Gül'ün zamanlaması gerçekten kötü müydü?
"Türbanla ilgili anayasa düzenlemesini Türk Silahlı Kuvvetleri Kuzey Irak'ta kara harekâtına başlarken ve milletin dikkati orada toplanmışken imzalayan Abdullah Gül fırsatçılık yaptı" diyenler, ellerini vicdanlarına koyup söylesinler:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül o imzayı üç gün önce veya üç gün sonra atmış olsaydı yine bir kulp takmayacaklar mıydı?
Daha erken davransaydı, "bu kadar tartışılan bir anayasa değişikliğini doğru dürüst incelemeden imzaladı" diye eleştirmeyecekler miydi Cumhurbaşkanı'nı?
'Rejim değişikliği için acele ediyor' gibi saçma sapan suçlamalarda bulunmayacaklar mıydı?
"Cumhurbaşkanı mısın, AKP'nin noteri mi?" gibi sorular sormayacaklar mıydı?
Ve…
Cumhurbaşkanı imza için biraz daha bekleseydi, anayasa değişikliğini kara harekâtının ileri aşamalarında –can kayıplarıyla ilgili haberler gelmeye başladıktan sonra- onaylasaydı, bu sefer de "şehitleri istismar etti" demeyecekler miydi?
* * *
Onay veya Meclis'e iade için Cumhurbaşkanı'na tanınan sürenin dolmasına birkaç gün kalmıştı.
O birkaç günün çetin geçeceği, cepheden cenazelerin geleceği, toplumsal hassasiyetin alabildiğine yükseleceği besbelliydi.
Cumhurbaşkanı Gül, Kuzey Irak'a kara harekâtının başladığı haberini alır almaz "Bu iş daha fazla bekletmeye gelmez" diye düşündüyse, kötü mü etti?
* * *
"Herkes can derdinde, onlar türban derdinde" diyorlar.
Aslında, milletin can derdi yüzünden "türban"a yeterince yüklenememekten mustaripler.
Ülke gündemini laikçi asabiyetleriyle esir almalarına el vermeyen bir 'konjonktüre' tosladıkları için feveran ediyorlar.
AK Parti-MHP ikilisi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, devlet-millet çatışmasından beslenen oligarşik düzenlerine ağır bir darbe indirdi; onun için ağlıyorlar.
* * *
Sıra, terör meselesini doğuran Kürt meselesinde.
Askeri harekâtların Kürt meselesini çözmeye yetmediği ve yetmeyeceği iyice anlaşılıp sivil çözüm yollarının önü açıldığında, oligarşinin belki iyice kırılacaktır.
Kara harekâtından sonra yeni bir eve dönüş yasasını da içeren geniş kapsamlı bir sivil çözüm ve toplumsal uzlaşma programının uygulamaya konulacağı söyleniyor…
Bunun bir söylenti olarak kalmamasını diliyoruz.
Yeni Şafak gazetesi
YAZIYA YORUM KAT