Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER

Suriye savaşının başlangıcından hemen sonra yoğun katılımlı gösterilerle Halep, Esed cuntasına karşı olan duruşunu çok net bir şekilde ortaya koymuştu. Esed ve işbirlikçileri İran, Rusya’nın şehri muhasara altına almasına karşın direniş devam etmiş ancak insani sınırlar aşıldığında Halep halkı şehri boşaltma zorunda kalmıştı.

Halep’in İran tarafından işgali Kasım Süleymani eliyle gerçekleştirilirken Türkiye’de Suriye meselesinin gündem olmasını sağlayan gelişmelerin başında da Halep direnişi geliyordu. İran’ın desteklediği Esed cuntası tarafından yönetilen Halep artık özgürlüğüne kavuştu. Yıllardır süren eziyet ve mahrumiyetin ardından şehir artık geleceğe umutla bakıyor...

Suriye’deki 61 yıllık Baas rejimi ülkenin her yerini tabir-i caizse hapishaneye çevirdi. Baas’ın Suriyelilerin zihnindeki karşılığı işkence ve zorbalıktan ibaret. Baas ideolojisine sahip olmayan herkes Suriye’de olası şüpheliydi. Suriye halkına gözdağı vermek için rastgele tutuklamalar yapılıp insanlar hiçbir şekilde alakaları olmayan suçlardan yıllarca hapiste yatabiliyordu. Tüm bu zulümler ise Esed ailesinin hükmü altında Baas Partisi ideolojisiyle gerçekleştiriliyordu.

Baas’ın bu sebeple herhangi bir Suriyeli için ne anlama geldiğini anlamak çok zor değil. Halep gibi geçmişten bugüne muhalif damarı güçlü bir şehirde ise Baas Partisi tüm sembolleriyle zulmün ve fahşanın sembolüydü. Dört günlük Suriye ziyaretimizin Halep durağında Baas Partisi Halep Şubesi’ni görebilme imkânına ulaştık.

Halep’in merkezindeki Cebeliyye bölgesinde bulunan devasa bina şehrin genel havasından soyutlanmış bir kale gibi korunaklı. Soğuk Savaş dönemine ait bir ideolojinin kalıntısı olduğunu belli eden şube binası Baas ile neredeyse aynı yaşta. Bina 50 yıllık geçmişiyle şehre bakan yüzünde “Sosyalist Arap Baas Partisi Halep Şubesi” yazısı ile Haleplileri karşılıyor. Bina içerisinde Esed ailesine ve partiye ait semboller çok büyük oranda sökülüp atılmış durumda. Devrim güçleri Baas'ın izlerini silmek için hiç zaman kaybetmemiş. Geçmişte Suriyeliler yok sayan bir otoriterliğin merkezi olan bina bugün artık Baas'ın hezimetinin sembolü!

8 Aralık Devrimi ile özgürlüğüne kavuşan Halep’te Nusayri cuntasının sembolü olan Baas Partisi Halep Şube binası artık Suriye halkının hizmetinde. Geçici Hükümet tarafından Halep’in merkez bölgesine yönetici olarak atanan Abdulvahhap Dae ile eskiden Baas Partisi’ne ait olan mekânda kısa bir görüşme imkanı yakaladık. İnsanların geçmişte önünde geçerken dahi kafalarını yerden kaldıramadıkları bina bugün gerekli güvenlik önlemleri alındıktan sonra ziyaret edilebiliyor. Dae, devrim ile yaşanan sevincin tarif edilmesi mümkün olmayan bir his olduğunu aktarırken daha öncesinde “zulmün ve fahşanın merkezi” olarak tanımladığı Baas Partisi Halep Şubesi’nde bizleri ağırlayabilmenin mutluluğunu da ifade etti.

1980'lı yıllardan binanın görüntüsü...

Yedi kuşak Halepli olduğunu aktaran Dae, İdlib’deki tecrübelerinin devrim sonrası için çok değerli olduğunu vurgularken “biz İdlib’i yavaş yavaş inşa ederken rejim işgalindeki bölgelerin ise her geçen gün yavaş yavaş geriye gitmiş olduğunu gözlemledik” dedi. Devrime giden yolda Türkiye’den gelen desteklerin hayati değeri olduğunu kaydeden Abdulvahhap Dae bu desteği asla unutmayacaklarını ve devrimin sadece bir başlangıç olduğunu Suriye’nin daha fazla desteğe ve zamana ihtiyaç duyduğunun da altını çizdi.

Abdulvahhap Dae ve yanındaki yetkililerin Suriye’nin geleceğine dair bir projeleri olduğu aşikâr. Devrim ne kadar büyük bir hadiseyse yeni bir ülke inşa etmekte o kadar zorlu bir yol. Ancak Baas’ı yerle bir eden bir halkın üstesinden gelemeyeceği hiçbir zorluk yok. Bütün ümmet Suriye için elinden geleni yapıp sorumluluğunu yerine getirmeli. Allah’ın yardımıyla Suriye’nin geleceği aydınlık!

Baas Partisi'nin Halep yönetim komitesi toplantı salonu

Baas Partisi Halep Şubesi'nin çatısında yer alan duvar yazısında "Ba's Ordusu - Muharip Komondo Taburu" ifadeleri yer alıyor. Suriye halkını yıllarca sömürüp kimyasal ve konvansiyonel silahlarla katleden Baas çetesi, Bakara Suresi'nin 154. ayetini kullanarak ölülerini şehit olarak tanımlayacak kadar da ikiyüzlü...