Halep Katliamı Adana'da Protesto Edildi
Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu 5 Ocak Meydanında Halep’teki katliamı protesto etti.
Adana Ümmet ve kardeşlik platformu bileşenleri Cuma Namazı sonrasında 5 Ocak meydanında Zalim Rusya, İran ve Esed’in Başta Halep olmak üzere Suriye’de gerçekleştirmiş oldukları katliamları protesto edip basın bildirisi okudular.
Platform adına söz alan Recai AGUŞ, sözlerine; katil Esed ve onun İşbirlikçisi İran ve Rusya’nın 6 yıldır hedef ayırt etmeksizin Suriye’yi harabeye çevirdiğini söyleyerek başladı. Aylardan bu yanadır devam eden Halep kuşatmasında bir taraftan Rusya, diğer taraftan zalim Esed ve İran rejimi katliamlarına Lübnan Hizbul-Esed’ini de yanına alarak devam ediyor. Muhasara altında tutulan Halep bir taraftan bombalarla dövülürken, diğer taraftan da Müslüman halk açlıkla yüz yüze bırakılıyor. Çocuk yaşlı ve kadın demeden adeta yağmur gibi havadan bombalar yağdırılmakta. Hastane, fırın, Pazar yeri ayırt etmeksizin her karış Halep toprağı adeta cehennem alanına çevrilmiş durumdadır. Esed’in varil bombalı katliamlarına ilaveten İran ve Lübnan Hizbul-Esed’i karadan, ABD ve batı koalisyonu IŞİD bahanesi ile havadan, Rusya’nın da misket bombalarıyla Halep’te en ağır savaş suçu işlediğini, son 10 günde 1000’e yakın insanın öldürüldüğünü söyledi.
Recai Aguş bugün Halep insanlık kavramının bittiği yer olarak önümüzde durmaktadır. Esed ve avenelerinin hunharca katliamlarına adeta kulak tıkayan ümmetin sorumluluk bilinci ile yeniden ayağa kalkması gerektiğini, Hz. İbrahim örneğinden yola çıkarak Ümmetin bu ateşe su taşıma görevi görmesi gerektiğini, aksi takdirde ahirette bunun hesabını veremeyeceğimiz bir sorumluluk altında olduğumuzu hatırlattı.
Sözleri sık sık tekbirlerle ve “Katil Rusya Hesap Verecek”, “Katil Rusya Suriye’den Defol”, “İşbirlikçi İran Hesap Verecek”, “Zalimler İçin Yaşasın Cehennem”, “Halep Halkı Yalnız Değildir”, “Yaşasın Suriye Direnişimiz” sloganlarıyla kesildi.
Recai Aguş’un konuşmasından sonra Platform adına Ali Şimşek basın açıklamasını okudu. Basın açıklamasından sonra Tekbirler getirilerek gurup dağıldı.
Basın bildirisinin tam metni:
KATLEDİLEN SADECE HALEP DEĞİL, İNSANLIKTIR... KIYAM ERLERİNE SELAM OLSUN!
Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a, salât ve selam son Peygamber’e aile ve sahabelerine olsun. Selam onun yoluna baş koyan, tevhid adalet ve özgürlük için yola çıkan bu uğurda canlarını ve mallarını hiç çekinmeden ortaya koyan tüm mazlumların, muvahid ve mücahidlerin üzerine olsun.
Kıymetli Adanalılar ve Değerli Basın Mensupları!
Bugün yanan sadece Halep değil yüreklerimizdir. Bugün ölen Suriyeli mazlumlar değil, İNSANLIKTIR...
Biliyorsunuz ki uluslararası dayatmalara, hunharca katliamlara, baskı ve işkencenin her türlüsüne, yokluklara, imkânsızlıklara ve onca şehide rağmen kararlı bir şekilde sürdürülen Suriye kıyamı adeta destanlaşan bir direniş olmaya devam ediyor.
