1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. Haksöz’de WikiLeaks Belgeleri Tartışıldı
Haksöz’de WikiLeaks Belgeleri Tartışıldı

Haksöz’de WikiLeaks Belgeleri Tartışıldı

Haksöz dergisinde forum düzeyinde gerçekleştirilen 15 günlük gündem değerlendirmeleri devam ediyor.

11 Aralık 2010 Cumartesi 21:43A+A-

Bu sezon için 2. yapılan forumun konusu son günlerde dünya gündemine damgasını vuran WikiLeaks belgeleriydi. "WikiLeaks Belgelerini Nasıl Okumalıyız?" başlığı altında Musa Üzer'in yürüttüğü tartışma Bahadır Kurbanoğlu'nun giriş konuşmasıyla başladı.

Konunun önemi ve yansımalarına dair kısa bir giriş konuşması yapan Musa Üzer, genel olarak Amerikan politikalarını ifşa eden bilgi-belgelerin kendilerini şaşırtmadığını ancak geniş kitleler nezdinde Amerikan'ın kirli çamaşırlarını bir kez daha ifşa ederek uluslar arası düzeyde gündemleşmesine vesile oluşturduğu için önemsenmesi gerektiğini belirterek konuya yaklaşımda aşağıdaki soruların sorulmasının önemli olduğunu söyledi.

"WikiLeaks belgelerini nasıl okuyoruz/okumalıyız? Sızdırma ne derecede mümkün? Belgeler sahte mi, kurgu mu? Belgelerde nasıl bir Türkiye ve Ortadoğu tablosu çıkıyor? Bu konuya yaklaşımda da yine çokça komplo teorilerine yaslanılıyor; WikiLeaks belgeleri bunu yalanlıyor mu, yoksa pekiştiriyor mu?  Belgelerin ifşası en çok kimin/kimlerin işine yarıyor? Müslümanıyla, solcusuyla, liberali vd. Türkiye'deki muhalefet olayı nasıl değerlendirmekte? Bu değerlendirmeler hangi oranda tutarlılık sunmaktadır? WikiLeaks belgelerinde İsrail'in yer almadığı yargısından hareketle yapılan değerlendirmelere nasıl bakmalı?"

Konuya yaklaşımda tutarsızlık örneklerini tespitleyerek başlayan M. Bahadır Kurbanoğlu belgeleri ifşa eden sitenin yayını, kurucuları ve kadrosuna öncelik vermenin bu yanlışlardan birisi olduğunu söyledi.

WikiLeaks İfşaatı Siber Savaşın Başlangıcı mı?

Genel olarak tartışmaların iki boyutta yapıldığını belirten Kurbanoğlu bunları 1-şekil yönünden ve 2-iç/muhteva yönünden olarak kategorize etti. Söz konusu kategorilerin altında toplanan kümeleri de kendi içerisinde yaklaşım farklılıkları itibariyle daha alt kategorilere ayırmanın mümkün olduğunu kaydeden Kurbanoğlu, örnek olarak olaya komplo şeklinde yaklaşanların tümünün aynı olmadığını söyledi. Yaklaşımların iki noktada toplandığını belirten Kurbanoğlu bunları şu şekilde özetledi:

1- "Belli güçler dünyayı tekrar dizayn operasyonuna adım attılar" diyenler. Kurbanoğlu bunların yeni bir 11 Eylül benzetmesi yaptıklarını ve bunda etkili olduklarını söyledi.

2- "Bu siber savaşın başlangıcıdır." diyenler. Bu yaklaşımın olaya komplo olarak bakmamakla birlikte bunun "Belli güçler dünyayı tekrar dizayn operasyonuna adım attılar" olasılığına da imkan verdiklerini ya da bunu yabana atmadıklarını söyledi.

Tartışmaların ulaştırdığı sonuçlar üzerinde duran Kurbanoğlu özetle şu tespitlerde bulundu:

-    Teknolojik açıdan bu tip şeyler mümkündür.

