Guardian: Hamas, Aksa Tufanı’nda İsrail'i nasıl avladı?
İngiliz Guardian, Aksa Tufanı'nın gerçekleşme süreci hakkında yayımladığı kapsamlı makale Eyüp Sabri Togan tarafından Haksöz Haber için özetlenerek tercüme edildi.
The Guardian
Ölümcül bir çağlayan: Hamas'ın gizli saldırı emirleri son dakikada nasıl aktarıldı?
Aksa Tufanı son dakikaya kadar büyük bir gizlilikle saklandı. İlk emirler 4’de gelmeye başladı. 7 Ekim sabahı, o ana kadar talimlere katılan Filistinlilere beklenmedik bir çağrı yapıldı ve sabah namazı için camilere gitmeleri istendi.
Bir saat sonra cami cemaati dağılmaya başlarken, yeni talimatlar gelmeye başladı. Direkt ve kulaktan kulağa yayılan talimatlardı bunlar ve kısaca şunu emrediyordu: Ne kadar silahın ne kadar cephanen varsa hepsini kap gel ve belirtilen noktalarda toplan!
Kimse ne olacağını bilmiyordu. Aksa Tufan’ı Gazze’de gün ağarırken hala sır gibi saklanıyordu.
Plan Hamas’ın önce gelen birkaç liderin tarafından planlanmıştı ve bu kurmay grubu dışında kimseye aksettirilmedi.
Karar sadece hiçbir teknolojik araç kullanılmadan yüz yüze kanallarla iletildi. Yüzlerce Hamas askeri dünyanın en gelişmiş izleme ve güvenlik ağına sahip İsrail duvarını böylece yıkıp geçti.
Aksa Tufanı emri, 100 kadar mensubu olan bir tabur arasında dolaştı. Ardından 20-30 kişilik müfrezeler ile paylaşılmaya başlandı. Müfreze komutanları, onbaşı mertebesindeki daha küçük birliklere iletti. Bu aşamada askeri disiplin esneyerek arkadaşlara, komşular ve akrabalara inen bir yayılım kazandı. Bu halk, haftada iki defa askeri provalara katılmaktaydı ve temel harekat disiplinine sahiptiler.
İçtimalar başlayınca Hamas silah ve cephane dağıtımına başladı. Önceden hazırlık yapıldığı için roket başlıklı el bombaları, ağır makineli tüfekler ve siper tüfeklerini gelenlere dağıttılar.
Saat 6 olmuştu. Güneş yükselmiş, son talimatlar verilmişti. Bu sefer yazılı olarak son emir de verilecek ve böylece 1 milyar dolarlık elektrikli sınır hattını aşarak İsrail’e saldırı başlanacaktı.
Hamas dışında hiçbir örgüt ve devlet haberdar değildi
Bu arka plan bilgileri, İsrail’in nasıl da gafil avlandığını ilişkin ayrıntılar içeriyor. Sınır aşanların sayısının 3000 olduğu bildiriliyor. İslami Cihat Örgütü son ana kadar saldırı planından haberdar edilmiyor. Ne zamanki sınır deliniyor, İslami Cihat Örgütü mensupları ve halk büyük bir coşkuyla İsrail’e akmaya başlıyor.
Yazılı saldırı emrinin iki kişi tarafından yapıldı: Hamas’ın İşgal altındaki Gazze sorumlugu Yahya Sinwar ve ile İzzetin Kassam Lideri Muhammed Deif…
Saldırıda, her Hamas birliğine ayrı hedefler verildi. Kimine askeri üs, anayollar veya kasabalar. Bu hedefler için önceden hazırlanan haritalar verildi. Guardian haberine Supernova adlı disko saldırısının ilk belirlenen hedefler arasında olmadığı notunu düşmekte.
Guardian’ın Kudüs muhabiri Jason Burke’un yazdığına göre ilk hedef askeri noktalar olup onları hazırlıksız yakalama planı esastı. Sivil hedeflerin de -askeri hedef olmaması durumunda- ayrıca devreye girdiğine işaret edilmekte.
Bir sonraki üçüncü aşama ise İsrail askerlerinin saldırıya geçmesiyle devreye girecek şekilde planlandı. İsrail askerlerine verecek cevap intihar eylemleri değildi. Ana artellere kurulan tuzaklar ile kayıp verdirme amacı taşıyordu. Planın bir parçası da mümkün olan en yüksek sayıda rehineyi Gazze’ye geçirmekti.
İsrail istihbaratına göre Hamas’ın İran’daki saldırı planı bildirilmedi. İran sadece muhtemel bir saldırı planı olduğunu düşünüyordu, o kadar. Hamaslı bir yetkili, bilgi halkasının istihbaratın sızamayacağı kadar dar ve sağlam tutulduğunu Reuters’a verdiği demeçte açıkladı.
Aksa Tufanı, iki yıl önce planlandı. Hamas İsrail’de yanlış algı yaratacak şekilde sert saldırılar ve direnişi tahkim etmek yerine ekonomik kalkınma taraflısı olduğu izlenimi verdi ve İsrail’in tepki aygıtlarını uyuşturmayı başardı. Guardian haberinde Hamas’ın İsrail’e girdikten sonra sahada tutunmak gibi bir planının olduğuna dair kanıt olmadığı yorumu da öne çıkmakta.
HABERE YORUM KAT