Zulüm ve gaddarlığı kelimelerle izah edilemeyen vahşi bir rejime, yani Esed diktatörünün liderliğindeki Baas rejimine karşı, Suriye halkı tarafından 15 Mart 2011’de Dera’da başlatılan destansı direniş, 6.5 yılını geride bırakmış, tüm kuşatmalara, duyarsızlığıyla katliama ortak olan dünyaya rağmen devam etmiştir ve edecektir.
Bugün bütün cephelerde süren bu destansı direnişin kahramanları, sadece Esed ile değil, aynı zamanda bütün yerli ve küresel şer odaklarıyla mücadele etmeye çalışıyor. İzzeti zillete tercih edip ayaklanan Suriye halkı, kıyamın başladığı günden beri akla gelmeyecek zorluklar ve kısıtlı imkânlarla bu mücadelesine devam ediyor. Onları bu erdemli davalarından ne dünyanın sessizliği, ne katliamlar, ne klor gazları ne de varil bombaları vazgeçirebilecektir.
Değerli Kardeşlerim!
Bildiğiniz üzere bugün Halep’te hedef gözetmeksizin, kadın, çocuk, yaşlı, ya da direnişçi demeden katleden bu katiller ve işbirlikçileri, Suriye’deki yıkımlarına 5 yıl önce başladı. Zalim ESED ve sırtını dayadığı küresel kan emiciler, barışçıl gösterilere, halkın adalet ve özgürlük talebine kurşunla karşılık verdi. Halka gücü yetmeyen Esed’in imdadına ilk önce Lübnan Hizbuşşeydan’ı sonra da İran yardımına koştu. Yüz binlerce ölü, milyonlarca göçmen, Hümanizm ve insan hakları edebiyatı yapan Birleşmiş Milletlerin, ABD’nin ve Avrupa’nın maskelerini düşürmeye başlamıştı. Esed’in katliamlarını görmezden geldikleri yetmezmiş gibi IŞİD’i vurma bahanesini öne sürerek Suriye halkının üzerine koalisyon uçaklarıyla bomba yağdırmaya başladılar. Kendi çıkarları için ülkelerinde insanlık abidesi olan kesimler, söz konusu Müslüman ve mazlumlar olunca bütün kinlerini haçlı zihniyetini yeniden canlandırarak işbirlikçileriyle beraber kustular...
Adalet ve özgürlüğünü isteyen mazlum halkı bunlar durduramayınca Esed’in en büyük destekçisi Rusya geçtiğimiz yıl bizzat savaşa dâhil oldu. Rusya’nın savaşa girmesiyle katliamlar daha da arttı ve bugün geldiğimiz noktada Esed’in adından başka bir hükmü kalmadı. Halep yakılıp yıkılırken barış ve ateşkes görüşmeleri bile büyük katil ABD ve Rusya arasında yapılmakta. Oysa bugün, Halep’te sivilleri, özgürlükleri için ayağa kalkanları katleden başta ABD ve Rusya’dır.
Değerli Kardeşlerim!
Bugün Suriyenin tamamında, özellikle de direnişin ana kalesi olan Halep’te işlenen insanlık suçlarına baktığımızda mezbahalar bile oradaki durumun yanında daha insani kalıyor. Yağdırılan varil bombaları ve kimyasallarla; fırınlar, pazarlar, yardım tırları, sağlık ekipleri, aktivistler, basın mensupları, çocuklar, yaşlılar, hastaneler, klinikler, ambulanslar, aralıksız gece gündüz demeden göz kırpmadan yok ediliyor. 4000 yıllık tarihi bir kent olan Halep’in adeta haritadan silinmesine seyirci kalan BM ve NATO’ nun sahte insan hakları bildirgelerinin ve barış naralarının yalan olduğunu bir kez daha görüyoruz. Zaten yaşananlar bir savaş değil, süper güçlerin yerli taşeron ve bölgesel işbirlikçi katilleriyle beraber yaptıkları bir soykırım ve başta da dediğimiz gibi insanlığın katlidir. Dünyanın çeşitli yerlerinde ağaç kesimine türlü ceza veren bu düzenbaz hümanistler Halep’te her gün yüzlerce insanın öldürülmesine susmakta, kulaklarını tıkamış gözlerini kapatmış durumdadırlar. Bugün harabe olan sadece Halep değildir, Suriye'de altıncı yılına giren bu zulüm ve katliamlar birçok kenti harabe haline getirdi. Oysa ki daha bir kaç seneye kadar Halep ; Katliamlar başlamadan önce nufusu 4 milyonu aşan bir ticaret merkeziydi. Şehirde sanayi ve ticaret zirve yapan tüm kapılarını dünyaya açan devasa bir kentti...