-    Sadece egemen çıkar odaklarında değil genel olarak insanlarda şeffaflığa karşı bir korku var.

-     Temkinlilik vurguları önemli olmakla birlikte en genel anlamda beraberinde komploculuğu da getirebilmektedir.

-      Basın özgürlüğünü gündemleştirenlerin önemli bir kısmı örneğin Mehmet Baransu'nun başarılı gazeteciliğine ikna olurken daha geniş bir ifşaat görünümünde olan WikiLeaks ifşaatını şüpheyle karşılayabilmektedirler.

Dünyadaki Etkili/Etkisiz Hemen Tüm Güçler Şaşkın

İfşaat karşısında dünyadaki etkili-etkisiz hemen tüm ülkelerin şaşkınlık içerisinde olduğunu söyleyen Kurbanoğlu, buna çeşitli örnekler verdi.

Yine bu bağlamda birilerinin WikiLeaks'ten adeta belgeleri tashih ederek öyle yayımlamasını beklediklerini belirten Kurbanoğlu bunun haksız bir beklenti olduğu üzerinde durarak şunları söyledi:

"Bu biraz hadis toplama işine benzer. Hadis toplayanlarımız gibi senet-metin tenkidi yok ve bu beklenmemeli. WikiLeaks'e beklenmesi gereken belgeleri tashih değil, olduğu gibi yayımlamasıdır."

İsrail Vurgusu İfşaatı Tahfif Ediyor

Tipik bir komplocu bakış örneği olarak İsrail vurgusunun yine bu olay karşısında da kendisini gösterdiğini belirten Kurbanoğlu, söz konusu yaklaşımın farkında olarak ya da olmayarak ifşaatı tahfif ettiğini ifade etti. "Neden belgelerin tümü yayımlanmıyor?" sorusunu ortaya atanların da aynı şekilde tahfif edici bir yaklaşım örneğini ortaya koyduklarını belirten Kurbanoğlu kirli çamaşırları ortaya dökülenin sıradan ülkeler değil ABD olduğuna dikkat çekerek bunun başlı başına önemsenmesi gereken bir olumluluğu ifade ettiğini; Amerika'nın Afganistan, Irak vb. ülkelerdeki kirli ve vahşi icraatlarına dair belgelerin de söz konusu olduğunu hatırlatarak bütün bu ve benzeri örnekler üzerinden Amerikan istihbaratının daha fazla sızıntının önünü almak için WikiLeaks yetkilileri ile temas kurmalarının mümkün olduğunu ve daha da önemlisi filtreleme denen bir şeyin varolduğunu dolayısıyla değerlendirmelerde bunların da gözetilmesi gerektiğini söyledi.

Son olarak Türkiye'deki ulusalcıların da meseleyi okumadaki tutarsızlık ve acziyetlerini irdeleyen Kurbanoğlu üzerinde durulması gereken önemli noktalardan birinin de belgelerde TSK'ya ve hükümete yönelik ibareler olduğunu belirterek forumda bunun da tartışılmaya değer boyutlardan biri olduğunu söyledi.

***

Kurbanoğlu'nun sunumuna müteakip katılımcıların da interaktif katılımlarıyla çeşitli boyutlarda açılımlarda bulunuldu. Bu bağlamda konunun muhtelif boyutlarına yönelik özetle genel olarak şu görüş ve tespitler öne çıktı:

-      Belgelerde AK Parti'nin aleyhine beyanlar olmamasına rağmen hükümet yetkilileri ve hatta Cumhurbaşkanının İsrail'i hedef göstermesi düşündürücüdür. Genel olarak komploculuğu yansıtan bu tutuma hükümeti iten bir nedenin de istikrarsızlığı önleme amacı olabilir. Keza TSK ile ilgili ifşaatlar söz konusu ve hükümet muhtemelen bu alanda oluşacak istikrarsızlık ve gerginliği aza indirgemeyi düşünmüş olabilir. Belgelerin mühendislik özelliği de bulunmakta. Çoğu zaman pratikte gerçekleştiği pek görülmemiş mühendislik beyanlardan hareketle politika belirlemenin risklerinden de bahsedilebilir. Hükümetin tutumu komplodan ziyade maslahatgüzarlığı çağrıştırmaktadır.

