Bir hat, bir çizgi, bir yol, bir ekol oluşturabilmek kadar bütün bunları sabırla, inançla, kararlılıkla sürdürebilmek, berkitebilmek, etkin kılabilmek de önemlidir kuşkusuz.

İnsan, tükenmez.

Yeri geldiğinde, tek başına bir insan bile çok büyük işler başarabilir. Bir avuç inanmış kadın ve erkek, uyuyanları uyarabilir, suya yol açabilir, yeri göğü ayağa kaldırabilir. Göğsümüzü genişlemesine, dilimizin çözülmesine; içimizdeki bungunluğun, sıkıntının, kırgınlığın azalmasına katkıda bulunabilir.

Gazze için, Filistin için yapılanlara baktığımızda da bunu görebilmek mümkün. Allah’a şükürler olsun ki az sayıda da olsa duyarlı, vicdan ve sorumluluk sahibi, inançlı ve kararlı insanların çabaları kolektif bir salih amele dönüşüp bereketlenebiliyor. İyiliğe arka çıkmak gerekiyor çünkü. Onurlu olmayı, tanıklığı biriktirmek, kalıcı bir kanona yönlendirmek, çevremizdekilere ve bizden sonrakilere bırakmak gerekiyor. Hiçbir şey kendiliğinden olup bitmiyor sonuçta.

Haksöz’ün, Gazze’yi gündemleştiren kapağına bakarken yazıyorum bunları. Haksöz-Haber sitesindeki çırpınışları, duyuruları, katkıda bulunma çabalarını izlerken yazıyorum.

*

Direnmek, dua etmek, tanıklıkta bulunmak, savaşım vermek kadar yazıp çizmek, konuşup tartışmak, gündem oluşturmak ve bütün bunları kalıcı hale getirmek de önemsenmeli elbette.

Kültür ve sanat da bu bağlamda ele alınmalı.

Şiirle, öyküyle, romanla, değinilerle, karikatürlerle, resim ve fotoğraflarla, ezgi ve marşlarla, günlük ve anılarla, eleştirilerle çoğaltmamız, sağlamlaştırmamız gerekiyor bilgimizi, bilincimizi, aydınlığımızı, tanıklığımızı, duygu ve düşüncelerimizi, katkılarımızı, çekincelerimizi, sorunlarımızı, çırpınışlarımızı, donamımızı.

Ve bakıyorum da hem Haksöz dergisinin hem de Haksöz-Haber sitesinin, bu konularda epeyce yol aldığını görüyorum. Bu durum, birçok insan gibi beni de sevindiriyor kuşkusuz.

*

Söyleşileri de unutmamak lazım elbette.

Asım Öz’ün, sitenin artık ayrılmaz bir parçası haline gelen söyleşilerini.

Kimi zaman bizi aydınlatan, kimi zaman dışımızdaki dünyadan haberdar eden, kimi zaman yeni tartışma başlıkları açan, kimi zaman sınayan, kimi zaman ufkumuzu açan, kimi zaman öfkemizi ve dikkatimizi bileyen, kimi zaman kendimizi yetersiz görerek altına yorum yazmakta ikirciklendiren “söyleşi-yorum”larını.

Kibarlığını, efendiliğini, çalışkanlığını, titizliğini, üretkenliğini takdir etmekte, takip etmekte pek cömert davranmasak da kişisel hazinesini bize gıdım gıdım açarken bile bizi çoğaltan, bize coşku veren, bize heyecan aşılayan, bizi silkinmeye yönelten entelektüel bir enerjisi, namuslu ve istikrarlı bir düşünme yelpazesi var Asım Öz’ün.

Onun Haksöz-Haber’deki ilk söyleşisi Yıldız Ramazanoğlu’nun “Bağdat Fragmanı” adlı kitabı üzerineydi yanılmıyorsam.

Ve şu an sitedeki son söyleşisi de “Diriliş Taşları: Sezai Karakoç’un Düşünce ve Sanatında Temel Kavramlar” adındaki kitabın yazarı Münire Kevser Baş ile yapılmış. İlginç. Anlamlı.

Türkiye Yazarlar Birliği, ödül verdiği yazarları açıkladı. Ve bu iki yazar da ödül aldı. Yıldız Ramazanoğlu “gezi” alanında, Münire Kevser Baş ise “inceleme” alanında yılın yazarı seçildi. Tebrik ediyoruz.

Asım Öz’ü de tebrik ediyor, selamlarımızı sunuyor, sevgiyle kucaklıyoruz.

Belki bir söyleşi de Gazze ile yapar. Kim bilir?