"Gül, Kocaeli'de Hanedanlığa Onay Verdi!"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 15 üniversiteye rektör atamalarını gerçekleştirdi. Özgür-Der, Kocaeli Üniversitesi'nde 1998’den beri ailece rektörlük yapan Komşuoğlu’nun atamasını bir basın açıklaması ile protesto etti.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
CUMHURBAŞKANI KOCAELİ ÜNİVERSİTESİNDE HANEDANLIĞA ONAY VERMEMELİYDİ!
11 Kasım 2010
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dün 15 Üniversiteye rektör atadı. Genelde YÖK'ten gelen adaylık sıralamalarını dikkate aldığı görülen Cumhurbaşkanı'nın bazı üniversiteler için farklı tercihlerde bulunduğu da görüldü. Bu çerçevede YÖK'ün listesinde 2. sırada görülmesine rağmen, üniversitede öğretim üyeleri arasında yapılan seçimlerde en fazla oyu alan Kocaeli Üniversitesinin şu andaki rektörü Sezer Komsuoğlu Cumhurbaşkanı tarafından yeniden atandı.
İlk bakışta Sezer Komsuoğlu'nun üniversitede yapılan seçimlerde en fazla oyu alan isim olarak seçilmesinin doğal olduğu ve Abdullah Gül'ün tercihinin adil olduğu düşünülebilir. Oysa konu bu kadar basit değil. Halen rektörlük görevini sürdüren Sezer Komsuoğlu bu makamı kocasından devralmıştı. 1998-2006 yılları arasında iki dönem rektörlük yapan Baki Komsuoğlu'nun ardından 2006'da Sezer Komsuoğlu Kocaeli Üniversitesi rektörlüğüne seçilmişti. Yeniden bu göreve atanan Sezer Hanım 4 yıl daha rektörlük yapacak. Böylece Cumhurbaşkanı'nın bu atamayla Kocaeli Üniversitesinde tam 16 yıllık Komsuoğlu hanedanlığını onaylamış olduğu söylenebilir.
Komsuoglu isminin Kocaeli Üniversitesinde ilk çağrıştırdığı şey başörtüsü yasağı. Yine bu süreçte öğretim üyelerinin sistematik biçimde çeşitli haksızlıklara uğratıldıkları biliniyor. Prof. Nadir Paksoy'un karı-koca Komsuoğlularca mağdur ediliş öyküsü medyada çokça yer aldı. Üniversitenin yüklü miktarda tazminat cezasına çarptırılmasına da neden olan bu konuda Rektör Sezer Komsuoğlu'nun hukuksuz tavrını sürdürdüğü ve Nadir Paksoy'un atamasını yapmamakta direndiği de biliniyor. Kocaeli Üniversitesinin kamuoyunda bilinen bir diğer özelliği de Ergenekon bağlantılı isimlerin üniversitede konferans adı altında propaganda yapmalarına göz yumulması.
Sonuç olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yasakçı-baskıcı uygulamaların sorumlusu bir ismi yeniden rektör atamasının yanlış bir tercih olduğunun altını çiziyoruz. En çok oy almış olması bu tercihin haklılığını göstermez. Üniversitede adeta hanedanlık benzeri bir yapı mevcutken, en fazla oy almanın beklenen sonuç olduğu açıktır. Bu isimlerin kendi ürettikleri, belirledikleri kadrolardan oy almalarından daha doğal ne olabilir? Üniversitelerin kışla düzeninden çıkıp, özgürleşmesi taleplerinin bunca yoğunlaştığı bir vasatta yasakçı-dayatmacı zihniyete sahip bir ismin yeniden Kocaeli Üniversitesi rektörlüğüne getirilmesinin hiçbir gerekçeyle savunulamayacağını düşünüyoruz.
Kısa bir süre önce Cumhurbaşkanının medya mensuplarına atama tercihleriyle ilgili açıklamalarına, seçim yaparken farklı kimlikli insanlara da yer verdiğine dair izahatlarına şahit olmuştuk. Acaba bu atama aleyhte yürütülen kampanyanın hafifletilmesine yönelik bir adım mı? Hiç kuşkusuz bu tarz kampanyalar bu tür kısmi adımlarla hafiflemez, sadece zulüm düzeninin muhafızlarının pervasızlıklarını ve iştahlarını artırır. Sonuçta ise yasakçı-Ergenekoncu çevreleri teskin etmenin, rahatlatmanın imkânı olmadığı anlaşılır ama iş işten geçmiş olur. Bu süre zarfında icra edilen hukuksuzluklar, zulümler, baskılar ise sadece uygulayıcılarının değil, onlara yol verenlerin de "gerektiği gibi" hatırlanmalarına sebep olur!
Rıdvan Kaya
Özgür-Der Genel Başkanı
HABERE YORUM KAT