1. YAZARLAR

  2. Ahmet Varol

  3. Halep’e Yol Aç!
Ahmet Varol

Ahmet Varol

Yazarın Tüm Yazıları >

Halep’e Yol Aç!

09 Aralık 2016 Cuma 15:20A+A-

Halep’te gerçekten çok zor bir mücadele veriliyor. Fakat burada dikkatten kaçan bir ince ayrıntıya dikkat çekmek istiyorum. Bazı bölgeler direnişçilerin kontrolünden çıkarak rejim güçlerinin kontrolüne geçti. Fakat bu bölgelerdeki sivil halk yine direnişçilerin kontrolündeki bölgeye kaçmayı tercih ediyor. Normalde direnişçilerin kontrolündeki bölgelerin riskli, sürekli saldırıların hedefinde ve oralarda sıkıntıların büyük çapta olmasına rağmen sivillerin yine de oralara geçmeyi tercih etmelerinin sebebi rejim güçlerinin ve onların arkasında duran işgal güçlerinin yaydığı korku ve tehdittir.

Çünkü rejim güçlerinin büyük bir katliam yapmasından korkuluyor. Bu ayrıntı üzerinde düşünmek Halep’in tamamen rejimin kontrolüne geçmesinin nasıl bir tehlike arz ettiğini görebilmemiz için önemlidir. Böyle bir tehdide karşı insanlığın harekete geçmesi ve rejim güçlerinin bir intikam katliamına başvurmalarının önüne geçilmesi için bir şeyler yapılması gerekiyor.

İHH, “Halep’e yol aç” sloganıyla bir araç konvoyu düzenliyor. Bu konvoy 14 Aralık Çarşamba günü İstanbul’dan yola çıkacak ve Suriye sınırına kadar gitmeyi planlıyor. Konvoyun hareket noktası İstanbul olacak ama yol boyunca değişik noktalarda başka yerlerden katılımların gerçekleştirilmesi mümkün olacak. Bunun için belli buluşma noktaları belirlenmiş. Bu noktalarda katılım gerçekleştirilmesi için de muhtelif insanî yardım kuruluşları ve sosyal toplum kurumları aracılık edecek.

İnsanlığın dikkatini Halep’e çekmek ve katillerin orada iyice sınırları aşan saldırılarının sonlandırılması, katliamların önlenmesi için bir şeyler yapılması mümkün.

Konvoy dikkatlerin Halep üzerine çekilmesi açısından anlamlıdır ve etkisinin olacağına inanıyoruz. Ancak herkesin konvoya katılma imkânı olmayacak. Fakat hepimiz Halep için gücümüz ve imkânımız ölçüsünde bir şeyler yapabiliriz. Örneğin Halep’e destek amacıyla sosyal etkinlikler düzenleniyor. Bu etkinliklere ilginin daha fazla olması gerekir.

Bugün Halep’te direnişçilerin böyle dar bir alana sıkıştırılmalarının sebebi küresel ve bölgesel emperyalizmin bütün kanatlarının oradaki direniş karşısında ittifak halinde olmasıdır. Bu ittifak Suriye’deki direnişin başladığı tarihten bu yana var. Ama oyunda siyah adam beyaz adam rolünü oynayanlar farklı pozlarda ve görünümlerde çıktı karşımıza. İşte bu görüntülere en azından bugün aldanmamalı ve tüm emperyalist güçlerin ittifakından dolayı böyle bir vahşetin icra edilebildiğini artık kesin bir şekilde görmeli ve anlamalıyız.

Son günlerde bir de katillerin ilerlemesinden cesaret alan bazı çevrelerin adeta zafer edasıyla öne çıkıp kirli propagandalarını yeniden başlattıklarını görüyoruz. Örneğin “direnişçilerin eline silah verilmesi yanlış bir stratejiydi; eğer ki onların eline silah verilmeseydi iş bu noktaya gelmeyecekti” türünden laflar dolaşıyor.

Bu, “taşları tamamen bağlasalardı, saldırıya uğrayanların eline hiç taş verilmeseydi köpekleri de iyice salsalardı iş bu noktaya gelmeyecekti” demek gibidir. Yani o zaman belki katiller işlerini biraz daha erken bitireceklerdi ve bu kadar uzamayacaktı demek istiyorlar.

Ben de diyorum ki, tam aksine direnişçilerin eline silah verilmediği için bu sonuçlar ortaya çıkmıştır. Direnişçilerin eline gerçekten silah ve özellikle de hava savunma araçları verilseydi katillerin bu derece cüretkâr olmaları ve bu kadar büyük katliamlar yapmaları mümkün olmayacaktı.

Direnişçilerin olayların başlangıcında kullandığı silahların çoğu Suriye ordusundan kaçan subayların kaçırdığı silahlardı. Sonra çatışmalarda biraz daha silah elde ettiler. Dışarıdan ellerine verilen silahlar son derece yetersiz kalmıştır.

Bilindiği üzere IŞİD üzerinden oynanan oyunlar da direnişçilerin eline silah verilmemesi için gerekçe olarak kullanılmış ve onlara verilen silahların IŞİD militanlarının eline geçtiği gerekçesiyle engel olunmuştur.

Oysa direnişçilere gerçekten silah verilseydi cinayet ve katliamda sınır tanımayan katillerin önüne geçilmesi mümkün olabilirdi. Çünkü katiller vahşette sınır tanımazken direnişçiler onların önüne geçmek için mücadele ediyorlardı.

Halep ve Suriye’yi yazmaya ve konuşmaya devam edeceğiz inşallah.

Yeni Akit

YAZIYA YORUM KAT