1. YAZARLAR

  2. Hasan Cemal

  3. Gündemi sabahtan akşama değişen tımarhaneyi seçim ateşi sardı!
Hasan Cemal

Hasan Cemal

Yazarın Tüm Yazıları >

Gündemi sabahtan akşama değişen tımarhaneyi seçim ateşi sardı!

18 Haziran 2010 Cuma 00:47A+A-

Seçim ateşi, siyaset meydanını her geçen gün daha fazla etkisi altına alıyor. Partilerle liderlerin gözü artık tek bir noktada:
Seçim sandığı!
Bundan böyle politikada tüm hesaplar seçim sandığına göre, yani ne oy getirir, ne oy götürür sorusunun ışığında yapılıyor, yapılacak.
Seçimler uzak değil çünkü.
Sandıklar en geç 2011’in Mayıs ayında, en erken de, -Anayasa Mahkemesi’nin anayasa değişikliği paketiyle ilgili kararına göre- önümüzdeki sonbaharda meydanlara konacak.
Onun içindir ki Erdoğan, Kılıçdaroğlu ya da Bahçeli’nin her adımının, her sözünün seçime endeksli olduğunu göz önünde tutarak değerlendirme yapmak durumundayız.
Örneğin, bu dönemde Tayyip Erdoğan’ın Kürt açılımı, Ermeni açılımı gibi hassas meselelere fazla değinmeyeceği söylenebilir. Ak Parti liderinin ‘Kürt sorunu’na mesafe koyacağı anlaşılıyor.
Oysa, 2007 yılı seçimlerine giderken Erdoğan daha farklı bir tavır almıştı. “Kuzey Irak’a operasyon” çağrılarına da kulak tıkamıştı.
Erdoğan’ın bu tutumu ve 27 Nisan e-muhtırasına dik duruşu, Kürt oylarının yarısından fazlasını Ak Parti’de toplamıştı.
Erdoğan şimdi daha farklı bir noktada. Bu kez, anlaşılan, ‘barış’ değil ‘savaş’la yol almak istiyor. Kuzey Irak dahil bölgede yoğunlaşan askeri operasyonlar ve KCK dahil artan davalarla yol almak niyetinde.
Ak Parti’ye yakın bir uzman kişinin deyişiyle, Erdoğan bu kez 2007 döneminden farklı olarak, “PKK’ya karşı dişe diş, kana kan!” diye tarif edilebilecek askeri yöntemlerle sonuç alabilir miyim noktasına gelmiş durumda...
Bu arada PKK ile İsrail ilişkisini öne sürerek, İslamcı ve muhafazakar Kürt oylarını kendi partisinde tutmak istediği de söylenebilir Erdoğan için...
Öte yandan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da Kürt sözcüğünü bile ağzına almamaya özen gösteriyor. Bunda da seçim hesabının payı var.
Herhalde çok fazla Kürt derse, CHP’nin ‘Batıdaki oyları’ndan kaçış olacağını düşünüyor. Kılıçdaroğlu, bir başka deyişle, “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma” ihtimalinden kaçınmak istiyor galiba...
Erdoğan’ın seçim meydanlarında 2007’ye göre çok daha milliyetçi havalar basacağı anlaşılıyor.
Bu açıdan İsrail’in kanlı korsanlığı Erdoğan’ın işine yaradı. İlk seçim araştırmalarında Ak Parti’nin bu sayede birkaç puanlık yükseliş kaydettiği görülüyor.
Erdoğan bu nedenle seçim meydanlarında ‘İsrail kartı’nı bol bol sallayabilir.
İsrail’in Mavi Marmara haydutluğu acaba ‘Halkçı Kemal rüzgarı’nı kesti mi? Konunun uzmanları böyle bir etkiden söz ediyorlar.
Siyaset kulisinde tartışılan bir konu da, seçim araştırmalarındaki Kılıçdaroğlu etkisi. CHP’nin oylarını nereye kadar zıplattı?
On puanlık bir artıştan, yani yüzde 30’un hafif üzerine çıkan bir CHP’den söz edenler var. Kimi uzmanlar bunu abartılı buluyor.
Özetle diyorlar ki:
“Bir puanlık artış, 500 bin oy demektir. 10 puan ise 5 milyon oy eder. CHP açısından bir anda bütün İstanbul’un toplam oyu kadar bir artıştan söz etmek, biraz fazla değil mi?..”
Bu arada, şehit cenazelerinin artık sürekli olarak şehir merkezlerinden kaldırılması ve birer miting alanı haline dönüştürülmesinin Erdoğan’ı rahatsız ettiği dikkati çekiyor.
Bundan dolayı belki de Ak Parti oylarının bir ölçüde örneğin MHP’ye kaçabileceği düşünülüyor olabilir.
AK Parti’yi yakın takipte tutan bir uzman kişi geçen gün şöyle dedi:
“AK Parti’nin oylarında bir kemikleşme var. Yüzde 40’ın biraz üstünde, biraz altında seyrediyor seçim araştırmalarında. İsrail gibi olaylar daha çok bu kemikleşmeye katkıda bulunuyor. Kaçabilecek oyları, partide tutuyor.”
Aynı kişinin CHP değerlendirmesine gelince:
“Sol oyların hepsi CHP’ye gitse, bu ancak yüzde 30’dur. Ama tümünün CHP’ye gitmesi yakın ihtimal değil. En iyi ihtimalle birkaç puan sol oy sandık vakti CHP’den kaçar.”
Sağlıklı değerlerlendirmeler için vakit henüz daha erken. Çünkü Türkiye siyasal gündemi sabahtan akşama değişen bir tımarhane! Onun için seçime kadar nelerin olabileceği kestirmek çok güç...
Baksanıza bir kaset çıktı, Baykal gitti!
Ama şurası bir gerçek:
Türkiye’nin siyaset meydanında artık her şey seçime endeksli, seçim ateşi etrafı sarmış durumda...

MİLLİYET

YAZIYA YORUM KAT