Değerli Kardeşlerim!
19 Eylül'de defalarca ihlal edilmiş sözde ateşkesin sona ermesiyle birlikte, zalim Esed, onun destekçisi İran, Hizbuşşeytan ve Rus uçaklarının yoğunlaştırdığı bombardımanlarda Bu Ticaret kenti Halepte en az 400 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerin 106'sı çocuk, 78'i kadındı. Bu acı, sadece Halep’in 10 günlük katliam bilançosudur. Daha da kötüsü, bütün dünyanın gözü önünde yapılmasıdır.
Hatırlıyor musunuz Değerli Kardeşlerim!
Daha bir kaç hafta öncesinde Halep’te kuşatma kırılmış ve rejime çok ağır kayıplar verilmişti. Peki Emperyalist Rusya neden Esed ve İran çaresiz kalınca milyon dolarları göze alarak havadan imdatlarına yetişiyor ve neden Halep? Neden Halep üzerine oynanmakta bütün oyunlar?
Biliyoruz ki dün olduğu gibi bugün de Halep karadan İslami direnişin kalesi konumundadır. Esed ve hain İran yetersiz kaldığı her durumda emperyalist Rusya yine imdatlarına yetişmiş ve stratejik Türkmendağı bölgesini ele geçirerek Halep’te direnişi boğmayı yeğlemiştir. Aynı Rusya bugün yine sahnededir. Yine Halep’te ve bu kez açıktan açığa kadın-çocuk, genç-yaşlı, sivil-silahlı hiçbir unsur arasında ayrım gözetmediğini dünyanın sessizliğinden güç alarak ortaya koymaktadır.
Evet, Halep dünyanın gözü önünde yanıyor.
Cenevre’de sözde barış maskesi takanlar ve masada Esed’li geçişi dayatmaya çalışan ahlaksız, ikiyüzlü ve vicdansız “küresel sorun çözücüler”den merhamet bekleyen yok!
Biz biliyoruz ki; zalimler, katiller, ikiyüzlüler eninde sonunda yenilecektir! Elbette bir gün Esed despotu da tarihin lanetli çöplüğündeki yerini alacaktır. Esed ve avenesi İran, Hizbullah, Rusya ve bilumum yalakaları bugün olmasa bile yarın ukbada mutlaka ama mutlaka ateşi boylayacaktır ve güzel akıbet elbette her koşulda hakkı ve adaleti ayakta tutmaya azmeden şehitlerinin; rabbe, insanlığa ve eşyaya karşı sorumluluk bilincini kuşanan muttakilerin olacaktır!
Ey aziz Halep halkı, alçakça ve şerefsizce bombardımanlara ve dünyanın ikiyüzlü tutumuna rağmen şahadet kefenini kuşanarak mevzii terk etmeyen onurlu halk ve siz ey kararlılıkları, fedakârlıkları ve adanmışlıklarıyla göz dolduran Allah yolunun adanmış erleri; müsterih olun, sabredin; Allah’a and olsun ki cennet sizi bekliyor, düşmanlarınızı cehennem!
Selam olsun; Halep’e, Şam’a, Dera’ya, Hama’ya, Cerablusa ve İdlib’e!
Selam olsun izzetiyle direnip cennete talip olan Bilad-ı Şam’ın yiğitlerine!
Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu
Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu bileşenleri:
İnsan ve Medeniyeti Hareketi
Davet ve Kardeşlik Vakfı
Asımın Nesli Derneği
Medeniyet Vakfı
Özgür-Der Adana Temsilciliği
HABERE YORUM KAT