1. HABERLER

  2. HABER

  3. GÜNDEM

  4. Erdoğan'dan CHP'ye: "Şam rejiminin değil, Türkiye'nin partisisiniz"
Erdoğan'dan CHP'ye: "Şam rejiminin değil, Türkiye'nin partisisiniz"

Erdoğan'dan CHP'ye: "Şam rejiminin değil, Türkiye'nin partisisiniz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan CHP’ye: “Siz, Şam rejiminin değil Türkiye’nin ana muhalefet partisisiniz. Ülkemize başkalarının penceresinden bakmayı bırakıp ne zaman Türkiye partisi olacaksınız? "

07 Aralık 2024 Cumartesi 23:17A+A-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şahinbey Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.

AK Parti'nin temelinde kardeşlik, muhabbet, dayanışma ve diğerkamlık olduğunu ifade eden Erdoğan, "'Muhabbetten Muhammed hasıl oldu, Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl.' Millete ve memlekete sevdalı bu kadronun hamuru, kardeşlikle, kardeşlik hukukuyla yoğrulmuştur." ifadelerini kullandı.

Perşembe günkü Milli Güvenlik Kurulu Toplantımızda, Türkiye Cumhuriyeti Devletine yakışır ciddiyetle sahadaki durumu değerlendirdik. Bir defa şunu çok açık ve net söylemek isterim bizim, hiçbir ülkenin bırakın toprağını çakıl taşında dahi gözümüz yoktur. Türkiye olarak temennimiz, komşumuz Suriye'nin 13 yıldır hasretini çektiği huzura, istikrara ve barış ortamına süratle kavuşmasıdır. Suriyeli kardeşlerimiz, gerçekten çok zor günler geçirdi, çok ağır bedelleri ödedi, çok büyük zulümler gördü."

Yaklaşık 1 milyon Suriyelinin rejimin ve terör örgütlerinin saldırıları sonucu hayatını kaybettiğini, kimyasal silahlarla, varil bombalarıyla sivillerin canice katledildiğini hatırlatan Erdoğan, "12 milyona yakın Suriyeli evini, yurdunu, doğduğu toprakları terk etmek zorunda kaldı. 10 binlerce kadın, çocuk, bebek, yaşlı başka ülkelere göç etmek isterken yollarda can verdi. Cansız bedeni sahile vuran Aylan bebeğin fotoğrafını nasıl unutabiliriz?" dedi.

Kuşatma altında bir dilim ekmek, bir yudum su bulamadığı için ölen sivillerin nasıl unutulabileceğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Daha bunun gibi hepimizin yüreğini dağlayan pek çok trajediye, katliama, insanlık ayıbına komşumuz Suriye'de şahit oldum. DEAŞ'ından PKK'sına kadar terörün kanlı yüzünü Suriye sahasında hem de çok vahşi bir şekilde mücadele ettik. Türkiye kendisi için istediğini komşuları içinde işten bir devlettir. Ekonomik kalkınması, toplumsal huzuru, iş barışı ve güvenliği ile nasıl bir Antep görmek istiyorsak Halep içinde aynı temennilerde bulunuyoruz. Hatay'ın esenliğine nasıl önem veriyorsak, Hama'nın, Humus'un, Şam'ın, Rakka'nın, Aynularab'ın da güven içinde olmasını arzu ediyoruz.

Aramızda sınırlar olabilir ama bu coğrafyada kaderimiz de kederimiz de ortaktır. 1000 yıldır bu coğrafyada yan yana yaşıyoruz, inşallah daha nice asırlar boyunca birlik ve dirlik içinde bir arada olamaya devam edeceğiz. Şu hakikati artık, herkesin görmesi ve kabullenmesi gerekiyor, Suriye'de artık siyasi ve diplomatik olarak yeni bir gerçeklik vardır. Suriye artık tüm etnik, mezhebi ve dini unsurlarıyla Suriyelilerindir. Kendi ülkelerinin geleceğine karar verecek olan da Suriye halkıdır. Ateşe benzin dökmenin kimseye bir faydası dokunmaz. Jeopolitik hesaplar peşinde koşmanın Suriye halkına katkısı olmaz."

