al-monitor'dan Haksöz Haber için çeviren Furkan Beyazyüz

7 Nisan'da Kuzey Halep'te yer alan İslami Cephe ve diğer grupların birleşmesi ile kurulan Şam Cephesi güçlerini hedef alan bombalı araç saldırı düzenlenmişti. Mera kasabasını ve Horan Klis bölgesini hedef alan saldırılarda, aralarında Şam Cephesi lideri Ebu Meryemde bulunduğu 31 direnişçi öldürüldü.

Gerçekleşen iki saldırıdan sonra direnişçiler, IŞİD militanlarının şehre sızmasını önlemek için kontrol noktalarındaki faaliyetlerinde çok dikkatli ve titiz davranıyor. Kasaba sakinleri ve resmi izni olanlar haricinde giriş izni verilmiyor. Bombalı araç saldırılarının ardından direnişçilerin kontrolü altındaki bölgelerdeki denetim sorunu ile ilgili soru işaretleri bir kez daha gündeme geldi. Tonlarca patlayıcı taşıyan bu kamyonlar nasıl oldu da tüm kontrol noktalarını aşarak Şam Cephesine saldırabildi bu da üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Saldırının ertesi günü intikam yemini ederek sloganlar atan direnişçiler, cenazeleri yakınlardaki bir mezarlığa defnetti.

Mera kasabası, direnişçilerin Halep’in kuzeyinde yer alan kırsal bölgedeki kaleleri olarak görülüyor. Mera kasabasındaki direnişçiler IŞİD'in 2014'ün Ağustos ayındaki saldırıları sırasında kendi bölgelerini koruyabilmişti. Son saldırıların ardından direnişçilerin elinde yer alan kuzeydeki kırsal alanda bulunan 13 kasaba IŞİD tarafından ele geçirildi.

Kasaba halkı muhtemel IŞİD saldırısına karşı korku içinde bekliyor. IŞİD militanları kasaba yakınlarında hareket ederken Mera pazarları ekonomik durgunluktan muzdarip bir halde. Akşamüstü tüm pazar neredeyse bomboş.

Şam Cephesi basın sorumlularından Hüseyin Ebu Mahmud, sınır hattındaki IŞİD'in askeri varlığı ile ilgili bilgiler verdi. IŞİD güçlerinin, tanklar ve makineli tüfekler ile donatılmış olan araçlara sahip olduğunu ifade etti.  ''Örgütün genel stratejisi ilk önce bombalı araçlar göndermek, ardından kente sızmaya çalışmak ve son olarak da saldırıya başlamak olduğuna göre IŞİD'in kuzeye saldırma olasılığını göz ardı edemeyiz.'' diye ekledi. 

Direnişçiler ile IŞİD arasındaki, Türkiye-Suriye sınırında yer alan Havar Kilis'ten Tel Sar'ın aşağısına kadar olan sınır hattı boyunca yer alan taşra ve tarımsal alanlarda Şam Cephesi direnişçileri konuşlanmış durumda.

İlkbaharın da gelmesiyle gece kente sızmalar ve ani baskınlar olacak. Tarım arazileri ve engebesi az olan yeşil alanlar kamufle olup sızma yapmalarına fırsat verecektir.

Ebu Mahmud'un aktardığına göre, direnişçiler bu düşünceler ışığında IŞİD sınırına takviye yapmaya başladı.

''IŞİD ile çok uzun bir sınır hattı paylaşıyoruz. Bu sınırı korumak için binlerce savaşçı gerekir. Aynı zamanda Rejim'in Handarat ve Mellah'ta rejimin saldırıları devam ediyor.'' diye devam etti.

Direnişçiler 19 Mart'ta stratejik öneme sahip olan Handarat köyüne Rejim ve Hizbullah milisleri tarafından başlatılan saldırıda bölgelerin denetimini yalnız 10 gün elimizde tutabildi. Direnişçiler, rejim saldırıları ve zaman zaman gelen IŞİD saldırıları sebebi ile bir miktar yıpranmış vaziyetteler.

Kuzey Halep, doğal kaynak bakımından oldukça fakir olduğu için IŞİD tarafından cazip görülmeyebilir. Fakat IŞİD'in bu bölgeyi almak istemesi için bazı nedenleri de var, IŞİD bölünmüş ve dağınık haldeki direnişçilere karşı çabuk zafer elde edebildiğini gördü. Oysa aynı durum geçtiğimiz aylarda ABD koalisyon ve ÖSO'ya bağlı bazı gruplar tarafından desteklenen YPG güçlerine karşı verdiği savaşta gerçekleşmedi.

ABD'ye göre Şam Cephesi ''Ilımlı Muhalefet'' kapsamına girmiyor. Koalisyon uçakları, IŞİD ile Şam Cephesi sınır hattında herhangi bir saldırı gerçekleştirmedi. Fakat IŞİD yayınladığı videolarda, Şam Cephesine ve diğer gruplara yaptığı saldırıları haklı çıkarmak için bu grupları ''Sahve (Uyanış Hareketi)'' ve ''Amerikan ajanı'' şeklinde tanımlıyor. Şam Cephesi burada 2006'nın sonunda Irak'ta Sünni aşiretler tarafından kurulan ve Irak İslam Devleti'ne yani Irak El Kaide'sine karşı ABD'nin desteğini alan Sahve güçlerine benzetiliyor.

Şam Cephesi karargâhına yapılan bu 2 intihar saldırısı yalnızca bir mesaj olarak yorumlanamaz. IŞİD, yüzleşmenin kaçınılmaz olduğu diğer gruplar ile arasındaki gerginliği arttırmaya başladı. Uluslar Arası Koalisyon'un saldırılarının azalması ve direnişçi grupların dağınık halde durması IŞİD için büyük bir avantaj. Rejimin şu anda Halep'in kuzeyiyle meşgul olması, şehri kuşatmaya çalışmayacağı anlamına gelmiyor.