Hakaretlere Karşı Kur’ani Tavır Ne Olmalı?
Sövgülere Karşı KUR'AN'IN Yol Haritası:
ALLAH'ın Sözüne Saygı
Aşağıdaki ayetlerde Rabbimiz dinle alay edenler görüldüğü vakit alayları bitene kadar onlarla ilişkinin kesilmesini emretmektedir. Sadece ilişki kesilmekle kalmamakta aynı zamanda uyarılarda da bulunmamız bize emredilmektedir:
Ayetlerimizle alay edenleri gördüğün vakit, başka bir söze dalıncaya kadar onlardan yüz çevir. Şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra böyle zalim kimselerle birlikte oturma. En’am 6:68
Erdemliler böylelerin hesabından sorumlu tutulmaz. Fakat olur ki dinlerler diye hatırlatmak iyi olur. En’am 6:69
Dinlerini oyun eğlenceye alanları ve dünya hayatına aldananları bırak. Sen bununla (Kuran'la) hatırlat ki, bir kişi kazandığının felaketli sonucunu çekmesin.
-Onun ALLAH'tan başka bir Sahibi ve Şefaatçisi yoktur.
-Her türlü fidyeyi verse bile kendisinden kabul edilmez.
-Bunlar, kazandıklarından dolayı felaketli sonuca uğrayanlardır; inkârları yüzünden kaynar sudan bir içkiyi ve acı verici bir azabı hak etmişlerdir. En’am 6:70
De ki: "ALLAH'tan başka, bize yarar ve zarar veremeyenlere mi yalvaralım? ALLAH bizi doğru yola ulaştırdıktan sonra ökçelerimiz üzerinde gerisin geriye mi dönelim? Şeytanların ayartıp yeryüzünde şaşırttığı ve arkadaşlarının, 'Gel, bizimle birlikte doğru yola gel' diye çağırdıkları şaşkın bir kimse gibi mi olalım?" De ki: "Gerçek yol gösterme ALLAH'ın yol göstermesidir. Evrenlerin Rabbine teslim olmakla emredildik." En’am 6:71
"Namazı gözetmeli (Rabbe içtenlikle dua etmeli) ve O'nu sayıp dinlemelisiniz. Huzurunda toplanacağınız O'dur." En’am 6:72
O'dur gökleri ve yeri yaratan. "Ol," dediği gün hemen oluverir. Sözü mutlak doğrudur. Boruya üfürüldüğü gün egemenlik tümüyle O'nundur. Gizliyi ve açığı Bilendir. Bilgedir, her şeyden Haberdardır. En’am 6:73
Seviyesiz Tartışmalara Girmeyin
Aynı surenin ilerleyen bölümlerinde de sövgülere ve seviyesizliklere gösterilecek tavra rehberlik etmektedir Kur'an Bu tavır onlardan yüz çevirmek/tavır almak, onlara aynı seviyesizlikte karşılık vermemektir;
ALLAH isteseydi ortak koşamazlardı. Seni onların üzerine bekçi yapmadık. Onların avukatı da değilsin. Rabbinden sana indirilene uy. O'ndan başka tanrı yoktur. Ortak koşanlardan da yüz çevir.
ALLAH'ın dışında yalvardıklarına sövmeyiniz ki onlar da sınırı aşıp cehaletten dolayı ALLAH'a sövmesinler. Biz her topluluğa yaptıkları işi böyle süslü gösterdik. Sonunda dönüşleri Rab'lerinedir ve onlara yapmış bulunduklarını haber verir. En’am 6:107-108
Elçilere Hakaret Ediliyor
Resuller'e hakaretin cezası Ahiretteki Ateştir
- Kâfirler (gerçeği örtenler) seni gördüklerinde, "Tanrılarınızı diline dolayan bu mu," diye alaylarına hedef yapmaktan başka bir tepki göstermiyorlar. Rahman'ın mesajını tümüyle inkâr etmektedir onlar.
- İnsanlar aceleci olarak yaratılmıştır. Size ayetlerimi (işaretlerimi) göstereceğim; acele etmeyin.
- "Doğru sözlü iseniz O verilen söz ne zaman gerçekleşecek," diye meydan okuyorlar.
İnkâr edenler, yüzlerinden ve arkalarından ateşi savamayacakları ve yardım da görmeyecekleri anı bir bilselerdi.
- Nitekim onlara ansızın gelecek ve onları şaşkına çevirecektir. Ne onu geri çevirmeye güçleri yeter, ne de kendilerine süre verilir.
