Mehmet Özmen / Yeni Akit

Milli Eğitim Bakanlığı’nın dershaneleri özel okullara dönüştürme yönündeki çalışmaları kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.

Öğrenciler arasında fırsat eşitliğinin sağlanması için dershanelerin özel okullara dönüşmesi konusunda çalışma yürüten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kazakistan’da bulunan Fethullah Gülen cemaatine ait 25 okulun kapatılmaması için Kazakistan Başbakanı’yla özel görüşme yaptığı ortaya çıktı. Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Başbakan Erdoğan’ın, Kazakistan’daki okulların kapanmaması için ilgilendiğine bizzat şahid olmuş.

BAŞBAKAN ERDOĞAN, GÜLEN’İN OKULLARI İÇİN KAZAKİSTAN’A GİTMİŞ

Son zamanlarda dershane meselesinin gündemi ve zihinleri allak bullak ettiğini, bir kısım kişilerin ifrat ve tefrit derecelerinde dolaştığını ifade eden Prof. Dr. Akgündüz, “İki sene evvel Kazakistan’a gidecektim ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile karşılaştım. Kısa sohbetten sonra bu ziyaretimi öğrenince, ben de ‘sizden evvel gideceğim’ dedi. Sebebini sordum ve beni hayrete düşüren şu cevabı verdi: ‘Hocam! Putin’in etkisiyle Kazakistan’daki 25 okulumuza baskılar başladı. Kazakistan Başbakanı imanlı bir genç ve yakın arkadaşım. Bu meseleyi halletmek için gidiyorum.’ Şimdi soruyorum: 100 yıllık tarihimiz içinde benzeri bir hadiseyi Merhum Turgut Özal’ın bazı hizmetleri dışında söylemek mümkün mü?” ifadelerini kullandı.

“EHL-İ İMAN AĞLIYOR, KALPLER SIZLIYOR”

Prof. Dr. Akgündüz, ihtilaftan dolayı ehl-i dalalet ve Gezicilerin keyif içinde ve yangına körükle gidildiğini hatırlatarak, “Hocaefendi’nin maalesef ifratkârane beyanatını ve Zaman’ın kışkırtıcı manşetlerini çevire çevire zevkle yayınlıyorlar; yorumlar ekliyorlar. Bülent Arınç meselesinden alamadıkları menfi sonuçları bu meseleden almaya çalışıyorlar. Ehl-i iman ise ağlıyor ve kalpleri sızlıyor” dedi.

“HOCAEFENDİNİN BEYANATI HİSSİ, AŞIRI VE MÜBALAĞALI”

Fethullah Gülen’in beyanatını hissi, aşırı ve mübalağalı bulduğunu ifade eden Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, “İmam Hatipleri hakkındaki beyanatı ne kadar yanlış ve hatalı idiyse, bu da öylesine hatalıdır. Dershaneler meselesini 28 Şubat ile ve hatta daha söyleyemediğim menfi şeylerle kıyaslamak kıyas-ı ma’al-farıktır. Hocamın ehlullah olduğunu kabul edenlerdenim ve hizmet için de dua ediyorum. Ama bu hatalı içtihada karşı fikrimi beyan etmeyi de vazife addediyorum. Buna dayanarak Zaman gazetesinin kışkırtıcı manşetlerini ise hayretle izliyorum ve üzülüyorum. Ehl-i imanın bilezikleriyle bu hale gelen bir gazete, Sözcü ile mi yarışmalıydı tahrip ve kışkırtıcılıkta?” dedi.

“AVRUPA ÜLKELERİNİN HİÇ BİRİNDE DERSHANE MEVCUT DEĞİL”

Bütün dershanelerin özel okullara dönüştürülmesine şiddetle karşı çıkan Gülen Cemaatine Bediüzzaman’ın sözleriyle seslenen Prof. Dr. Akgündüz, “Zaman gazetesini kuranlardan bir şahsiyet şu anda Milli Eğitim Bakanıdır. Mesele çok rahat müzakere edilir. Kaldı ki, Avrupa ülkelerinin hiçbirinde dershane olayı mevcut değildir. Sadece ve sadece gençlerimizin maneviyat dersini aldığı bu yuvalar, şekil değiştirse bile, varlıklarına ve hizmetlerine asla zarar gelmeyecek bir hale gelmelidir” şeklinde konuştu.