"Gülen Şefaat Edecek Diye Alkol Alıp Namaz Kılmıyorduk"
Bir dönemler Fethullah Gülen grubunda üst düzey görevler alan ve Paralel Yapı'nın Kafkasya coğrafyasındaki tüm işlerini yürüten Hayati Küçük, Fethullah Gülen'in kendilerine şefaat edeceğine inanarak alkol kullanıp namaz kılmadıklarını söyledi.
Fethullah Gülen grubunun Gürcistan'daki eğitim kurumlarının sahibi ve Paralel Yapı'nın üst düzey yöneticisi Hayati Küçük "Bulunduğumuz bölgede sinek uçsa Pensilvanya'ya haberini gönderiyorduk" dedi. A Haber'de konuşan Küçük, Fethullah Gülen'in kendilerine şefaat edeceğine inanarak alkol kullanıp namaz kılmadıklarını söyledi. Hayati Küçük, örgütün PKK ile bağlantılarını da anlattı. Cemaatin Kürt kökenli mensupları ve yabancı ajanlar aracılığıyla PKK bağlantısının sağlandığını belirten Küçük, Paralel Yapı'nın diğer terör gruplarıyla ilişkisinin dönemsel çıkarlara göre değiştiğini söyledi.
Hayati Küçük'ün yaptığı açıklamalar şöyle:
"Rektör 'olmaz' dedi Gülen bir talimatla oldurdu"
"Ben bulunduğum Kafkasya coğrafyası ile ilgili sinek uçsa sineğin bilgisini gönderiyordum Pensilvanya'ya. Güney Kafkasya'daki bütün siyasi oluşumlar, derin yapılanmalar oradaki diğer ülkelerin örgütlenmeleri bütün yapıları biz kendisine gönderiyorduk. Mali yapıların hepsinden haberi vardı. Siz şimdi Zaman Gazetesi'ne bakın, Şevardnadze'ye biz Fatih Üniversitesi'nde doktora ünvanı verecektik geldim ben 'rektör veremeyiz' dedi. Hocanın yanına gittim söyledim ve bir talimatla okeylendi.
"Hoca şefaatçi olacak diye içki içtik"
Bizim beynimiz otomatik olarak ona bağlı olduğu için bir insana bağlı bu beyin. Elbette bunun bütün fikir yapısı her şeyini veren de kendisi. Yani bunun bir başkası olması mümkün değil. Siz bir ülkede yüzlerce insana Cuma namazı kıldırmıyorsanız bunun ondan habersiz olduğunu düşünebilir misiniz. Veya bir ildeki valinin veya bir askeriyede çalışan insanın içki masasında otururken.. Biliyor ki 'benim hocamdan geldi bu nasılsa şefaatçi olacak' diyor. Yani tutup da bir başkasından bekleyemez herhalde. Bu yanlış olur. Ben zaten kendisine bu noktada hakkımı helal etmiyorum. Onun vaat ettiği cenneti de kabul etmediğimi söyledim.
"17/25 Aralık'ı hesapladığı için Türkiye'ye gelmedi"
17-25 Aralık otoriteden izin alınmadan yapılmış bir olay değildir. Sayın Cumhurbaşkanımız, Doğan Medyası “muhtar bile olamazsın" diye başlık attığında ve Hikmet Yar'ın dizinin dibindeki resimleri yayınlandığında cemaat o zaman demişti ki 'Bakın bu insanı İsrail yaşatmaz. Fazla buna ömür vermez. Biz de bununla hem-dem olmayalım' demişti. Bakın bunları biliyoruz biz. Milli Görüş çizgisinden gelen Erdoğan'ı biz bildiğimizden dolayı, nasıl ki Erbakan'ı biz parlatmadıysak.. Sayın Cumhurbaşkanımız Türkçe Olimpiyatları'nda davet yaptı dikkat ederseniz. Ne kadar nezih bir davetti bu. Sayın Gülen'e 'Erzurum'a gel' dedi. 'Konya'ya gel' dedi. Bırak Pensilvanya'yı. 17/25 Aralık hesaplarını iyi bildiği için gelemedi adam.'
"Gülen'in PKK'da sıfır kilometre adamları var"
Kürt arkadaşlarımızın özellikle dağda yakınları olanlar bir anda cemaat kurumlarından alındılar. Sizler dediler artık cemaatin içinde yoksunuz. 2005 - 2006'lı yıllarda artık hazırlık yapılıyor demek ki. Sayın Gülen diyor ki 'sızma olmaz, girme olmaz, hak arama' diyor. Şimdi biz de hak arıyoruz. O Kürt arkadaşlarımız tespit edilenler dağda yakın olanlar vs. Türkiye'ye çağrıldılar. Bunlar artık cemaatin PKK ile ilgili politikasını ortaya koyan yapının bağlantıları burada benim birkaç bildiğim isim var Türkiye'de. PKK ile cemaatin diyalogları iki türlü gidiyordu. Bir tanesi yabancı unsurlar aracılığı ile yaptığı. Başka ülkelerin vatandaşları aracılığı ile yaptığı bir temas. Bir de birebir cemaatin sıfır kilometre kendi elemanları ve o elemanların dağdaki akrabaları aracılığıyla yapılan bağlantılar var.'
HABERE YORUM KAT