- Senden önceki elçilerle de alay edildi. Ancak onlarla alay edenleri, eğlenceye aldıkları şey kuşatıverdi. Enbiya 21:36-41
Cahiliye Bağnazlığı
Bu tip sövgüler ve seviyesizlikler faillerinin bağnazlığını gösterir. Bu bağnazlıklar karşısındaki aksi tavrımız ize bize huzur verir:
İnkâr edenler, gönüllerindeki öfke ve bağnazlığı, cahiliye döneminin fanatizmini ateşlediklerinde, ALLAH elçisinin ve inananların üzerine huzurunu indirmiş ve onların erdemlilik sözünü tutmalarını sağlamıştı. Onlar buna tam yaraşan ve hak eden kimselerdi. ALLAH her şeyi bilendir. Fetih 48:26
İnananların Özellikleri
Müminlerin bu gibi seviyesizlere karşı sert-onurlu-vakarlı müminlere karşı ise şefkatli olmaları gereklidir. Bu temel bir ilkedir:
ALLAH'ın elçisi Muhammed ve beraberinde bulunanlar inkârcılara karşı vakârlı ve kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, eğilip secde ederek ALLAH'tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Yüzlerinde secdelerin izleri vardır. Bu, onların Tevrat'taki nitelikleridir. İncil'deki nitelikleri ise, filizini çıkarıp güçlendirmiş ve kalınlaşıp gövdesi üzerine dikilerek ekincileri sevindiren bitki gibidir. O, onlarla inkârcıları öfkelendirir. ALLAH, onlardan inanıp erdemli davrananlara bağışlanma ve büyük bir ödül söz vermiştir. Fetih 48:29
Dinimizle ve değerlerimizle dalga geçen, hakaret eden odakların mali kaynaklarını kurutmak için onları boykot etmeliyiz:
111. MESED SURESİ
Rahman ve Rahim ALLAH'ın ismiyle.
111:1 Ateş körükleyenin tüm gücü/mali kaynakları kahrolsun, zaten kendisi kahroldu.
111:2 Ne parası, ne de bir kazancı ona yaramadı.
111:3 O, alev sahibi bir ateşe girecektir.
111:4 Odun taşıyan (zulmün ateşine amelleriyle yakıt hazırlayan) karısı da.
111:5 Boynunda, dikenlerden/liften örülmüş bir ip bulunduğu (kötülükleri boynuna dolanmış) halde...
Müslümanlar Sövgüler karşısında fiziksel şiddete başvuramazlar, karşıdaki muhatabın seviyesine inemezler:
(Resûlullah'ın:) Yâ Rabbi! Bunlar, iman etmeyen bir kavimdir, demesine karşı Allah: Şimdilik sen onlardan yüz çevir ve size selam olsun de. Yakında bilecekler! buyurdu. Zuhruf 43:88-89
'Boş, çirkin ve yararsız olan sözü' işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: «Bizim yapıp-ettiklerimiz bizim, sizin yapıp-ettikleriniz sizindir; size selam olsun, biz cahilleri benimsemeyiz» derler. Kasas 28:55
Müslümanlar Gerçekten kaçan, hakikati örten kişilerden kesin olarak ayrışmışladır.
109. GERÇEĞİ ÖRTENLER/GERÇEKTEN KAÇANLAR (KAFİRUN) SURESİ
Rahman ve Rahim ALLAH'ın ismiyle.
De ki, "Ey Gerçeği örtenler."
Ben, İbadet etmem sizin hizmet ettiklerinize"
Siz de Hizmet etmezsiniz benim İbadet ettiğime.
Ben asla sizin İbadet ettiklerinize hizmet etmeyeceğim!
"Siz de benim Hizmet ettiğime İbadet etmeyeceksiniz."
"Sizin yaşam tarzınız ve yaşam görüşünüz size, benim yaşam tarzım ve dünya görüşüm bana." Kafirun 109:1-6
KUR’AN’DAN GÜNDEME:
Kur’an’ın bu konudaki tavrını en güzel aşağıdaki ayet özetliyor:
''Andolsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz. Eğer sabreder ve sakınırsanız, (bu) emirlere olan azimdendir.'' Âl-i İmrân 3/186
Üstad Ebu'l Ala Mevdudi Tefhim'ul Kur'an'ın'da ayeti şöyle tefsir etmiş:
“Yani "Yüksek karakterinizin sağlamlığını, tahrikler karşısında bile hiddetinizi kontrol ederek ispat etmelisiniz. Onların suçlamalarına, sataşmalarına, alaylarına, kötü laflarına ve propagandalarına sabırla karşılık verin. En zor durumlarda bile yanlış, adaletsiz, gayri medenî ve ahlâkdışı söz ve hareketlerde bulunacak şekilde hiddetlenmeyin."
Sonuç olarak, Müslümanlar değerlerine yönelik hakaretlere karşı özür dileyici ve pasif davranmamalılar, vakârlarını koruyarak İslami kimliklerini savunmalıdırlar. Bu vakâr onları taşkınlıktan, hikmetsiz ve ferasetsiz fiillerden de alıkoyar. Bu savunu muhatabın seviyesizliğine prim vermeyen, onun alçaklığına ortak olmayan bir tavırdır. Bilgi ve olgunlukla gösterilecek bir örneklik belki de karşıtların içinden bazılarının hakikati görmesine vesile olabilir…
YAZIYA YORUM KAT