Haksöz dergisinin Şubat 2022 sayısı çıktı
Haksöz dergisinin Şubat 2022 tarihli 371. sayısı okurlarıyla buluştu. Dini anlamada Sünnet mevzuu bu sayıda da öne çıkarken “cemaat” konulu yazılara da ağırlıklı bir şekilde yer verilmiş.
“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla yayınını sürdüren Haksöz dergisi Şubat 2022 tarihli 371. sayısında “İslami İlke ve Değerler Politik Tartışmalara Malzeme Edilmemeli” başlıklı manşetle çıktı.
Gündem’de İslami ilke ve değerlerin içeriksizleştirilmesine yönelik iktidar söylemlerine, icraatına karşı tavır alınırken yanlışlara karşı çıkma adına İslam’ın ve ümmetin tescilli düşmanlarına destek anlamına gelebilecek yönelimlere tevessül edilmemesi gerektiği hususunda vurgular dikkat çekiyor.
Şefik Sevim, “cemaat” konulu yazısında Türkiye’de gençlerin durumu ve Enes Kara’nın intihar olayı üzerinden bir muhasebe çağrısında bulunuyor. İslami kurumların sığınacak bir liman ve emin bir topluluk olması gerektiğinin altını çiziyor.
Hamza Türkmen, ümmet olmanın, ümmeti ihya etmenin ve Kur’an-Sünnet merkezli bir bilinç intifadasını yeniden yeşertmenin; ilmihalimizi ve özgünlüğümüzü tazelemenin önemine işaret ettiği yazısında hayatın tümünü kuşatması gereken tebliğ ve şahitlik sorumluluğuna dikkat çekiyor.
Hasip Yokuş, “cemaat”in tercih mi zorunluluk mu olduğunu tartıştığı yazısında örgütlü küresel ifsada karşı bireysel çabaların yeterli olamayacağını ifade ediyor. Nasıl bir cemaat olması gerektiğini de sorgulayan Yokuş, cemaatin varlık sebebini anlamsızlaştıran tutumlardan beri olmak gerektiğini belirtiyor.
Fevzi Zülaloğlu, “ümmet” meselesini “iyiliğin örgütlü gücü” olmak açısından ele alıyor. Ümmet ve köken ifadelerinin Kur’an’daki karşılıklarını inceleyen Zülaloğlu, iyilik merkezini ayakta tutacak olan müminlerin dikkat kesilmesi gereken hususlara yönelik değerlendirmelerde bulunuyor.
Rıdvan Kaya, Sünnet meselesini incelediği yazısında Sünnet ve hadislere yönelik kuşkucu yaklaşım ile ilmî geleneği yok saymanın getirdiği handikaplara işaret ediyor; Sünnet’i hayatlaştırmanın önemini irdeliyor.
Murat Kayacan, Sünnet konusunu çeşitli boyutlarıyla ele aldığı yazısında Sünnet’in kapsamını, âlimlerin yaklaşımını, hadis ilimlerinin geldiği noktayı analiz ediyor; Kur’an’ı anlama çabalarının Sünnet olmadan akamete uğrayacağının altını çiziyor.
Yusuf Er, insanı kurtuluşa götüren kapının kilidini; infak konusunu ele alıyor. Ekonomik zorluk ve fakirlik korkusunun bir şeytan aldatmacasına dönüşmemesi gerektiğini hatırlatan Er, İdlib üzerinden konuyla ilgili somut öneriler getiriyor.
Yasir Bayram, imtihan olgusunu işlediği yazısında hayatın hengâmesi içinde unutulan bu gerçeğin sürekli hatırda tutulmasının insanı sorumluluk sahibi bir kimse haline getireceğinin altını çiziyor.
M. Masum Yokuş, nebevi epistemolojinin değerini ele aldığı yazısında epistemik cemaat, modernleşme ve bilgiye yaklaşım çerçevesinde değerlendirmelerde bulunuyor; ilmî miras ve köklere tutunmanın önemine, Sünnet ve gelenekten kopuşun getireceği savrulmalara dikkat çekiyor.
Cündüllah Avci, laik düzende devlet ile kurulan ilişkinin mahiyetini tartıştığı yazısında imkânlara ve sınırlılıklara yönelik tespitlerini paylaşıyor. Tevhid, tağut ve şura gibi kavramları inceleyen Avci, bu kavramların sistem içi mücadele ekseninden nasıl anlaşılması gerektiğini irdeliyor.
İslam coğrafyasındaki gelişmelerle ilgili çeviri yazılarının da yer aldığı dergide ayrıca Alaaddin Yurderi, Wadah Khanfar’ın Hz. Peygamber’in hayatına dair stratejik ve siyasi okuması “İlk Bahar” kitabını; Ahmet Kerim Artuk ise Ramazan Yazçiçek’in yakın dönemde yeni baskısı yapılan “Din Doğru Anlamak” kitabını analiz ve tahlil ediyor.
Bünyamin Doğruer’in şiirine de yer verilen derginin arka sayfası kış şartlarının paylaşma sorumluluğunu artırdığı gerçeği üzerinden infak çağrısıyla ilgili bir çalışmaya ayrılmış.
İRTİBAT:
0212 524 10 28
HABERE YORUM KAT