Özellikle bölücü terör örgütünün selden kütük kapma hevesiyle hareket ettiğinin farkında olduklarını vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

"Türkiye olarak, milli güvenliğimizi ve çıkarlarımızı tehlikeye atacak hiçbir hamleye izin vermeyeceğimizin bilinmesini isterim. Sorumluluk sahibi tüm aktörlerin, uluslararası tüm kuruluşların Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasına destek vermesi, tüm bölgemiz için en hayırlı yol olacaktır. Kan dökerek, can alarak, sivillerin üzerine bomba yağdırarak hiçbir yere varılmayacağını, son 13 yılda yaşananlar herkese göstermiştir. Şunu artık herkes kabul etmelidir, Suriye toprakları savaşa doymuştur, kana ve gözyaşına doymuştur. Suriyeli kardeşlerimiz barışı herkesten fazla hak etmiştir. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlüğü, güvenliği, kendi vatanlarında gönül huzuruyla yaşamayı ziyadesiyle hak etmektedir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Gazze, Lübnan, Ukrayna ve Suriye'de barışın sağlanması için gösterdiği çabaları tüm dünyanın çok iyi bildiğini ve takdir ettiğini belirterek, katıldıkları her uluslararası toplantıda Türkiye'nin dış politikada artan ağırlığına bizzat tanıklık ettiklerini söyledi.

Muhalefetin bu gerçeği bir türlü görmediğini ve görmek istemediğini kaydeden Erdoğan, "Ülkemizin doğrudan güvenliğini ilgilendiren meselelerde dahi muhalefetin hemen istismar siyasetine sarıldığını görüyoruz. Kılıçdaroğlu idaresindeki eski CHP'nin Suriye krizine hangi mercekten baktığını hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz. Bu zatın Suriyeli muhacirlere yönelik nefret söylemlerinin gerisinde de yine aynı sebepler vardı. Sosyal medya paylaşımları, bu şahsın karın ağrısının bugünlerde tekrar artmaya başladığını gösteriyor." diye konuştu.

"Ne zaman Türkiye partisi olacaksınız?"

"Eski yönetimin marazlı yaklaşımını, CHP'nin yeni yönetiminin de aynen devam ettirmesi, CHP adına utanç vericidir." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sayın Özel'in grup toplantısında hükümetimizin Suriye politikasıyla ilgili sarf ettiği sözlerin ileri tutar hiçbir yanı yoktur. Anlaşılan Sayın Özel, iyice kızışan parti içi iktidar kavgasından başını kaldırıp dünyada ne olup bittiğini takip dahi edemiyor. Tıpkı devrik genel başkan gibi birilerinin eline tutuşturduğu kağıtları okuyarak saçma sapan iddiaları gündeme taşıyor. Kendisine tavsiyem şudur: Siz, Şam rejiminin değil Türkiye'nin ana muhalefet partisisiniz. Dolayısıyla gelişmelere Ankara merkezli bakmanız beklenir.

Haleplilerin, Türkiye'ye ve ay yıldızlı al bayrağımıza muhabbet duyması, soruyorum CHP'yi niçin rahatsız ediyor? Suriyeli sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde vatanlarına dönme ihtimalinden CHP yönetimi neden rahatsız oluyor? Türkiye'nin bölücü terör belasını sınırlarından uzaklaştırma iradesinin Allah aşkına size dokunan tarafı nedir? Eski yönetim döneminde CHP'yi enfekte eden etnik köken ve meşrep virüsünden ne zaman kurtulacaksınız? Ülkemize başkalarının penceresinden bakmayı bırakıp ne zaman Türkiye partisi olacaksınız? Sayın Özgür Özel, CHP'yi normalleştirecekse Türkiye meselesinde eski yönetimin bıraktığı kötü mirasla da hesaplaşması özellikle gerekir."

"Millete hizmet yolunda yorgunluk, dargınlık, küskünlük yoktur"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çare bulamadıkları meselenin vatandaşın değil kendilerinin meselesi olduğunu dile getirerek, "Saramadığımız bir yara vatandaşın yarası değil bizim yaramızdır. Bize ekşiyen bir yüz, kırılan bir gönül varsa vebal altındayız demektir. Unutmayınız, millete hizmet yolunda yorgunluk yoktur. Millete hizmette dargınlık, küskünlük, kırgınlık yoktur. Yerine göre fedakarlık yapacağız, yerine göre cefaya talip olacağız, yerine göre bedel ödeyeceğiz, yerine göre canımızı ortaya koyacağız." ifadelerini kullandı.

Şartlar ne olursa olsun yılmayacaklarını, yorulmayacaklarını, azimden ve gayretten taviz vermeden birlikte yürümeye devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Şairin dediği gibi 'Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz.' Birlikte aşacağımız daha çok çetin yolumuz var. Teşkilatımdan özellikle rica ediyorum: Asla umutsuzluğa kapılmayın, karamsar olmayın. Daha önümüzde beraber yürüyeceğimiz çok uzun mesafeler var. Daha nice yıllar boyunca AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu ülkeye aşkla, şevkle, samimiyetle hizmet etmeyi sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT