Hakim ile Enver Aysever Arasında İlginç Diyaloglar
Star Gazetesi yazarı Halime Kökçe'ye hakaret ettiği gerekçesiyle hâkim karşısına çıkan Enver Aysever, mahkeme salonunda şov yamaya kalkıştı.
Mustafa Sait Özkan / Yeni Şafak
İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya hakaret suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapsi istenen tutuksuz sanık Enver Aysever ile şikâyetçi Halime Kökçe ile taraf avukatları hazır bulundu. Kimlik tespitinin ardından savunmasını yapan Enver Aysever suçlamaları reddederek, "Kabataş olayı" olayı üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirmeye yeltendi. Hâkim Mustafa Erdoğan, Aysever'i uyarıp “bu yargılamamız dışında bir şey” diyerek müdahale etti. Ancak Aysever ile Avukatları ısrarla hakaret davasını Kabataş üzerinden devam ettirip mecraını dışına taşımaya çalışması dikkatlerden kaçmadı.
Kökçe: Duruşmayı Mecrasından Çıkartmaya Çalışıyorlar
Aysever'in savunmasında sürekli Gezi darbe kalkışmasını överek Cumhurbaşkanı ile birçok gazeteciyi suçlaması üzerine itiraz eden Halime Kökce "Ben karşı tarafın yargılamanın konusunu oluşturmayan konular yönünden savunma yaptıklarını düşünüyorum. Kaldı ki olayı hakaret davasından çıkartıp Kabataş Davası haline dönüştürmeye çalışmaktadırlar. Zaten konuyla ilgili bir dava muhtemelen yürüyordur. Görüşlerini orada ifade edebilirler" dedi. Söz alan Enver Aysever ise, "Her vatandaş gibi yargıya güvenmek istiyorum" diyerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istemediğini söyledi.
Hâkim: Biz Başka Mahallenin Çocukları Değiliz...
Duruşma eksikliklerin giderilmesi için 29 Eylül 2015'eertelendi. Hâkim Mustafa Erdoğan duruşmanın bitiminde Enver Aysever'e hitaben "Yargıya güvenin güvenin. Biz başka mahallenin çocukları değiliz. Onlar başka mahallenin çocukları. Bizi temsil etme şansları yok. Ergenekon, İzmir Casusluk ve Balyoz'du bunlar bizi ilgilendirmez. Çünkü onlar bizi temsil eden kişilerin verdiği kararlar değil. Onlarla sadece unvanlarımız aynı karıştırmayın" şeklinde garip bir diyaloga girdi.
Aysever'in 4 Yıl Hapsi İsteniyor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede 25 Şubat 2015 tarihinde bir televizyon programında yayımlanan "Karşıt Görüş" isimli tartışma programında müşteki Halime Kökce ve şüpheli Enver Aysever'in katıldığı anlatıldı. Aysever'in, Kabataş'ta bir kadına yönelik gerçekleştirildiği iddia edilen olayla ilgili tartışma başlattığı, bu tartışma sırasında Kökce ile Aysever'in birbirlerine yönelik sözler sarf ettiği ifade edildi. Şüpheli Enver Aysever'in eleştiri sınırlarını aşarak hakaret teşkil edebilecek sözler kullandığı kanaatine varıldığı kaydedilen iddianamede, Aysever'in müştekiye yönelik olarak birkaç kez yalancılıkla itham ettiği belirtildi. Bu sözün başlı başına kişiyi küçük düşürücü şeref ve haysiyetini incitici mahiyette olduğu, alanen hakaret suçunun işlendiği belirtilen iddianamede Enver Aysever'in "hakaret" suçundan 3 aydan 2 yıl 4 aya hapsi istendi.
İŞTE O DİYALOG
Duruşmanın son anlarında Hâkim Mustafa Erdoğan ile Sanık Enver Aysever arasında şu diyalog yaşandı.
-Hâkim: Velev ki mahkûm olursanız hakkınızdaki hükmüngeri bırakılmasını ister misiniz?
