“Halep’te Açlık, Ölüm, Korku ve Kaçış Var”
Rusya destekli Esed güçleri ve İran destekli milislerin kuşatma altında tuttuğu Halep’ten üç çocuğu ve eşiyle yaralı olarak çıkan Fatma Abdullah Ahmet, Halep’te açlığı, susuzluğu, korkuyu, ölümü bir arada yaşadığını söyledi.
Doğu Halep’ten tahliye edilenler arasında yer alan 4 aylık hamile olan Fatma Abdullah Ahmet, üç çocuğu ve eşiyle yaralı olarak getirildiği Hatay’da, Mustafa Kemal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi görüyor.
Yaşadığı acı dolu günleri AA muhabirine anlatan Fatha Abdullah Ahmet, 5 çocuğundan ikisini, 2 yıl önce Adana’ya iltica eden annesinin yanına gönderdiğini, kendisinin de eşi, 2,5 yaşındaki ikizleri ve 1,5 yaşındaki diğer çocuğuyla Halep’te kaldığını söyledi.
Halep’i terk etmek istemediğini, bu nedenle orada kaldıklarını ifade eden Fatma Abdullah Ahmet, ancak son zamanlarda yaşadıklarını anlatmanın bile çok zor olduğunu dile getirdi.
“Yağmur Gibi Üzerimize Bombalar Yağıyordu”
Fatma Abdullah Ahmet, evlerinde oturdukları sırada yakına varil bombası düştüğünü, o anda çocuklarını alarak kaçtığını, eşinin ise birkaç parça eşya almak için eve girdiği esnada ayağından yaralandığını belirtti.
İltica ettikleri ve güvenli olarak gördükleri bir binaya da saldırının yapıldığını, yanlarındaki akrabalarından bombardımanda hayatını kaybedenlerin bulunduğunu bildiren Fatma Abdullah Ahmet, “Hemen her gün hava aydınlandığında daha güvenli yerlere kaçmaya çalışıyorduk ama buna rağmen yağmur gibi üzerimize bombalar yağıyordu. Kaldığımız yerde atılan varil bombası dibimizde patlıyordu ama çaremiz yoktu artık kaçacak yer kalmadı. Kimyasal kullandıkları için kokusundan mendili ıslatıp, onu saatlerce ağzımıza, burnumuza kapatıyorduk. Kaçış sırasında görümcem, onun çocuğu ve eşi hayatını kaybetti.” diye konuştu.
“Kurtlu Su İçiyorduk”
Halep’te su sıkıntısının olduğunu, mecbur kaldıkları için kurtlu su bile tükettiklerini belirten Fatma Abdullah Ahmet, ülkesinde açlığı, susuzluğu, korkuyu, ölümü bir arada yaşadığını söyledi.
Fatma Abdullah Ahmet, şu ifadeleri kullandı:
“Bombardımanda göz gözü görmedi, herkes bir yerlere kaçtı. O anda çocuklarımı kaybettim. Onların Halep’te bir hastanede olduklarını öğrendik ve çok şükür hafif yaralı şekilde orada bulduk. Hastanenin bulunduğu yerde bir gece kaldık. Ertesi gün koridor açıldığını duyunca hareket ettik ama geçiş olmadı. Çöplük gibi bir yerde tek odalı bir eve üç gün sığındık. Beklediğimiz yer soğuktu, yemek, elektrik yoktu, fenerlerle duruyorduk. Bizim grupta 13 kişi vardı ve 9’u yaralıydı. Kaldığımız küçük bir odaydı, bir anda bir ses geldi ve bombalama oldu. O anda cesetlerin kanlarının üzerimde olduğunu gördüm. Bu bombardımanda da arkadaşım ve çocuğunun öldüğünü gördüm. Bu saldırıda ben de ayağımdan yaralandım. O hâlimle, ‘Koridor açıldı.’ denince, yine harekete geçtik. Ama keskin nişancılar bu sefer ateş açmaya başladı. Görümcemin kocası yüzünden vuruldu. İnsanlar ‘Halep’te öyle şeyler olmuyor, sivil halk vurulmuyordu.’ diyordu. Biz çok sabrettik.”
“İnşallah Tekrar Halep’e Döneceğiz”
Fatma Abdullah Ahmet, “İnşallah tekrar Halep’e döneceğiz. Recep Tayyip Erdoğan’dan Allah razı olsun, ona çok şey borçluyuz. Türkiye halkı bizi buraya geçirdi, buraya girerken kimliğimiz bile yoktu, yaralı hâlimizle bizi aldılar. Öldük açlıktan, susuzluktan. Su bulamadık, iki ay ekmek görmedim.” dedi.
HABERE YORUM KAT