-      Komplocu yaklaşımlar kadar bir kısım liberalin aşırı iyimser yaklaşımlarına da sorunlu. İfşaatın uluslar arası ilişkiler ve siyasette hangi oranlarda somut etkilerde bulunacağı tartışmalıdır.

-      Teyakkuzda olmak, mesafeli bakmak ayrıdır, komploculuğa savrulmak ayrı. Aşırı komplocu yaklaşımın Amerika'nın neredeyse tanrısallık izafe edilen yenilmezlik imajına bir kez daha yenik düştüğü bir olaydır. WikiLeaks ifşaatı nihai düzlemde Amerika'nın yenilmezlik, yanılmazlık ve yıkılmazlık imajını bir kez daha sarsmıştır. 

-    Kişiler üzerinden gerçekleştirilen tartışmalar gündemi saptırmaya ve ifşaatta bulunanları karalamaya ve böylece gözden düşürmeye matuftur.

-    Belgelerin sızdırılması teknik olarak zor değil. Küçük çaplarda bunun benzeri birçok örnek de var. Bazı etkili çıkar gruplarının desteğinin söz konusu olması bu tip durumlarda muhtemeldir ve bu doğaldır. Ancak olayı tamamen buna indirgeyip işin içinden çıkmak kompoculuktur, kolaycılıktır.

-     Belgelerde İsrail aleyhine bir şeyin olmadığı en iyi ihtimalle erken yapılmış ve aldatıcı bir iddiadır. Benzer hacker gruplarının geçmişteki eylemlerinde de İsrail bağlantılı firmalar zarar görmüşlerdir.  Filtreleme olayı göz önünde bulundurulmalı. Ayrıca WikiLeaks'ten ayrılıp Openleaks'i kuran grubu da dikkat edilmeli. Bu grup WikiLeaks'i sansürcülük yapmakla suçlamaktadır. Belgelerin tümü henüz yayımlanmamıştır. Birçok hacker grubu bu tür şifrelenmiş belgelere ulaşmaya çalışıyor. İsrail'in aleyhine olacak belgelerin varlığının önümüzdeki süreçlerde ortaya çıkartılması ihtimal dahilindedir. WikiLeaks muhtelif nedenlerden dolayı bunları henüz yayımlamamış olabilir.

-     İsrail'in ismine belgelerde o kadar da hacet yok. Ayrıca bununla ilgili atıflar da yok değil. Nitekim İsrail'in ABD'li yetkililer ile hükümetten TSK'ya değin birçok konuda serzenişlerde bulunduğu ve dolayısıyla "Darbe yapmak için daha ne bekleniyor" türünden hayıflanma örnekleri ortaya koyduğu görülmektedir.

-    Konuya yaklaşımda temel kriter ifşaatın kimin işine yaradı olamaz, olmamalı. Görünürde AK Parti'nin işine yaradı; peki, bunu AK Parti mi planladı?!

-  Azerbaycan boyutundaki ifşaat etnik kardeşlik vurgusunun kofluğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

-    Türkiye'de bazı muhalefet grupları ifşaatın kendi lehlerine gördükleri boyutlarını öne çıkarırken aleyhlerinde hissettikleri boyutlardan kalkarak komplocu değerlendirmelerde de bulunabildiler. Pragmatist yaklaşımın tipik bir örneği olan bu tutum WikiLeaks ifşaatı karşısında da sergilenmiş ve sergilenmektedir.

Forum Musa Üzer'in komplocu yaklaşımlardan uzak olarak somut olay-olgulardan hareketle değerlendirmede bulunmanın önemine yönelik vurgularıyla sona erdi.

HABERE YORUM KAT