-Aysever: Hayır
-Hâkim: Bu konuda özel bir çalışma yaptınız mı sizi bilgilendirdiler mi?
-Aysever: Evet! Temyiz yolunun kapanmasını istemiyorum…
-Hâkim: Niye böyle düşünüyorsunuz? Mahkeme doğru karar veremez mi?
-Aysever'in Avukatı: Hayır bu koda adaletin terazisinin çok doğru karar vereceğinden eminiz.
-Aysever: Bu günkü şartlarda öyle olmuyor da...
-Hakim: Yok biz her zaman böyleyiz… Normalde melasa kamuoyuna mal olduğunu düşündüğüm kişiyi böyle avukatla beraber oturturum ama avukatlar size çok yer bırakmadılar bu önceki duruşmalarımda da böyledir… Bunu eleştirenler de oldu. Ama yinede avukatların sıcaklığından yararlandınız…(Enver Aysever'in sanık sandalyesinde oturması üzerine hakim böyle tuhaf bir açıklama ihtiyacı hissetti)
-Aysever: Bende şunu söylemek istiyorum Türkiye de her sıradan yurttaş gibi yargıya güvenmek istiyorum
-Hâkim: Güvenin güvenin…
-Aysever: Yargı mensuplarının da gazetecilere güvenmesi gerektiğini düşünüyorum… Onları en çok biz koruyoruz.
-Hâkim: Yok bizim gazetecilere güvenme noktasında yargının bir sıkıntısı yok. Gazetecilerin yargıya güvenme noktasında çok olağanüstü bir durumu var
-Aysever: Çünkü dünyada en çok gazetecilerin yargılandığı ülkenin Türkiye olmasının bunda payı olabilir mi sizce…
-Hâkim: İşin gerçeği kim bunu yaptıysa ona söyleyin… (Gülüşmeler)…. Yani yargıya güvenmeye devam edin. Biz başka mahallenin çocukları değiliz. Ama onlar başka mahallenin çocukları. Bizi temsil etme şansları yok. Madem hepiniz ve gazeteciler burada varsınız. Biz şuan Ergenekon,İzmir askeri casusluk davası ve Balyoz davası bunlar bizi ilgilendirmiyor. Onlar nasıl söyliyim bizi temsil eden yargının verdiği kararlar değil. Onlarla sadece isimlerimiz unvanlarımız aynı. Karıştırmayın. En çok çalışan özel hayatı sıfır noktasında olan insanlar yine hâkim savcı sınıfıdır, siz bir memuru yerinden oynatamazsınız, ama bu benim yedinci yerim, Anadolulunun her tarafını çok şükür gezdik.Dolayısıyla dışarıdan göründüğü gibi değil. İstanbul'a atanan hâkimler ancak 20- 25 yıl sonra geliyordu.
-Hâkim Aysever'e dönerek artık sen çok konuştun biraz da ben konuşayım.
-Aysever: Estağfurullah dinliyoruz efendim.
-Hâkim: Şunu ifade edeyim hâkim yanlış karar verebilir, bir hükmü yanlış uygulayabilir, yanlış yapmak değil emir almak yanlış olan. Bir yerlerden emir alıp bunu uygulamak yanlış olan, yoksa geçmişimde beraat verip daha sonra müebbet verdiğim mahkûmlar olmuştur. Ama emir almadan yaptık. Bunlar önemli değil bu nedenle. Yargı yaşayan bir varlıktır. Bazen böyle güven endeksi çok yüksek çıkıyor… ben niye böyle konuşuyorum ki…
(Ve salonda alkışlar, kahkahalar yükseliyor….. )
-İzleyiciler arasından bir ses “efendim İstanbul'dan gitmek istiyorsunuz sanırım” deyince hâkim “nerden çıkardınız bunu” diye sordu, izleyici ise çok “doğru şeyler söylüyorsunuz da ondan”… şeklinde cevap verdi…
HABERE YORUM KAT