Halep’te devam eden kuşatmanın 300 binden fazla insanı büyük bir felaketle karşı karşıya getirdiğinden 29 Temmuz tarihli yazımızda söz etmiştik. Baas rejimi ve Rus işgal güçleri o günlerde Haleplilerin kendilerine teslim olmalarını sağlamak için güya dört güvenli kapı açtıklarını iddia ettiler. Oysa bu kapıların açılmasının amacı halkı işkence ve vahşete teslim olmaya zorlamaktı. Halep’te can mücadelesi veren ahali o kapıları kullanarak katillere teslim olmanın ne anlama geldiğini bildiği için kuşatma altında tutulduğu bölgede onuruyla ölmeyi katillere ve vahşete teslim olmaya tercih etti. 

Bunun üzerinden fazla zaman geçmeden direniş grupları kuşatmayı kırmak ve Halep’te yaşamaya devam eden insanların dünyayla irtibatlarını sağlamak için imkânlarını birleştirerek geniş çaplı operasyon başlattılar. 

Kuşatmayı kırma operasyonu hızla sonuç verdi. Çünkü Baas katilleri ve Rus işgalciler dünyevi hesaplar için savaştıklarından ölüm gözlerini korkutuyor. Karşılarına çıkan mücahitlerin gözlerini ise korkutmuyor. Birçok direniş birliğinin bir araya gelmesiyle güçlerin birleştirilmesi karada hızla ilerleme kaydedilmesini sağladı ve katil Baas milisleri Halep’i kuşatmada kullandıkları önemli birçok stratejik askerî noktayı teslim etmek zorunda kaldı. Böylece kuşatma kırılmış oldu. Kuşatmayı kırmak için girilen çatışmalarda ve gerçekleştirilen eylemlerde rejim güçlerinden en az iki yüz kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. İçlerinde üst düzey komuta kademesinde yer alanların sayısı da az değil. 

Fakat direniş güçleri açısından sadece Halep üzerindeki kuşatmanın kırılması yeterli değildi. Bölgede tamamen kontrolü ele geçirmek ve katilleri İdlib’e ve Şam’a sıkıştırmak amaçlanıyordu. Bu amaçla Halep içinden çevreye doğru direnişi yaymak ve kuşatmayı sürdürmeye çalışan katilleri püskürtmek için yeni baskınlar ve eylemler düzenlendi. 

Rejim güçlerinin direniş operasyonu karşısında önemli kayıplar verdiğini ve stratejik askeri noktalardan çekilmek zorunda kaldığını gören Rus işgal güçleri bu kez havadan müdahale etti. 

Bizim daha önce muhtelif yazılarımızda da dile getirdiğimiz üzere Suriye’de direnişin en önemli zaaf noktası hava savunmasının olmamasıdır. Eğer ki hava savunma gücü olsaydı Baas’ın ve ona destek veren işgalcilerin şimdiye kadar Suriye’de hakimiyeti ellerinde tutmaları mümkün değildi. Bu durum Suriye’deki rejime karşı olduklarını ileri süren ülkelerin samimi davranmamasından, küresel emperyalizmin bütün kanatlarının da gerçekte Rusya ve İran’la aynı safta birleşmelerinden kaynaklanıyor. Küresel emperyalizmin bütün kanatları direnişin eline hava savunma gücü verilmesinin önlenmesi için bütün baskı araçlarını kullanıyor. Diplomatik alanda Baas’a karşı tavır sergileyen ülkeler de ne yazık ki askerî alanda bir varlık gösteremediklerinden, küresel emperyalizmin engellerini aşma ve direnişin eline hava savunma gücü verme konusunda herhangi bir adım atmıyorlar. Oysa şu an direnişin elinde hava savunma sistemi olsaydı ve birkaç Rus uçağı düşürülseydi Halep etrafında kuşatma birkaç gün içinde tamamen etkisiz hale gelecek ve rejim güçleri İdlib’e ve Şam’a çekilmeye zorlanacaktı. 

Rus işgal güçlerinin hava saldırıları karşısında savunma gücünün olmamasına rağmen direniş güçleri yine de yılmıyor ve karada rejim güçlerinin etkisini zayıflatmak amacıyla mücadele alanını genişletmeye çalışıyor. 

Operasyonun başlatıldığı saatten bizim bu yazıyı yazdığımız vakte kadar geçen süre içinde, kuşatmanın kırılması için rejim güçlerinden kurtarılan arazinin kırk km2’ye ulaştığı verilen haberlerde dile getiriliyordu. Buralar ifade ettiğimiz üzere kuşatmanın sürdürülmesi için önemli askerî birimlerin tutulduğu stratejik noktaları kapsıyor. Kurtarılan noktalar arasında Halep’in güneyindeki Ramuse mahallesi, Medaniye mahallesinin bir kısmı, şehrin güneyindeki bazı önemli binalar, Şurfe ve Huveyyiz köyleri, bazı önemli tepeler sayılıyordu. Ancak hepsi bu kadar değil ve kurtarma operasyonları devam ediyor. 

Halep’teki kuşatmayı kırma operasyonu Suriye’deki özgürlük mücadelesinin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Temennimiz Rus işgalcilerin hava saldırılarına rağmen başarılı olması ve kuşatmanın tamamen etkisiz hale getirilmesidir. 

YENİ AKİT