Yılmaz Bilgen / Al Jazeera

Dirneişçiler iki gün süren çatışmalar sonucu, Akrap, Ceara, Dimen ve Tatad köylerinde kontrolü sağladı ve 3 tank, 2 adet top mermisi ile çok sayıda silahı da ele geçirdiklerini açıkladı.

Bölge kuşatmayı delme açısından stratejik önemde. Suriye'nin en önemli savunma sanayi üretim tesislerinden birinin yer aldığı Mamel Difa da burada.

40' tan fazla rejim askerinin öldürüldüğü operasyon, ‘Nusra Cephesi’, ‘Fecru Şam’, ‘Ceyşul Muhacirin el Ensar’ ile birlikte Hür Suriye Ordusu’na (HSO) bağlı birlikler tarafından gerçekleştirildi.

Sifira ve Hanasır arasında Esed güçlerinin bağlantısını kesmeyi hedeflediklerini belirten direniş örgütlerinin komutanları bir diğer hedeflerinin de bölgede bulunan silah sanayii tesislerinin ele geçirilmesi olduğunu belirtti.

Halep'in Hama yolu üzerinde bulunan Hanasır kasabasından 1 yıl önce başlayan kuşatma 90 kilometrelik bir hatta ilerleyerek Handarat mevkiine ulaştı.

Düzenlenen son saldırılarla Hanasır-Sifira yolunda ordu güçlerinin bağlantısı kısmen kesilmiş durumda.

Göç dalgası kapıda

Halep'ten başlayıp Kilis'e uzanan 65 kilometrelik hat aynı zamanda direnişçilerin Türkiye ile tek bağlantı noktasını oluşturuyor ve bu hat boyunca yayılan bölgelerde hâlâ büyük bir nüfus yaşıyor. Halep'in tamamen rejimin kontrolüne geçmesi bir yandan muhalifleri Türkiye sınırına doğru çekilmek zorunda bırakacak, bir yandan ise Türkiye'ye doğru büyük bir göç dalgasının yaşanmasına neden olacak.

Şam rejimi daha önce de Humus'ta benzer bir şekilde yaklaşık iki yıl boyunca kuşatma uygulamış ve bölgede büyük bir insani dram yaşanmıştı.

Kuşatma altında tuttuğu bölgelere ilaç ve gıda girişine izin vermeyen rejim güçleri, bu şekilde kenti teslim olmaya mecbur bırakma politikası güdüyor.

Rejimin Humus'ta uyguladığı abluka, Cenevre 2 Konferansı'nda da gündeme gelmiş, varılan anlaşma ile bölgeye gıda ve insani yardım girişine bir süre izin verilmişti.