1. YAZARLAR

  2. Ali İhsan Karahasanoğlu

  3. Gürak komutana, Tolon soruları
Ali İhsan Karahasanoğlu

Ali İhsan Karahasanoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Gürak komutana, Tolon soruları

20 Mart 2009 Cuma 13:25A+A-

Bugün; Genelkurmay’ın haftalık basını bilgilendirme toplantı günü! Toplantı, sabahın erken saatlerinde yapılıyor ise de, biliyorum ki, “Vakit ne yazdı?” diye merak ediyor Gürak komutan..

Dolayısıyla sabah ilk işi “Vakit’i okumak!”

Dolayısı ile, biz sorularımızı yöneltelim, bir şekilde kendisi mutlaka brifinglendirilecektir.. Biz de akredite olmadan, soru sorma ve cevabını alma ayrıcalığına kavuşmuş oluruz!

Sorularımız ne?

Hurşit Tolon paşanın son ses kayıtları..

Ne diyor Tolon paşa: “Ben bizzat, 2. Başkan ile buradan konuştum. Şu telefondan.. GATA’yı konuştuk, oğlum gitti konuştu, artı İsmail Paşa gitti konuştu. İsmail Koçman’ı bu iş için gönderdik, bu iş için gitti. Oğlum gitti konuştu, ben de konuştum.

Yani çok utanarak söylüyorum yapamıyorlar. Yani darılıyorlar, üzülüyorlar, kırıyorum gibi geliyor. Ama istedikleri kadar kırılsınlar. En başındakine söyledim. En başlarındaki adama söyledim.”

Ses kaydı legal elde edilmiş olabilir, illegal elde edilmiş olabilir.

Ses kaydını Tolon paşa kabul edebilir, etmeyebilir..

Ortada somut iddialar var.. Kamuoyunun da bilgilendirilme ihtiyacı var.

Zaten Gürak komutanın yaptığı haftalık toplantının konusu da bu değil mi?

“Basını bilgilendirme” değil mi, toplantımızın konusu?

Basını bilgilendirirken, tabii nihai amaç, kamuoyunun bilgilendirilmesi..

Buyrun, buradaki iddialar hakkında kamuoyunu bilgilendirin..

“Tolon paşa, son 4 ay içinde 2. başkan ile, telefondan bizzat görüşmüş müdür?”

Öyle ya.. Biz “şu telefondan” diye, özellikle telefonu da işaret ederek samimi bir şekilde somut bir veri aktarıldığına göre, Metin Gürak komutan, açık açık anlatmalı, “Ergenekon sanığı Hurşit Tolon, Genelkurmay 2. Başkanı ile telefonla görüşme yapmış mıdır?”

Sadece görüşme değil, içeriği de Tolon tarafından açıklanıyor: “GATA’yı konuştuk” diyor..

Yani konuşulan; “GATA’da korunup kollanma ve tahliyeye giden süreç” olmalı.. Gürak komutan, bu içerik hakkında da bize bilgi vermeli!

Ya Tolon paşa yalan söylüyor, ya da Genelkurmay’da birileri, gizli faaliyetler sürdürüyor!

Tolon paşanın anlattıkları bu kadar mı? Hiç olur mu?

25 kilo vermiş, rahatsızlığı; “3 ay yatılı olarak hastanede kalması halinde tesbit edilebilinecek” bir hasta konumunda değil Tolon paşa!

Sesi gayet gür çıkıyor! Sadece gür değil, bir o kadar da pervasız..

Bir komutan gibi değil, affedersiniz mahalledeki her şey kendisinden sorulan malum zat üslubu ile konuşuyor!

İfade aynen şöyle: “Açar; ‘bana bak vali, o emniyet müdürüne söyle, ayaklarını keserim haa’ der! Tak, kapatır. O kadar. Böyle konuşulur.. Biz böyle konuştuk. Böyle yaşadık. Sıkar diyorum bak şerefsizim sıkar yaaa. Celalettin’i falan sıkar. Buradan polis salâvatla geçer. Şerefsizim diyorum yaaa.”

Buyrun Metin Gürak komutan, Tolon paşa bu konuşması ile, genel bir uygulamayı mı izah etmiştir? Yoksa olayları abartmış mıdır, bir izah eder misiniz?

Örneğin, Tolon paşanın anlattığı üzere, görev yaptığı süre içinde bir valiyi arayıp, “Bana bak vali” dediği, devamında “O emniyet müdürüne söyle, ayaklarını keserim haaa!” tehdidinde bulunduğu doğru mudur? Bu konuda bilgi sahibi değilseniz, bunun doğruluğu konusunda bir araştırma yapma niyetiniz var mıdır?

Tabii şunu da açıklamalı Gürak komutan, “Ordu komutanlarının, valilerle konuşurken, ‘ayak kesme’ muhabbetleri içinde olmaları olağan prosedürden midir?”

Gürak komutan basını bilgilendiriyor diye, ona tüm bu soruları yöneltmemiz, sanki onun bu konularda bir kusuru varmış gibi izlenim doğmasına sebebiyet vermemiz bir haksızlık olabilir! Öyle bir niyetimiz yok..

Bu sözler sarfedilmiş ise, TSK’nın bunları tasvip etmesi mümkün değildir. "Bu sözleri sarfedenlerle bir arada olmamız düşünülemez” demeniz de yeterli!

Biraz çekingen durabilir Gürak komutan.. “Bize ne? Sözler, vali ile emniyet müdürü için sarfedilmiş.. Ağırlığını da onlar düşünsün” diyebilir..

O halde, Tolon paşanın Genelkurmay için sarfettiklerini de aktaralım: “Ama bunlar; kurmay başkanı bile adam değil. Söylettirmeyin beni.. Seni; yaa yapma.. Yetiştiremez olaydım bunları yaa! Burada kulağına diyorum ki yaa, ‘kardeşim, şunu şöyle yap’ diyorum. Böyle pısırık.. Bunlar nasıl pısırıklar yaaa. Şerefsizim böyleler.”

Şimdi bu ifadeleri, Genelkurmay görmezden mi gelecek? Duymamış, görmemiş gibi mi davranacak?

Hatırlayın, 1999 depremi sonrasında, depremzedelerin bulunduğu bir çadırda, bir milletvekilinin sarfettiği iddia edilen sözler üzerine, başını sonunu dinlemeden, Genelkurmay ne açıklamalar yapmıştı..

Şimdi, muhatabı dinlemeden, alelacele bir açıklama yapılsın istiyor değilim.. Aynı yanlış tekrarlanmasın, eyvallah. Ama en azından, bir hafta sonrasına Gürak komutan bir açıklama sözü verir mi acaba?

Yoksa, Tolon’un hakaretleri dinlenilip, sineye mi çekilir?

Bugün Gürak komutanı izleyip, kafamızdaki soruları aydınlatmasını bekleyeceğiz!

VAKİT

YAZIYA YORUM KAT