılmasını istemediğini söyledi.