Gündelik yaşamı yeniden inşa etme zorunluluğu
Mücahit Gökduman, insan yaşamanın tek bir 24 saatinin dahi oldukça kıymetli olduğunu vurgularken farkındalıkları artırmak için önemli hususlara dikkat çekiyor.
Tarihte büyük hatalardan bahsedilir. Bunlar, öyle ansızın ve pervasızca yapılmışlardır ki eylemin muhatapları başta olmak üzere herkesin hayretini celp eder. Bu hataların beklenmedik oluşu üzerinde kuşkuya yer bırakılmaz. Söz konusu eylemlerin kişinin biyografisinde talihsiz bir kırılma olduğu düşüncesi üzerinde durulur. Bu hataların kişinin hayatında belirleyici bir rol üstlendiği söylenir. Bu fiiller vuku bulmamış olsaydı kişinin serencamının son derece farklı olabileceği ifade edilir. İşi ileriye götürenler, şahsın iradesini de denklem dışı bırakarak “kader kurbanı” retoriğine sarılırlar. Böylece kişinin, hatası üzerinde tecelli edebilecek bir kudretten yoksun olduğu vurgusu yapılır. Şahsın taraftarlarının gündeme getirdiği bu söylem, muarızlarının cephesinde tersinden inşa edilir. Bir yanlışın bütün doğruları götürebildiği söylemi burada devreye sokulur. Aslında yapılmak istenen bir illüzyon gösterisidir. Tarihin ideolojik inşasında bu iki tavır kendini çokça göstermiştir. Belki de bu durum, hataların görülür ve konuşulur doğasından kaynaklanır. Hatayı/açığı araştırmak, tespit etmek ve propaganda mücadelesinin bir unsuru kılmak; düşmanlık ve rekabet psikolojisinin doğal kabul edilen bir gereğidir.