1. HABERLER

  2. HABER

  3. Gül'den 28 Şubat ve Kürt Sorunu Hakkında Açıklama
Gülden 28 Şubat ve Kürt Sorunu Hakkında Açıklama

Gül'den 28 Şubat ve Kürt Sorunu Hakkında Açıklama

Abdullah Gül, içinde olduğu 28 Şubat süreciyle yüzleşme konusunda önemli açıklamalar yaptı.

08 Mart 2012 Perşembe 09:04A+A-

Gül'den 28 Şubat'la Yüzleşme Reçetesi: Rövanşizm Doğru Değil Ama Mağduriyetler Giderilmeli!

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tunus yolunda kendi deyimiyle "zerresine kadar her detayıyla" içinde olduğu 28 Şubat süreciyle yüzleşme konusunda önemli açıklamalar yaptı.
 
Abdulhamit Bilici'nin haberi:

Postmodern darbeye ilişkin soruşturmayı "Şayet bir suç varsa bunu takip etmek yargının görevidir." sözleriyle değerlendiren Gül, bunun ötesinde rövanşist bir yaklaşımı doğru bulmadığını söyledi. Yapılması gerekenleri ise iki başlık altında topladı: "Birincisi asla öyle bir şeyin olmayacağı ortamı garanti etmek gerekir. İkincisi o dönemin tüm mağdurlarının mağduriyetlerini gidermek gerekir."

Cumhurbaşkanı Gül, devleti yöneten herkesin Kürt meselesinin Türkiye'nin önündeki en büyük mesele olduğunu anladığını, çözülmediği takdirde her zaman ülkenin önüne çıkacağını vurguladı. MİT krizinin, yapılan yasal düzenlemeyle artık kapandığını söyleyen Gül, İstanbul'da yapılan Hocalı mitinginde kullanılan bazı afişlerin milletimize yakışmadığını, ancak bunların o etkinliğin tamamına teşmil edilemeyeceğini söyledi.

Abdullah Gül'ün gazetecilerin sorularına verdiği cevapları özetle şöyle:

15. yılında 28 Şubat çok konuşuldu. Siz de o dönemin tanığı ve mağdurusunuz. Sizce ne yapılmalı?

Zerresine kadar her detayında varım 28 Şubat sürecinin. Bu konuda 2 şey yapılmalı. 1- Asla öyle bir şeyin olmayacağı ortamı garanti etmek gerekir. 2- O dönemin tüm mağdurlarının mağduriyetlerini gidermek gerekir.

Yargı soruşturmaları var. Bunlar doğru mu, bu yüzleşme yargı yoluyla mı olmalı, konuşarak tartışarak mı?

Bu iki tedbirin ötesi için Cumhurbaşkanı olarak bir şey diyemem. Mevcut yasalar, düzenlemeler ne diyorsa olacak. Şayet bir suç varsa bunu takip etmek yargının görevidir. Ancak rövanşist bir yaklaşım doğru değil. Rövanşizm her zaman kötüdür. Önemli olan mesafe almak. Bir yasağı kaldırdınız veya standardı yükselttinizse oradan geri dönmemek önemli. Elde edilen ilerlemeler aksülamele yol açacak bir şekilde yapılırsa sonra birileri tarafından tersyüz edilebilir.

28 Şubat'ta medyanın rolü...

Onu en iyi siz gazeteciler biliyorsunuz. Arşivlere bakıldığında medyanın oynadığı rol çok iyi görülür.

MİT kriziyle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Kapandı artık. Yasal bir düzenleme yapıldı, ben de buna katıldığım için hemen imzaladım.

Tutuklu gazeteciler ve basın özgürlüğüyle ilgili kaygılar sürüyor...

Fikir ve basın özgürlüğü konusunun önemli olduğunu defalarca söyledim. Türkiye'nin son dönemdeki demokratikleşme kazanımlarını ve imajını zedeleme riskini unutmamak gerekir. Her gün tekrar etmek gereksiz. Bunun etkisi de olmaz. Kanaatlerim biliniyor. Bunları dışarıdan bir kişi gibi söylemiyorum. Hükümetle de paylaşıyorum. Elbette herkes yargılanabilir. Ancak son dönemdeki bazı uygulamalar ve bazı yasalar tartışılıyor. Bu konudaki sorunları gidermek için bazı yasal hazırlıklar yapılıyor. Adalet Bakanı çalışma yapıyor. Hükümet, çalışmalarla ilgili bana da bilgi verdi. Ümit ederim kaygılar giderilir.

Hocalı mitingini ve İçişleri Bakanı'nın konuşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mitingde taşınan bazı afişler, Türkiye'ye ve milletimize yakışmayan utanılacak şeylerdi. Ancak bunu o gösterinin tümüne genellemek doğru olmaz. Kim gördüyse bu tür afişleri hemen önlemeliydi. Verilen bu fotoğraf ayıp oldu. Verilmek istenen mesajın gücünü de zayıflattı. Mitingi izlemedim, konuşmayı da dinlemedim. Bakan, o pankartı görse tepki gösterirdi. O toplantının heyecanı içinde konuşmasını yapmıştır.

Taraf'ın yayımladığı Stratfor belgelerini okuyor musunuz? Başbakan'ın sağlığıyla ilgili yazılanlara ne diyorsunuz?

Bu tür şeylerde doğru bilgiler de oluyor, yanlışlar da. Orada çıkan her şey doğru olacak diye bir şey yok. İçyüzünü bildiğim bazı olaylarla ilgili yazılanlara bakınca doğru olmadığını görüyorum. Başbakan'ın sağlığıyla ilgili açıklamalar yapıldı. Vaktinde bir operasyon yapıldı ve atlatıldı. Çok şükür Başbakan'ın sağlığıyla ilgili hiçbir sorun yok. Böyle operasyonlar çevrede çok oldu.

Kürt meselesi Türkiye'nin en büyük sorunu

PKK iyi şeyler olmasından rahatsız. Ama daha çok iyi şey olabilirdi. Provokasyonlara aldırmayıp özgüvenle sorunun üzerine gitmek lazım. Türkiye'nin bu en büyük meselesini sorun olmaktan çıkarmazsak bizi daima etkileyecektir. Adına açılım veya başka bir şey denebilir. Ama devleti idare edenler herkes biliyor ki Kürt meselesi Türkiye'nin en büyük sorunu. Bunu hem demokratik standartları artırarak hem de terörle mücadeleyi daha etkin yaparak çözüm için adımlar atılmalı. Demokratik açılım olmalı ama şehrin ortasında terörün bomba patlatmasına da fırsat vermemeli.

ZAMAN

 

HABERE YORUM KAT