1. HABERLER

  2. HABER

  3. GÜNDEM

  4. Grup Yürüyüş ezgileri Suriye kıyamının sesi ve soluğu oldu
Grup Yürüyüş ezgileri Suriye kıyamının sesi ve soluğu oldu

Grup Yürüyüş ezgileri Suriye kıyamının sesi ve soluğu oldu

Grup Yürüyüş, Suriye’de Mart 2011’de başlayan kıyamı hafızalara melodi melodi nakşetti. Yaptığı eserlerle adeta bir sanat cephesi açan Grup Yürüyüş, bu şanlı özgürlük mücadelesinin Türkiye’deki sesi oldu.

11 Aralık 2024 Çarşamba 04:05A+A-

HAKSÖZ-HABER

Özgür Suriye, Milyonlarız, Şuheda, Ninni, La Tahzen, Halep Şehri, Ölmedik Daha… Bunlar Grup Yürüyüş’ün Suriye kıyamı sürecinde yaptığı eserlerden bazıları. Asrın en büyük zulmünün ve vahşetinin yaşandığı, insanların kimyasal gazlarla zehirlenip varil bombalarıyla parça parça edildiği Suriye’de direniş bugünlere kadar diz çökmedi ve nihayetinde Rabbimizin inayetiyle mücahidler güzel bir zafer kazandılar.

 

 

Bu süreç Grup Yürüyüş tarafından ilgiyle takip edildi. Çok sayıda yeni eser besteleyen grup, yanı sıra Suriye halkının meydanlarda seslendirdiği direniş ezgilerini yorumladı.

İlk defa Hama’da İbrahim Kaşuş tarafından söylenen “Yallah İrhal Ya Beşşar”ı Türkiye’de Suriye halkına destek amacıyla yapılan eylem ve etkinliklere taşıyan Grup Yürüyüş, kıyamdan sonra çıkan albümünü de Suriye ve Ortadoğu’daki intifadalara ithaf etti. 2013’te çıkan “Hurriyya” adlı albümün kapağını Suriye halkının bir gösterisi ve özgür Suriye bayrağı süslüyordu. Yapayalnız bırakılan bir mücadele ezgiler ve marşlarla selamlanıyordu.

 

 

Ütopik bir slogan değildi; gerçek oldu

Kapak görseli albümdeki yeni bestelerle zenginleşiyordu. “Ninni”, kız çocuğunun cansız bedenini seven Suriyeli bir babanın yürek yaralayan görüntüsünden ilhamla yazıldı ve notalar adeta çığlık atarak bu vahşeti duyurmak istedi. (Bu eser daha sonra Arap bir sanatçı tarafından Esma Biltaci’ye uyarlanarak okundu.)

 

 

Özgür Suriye”, İbrahim Kaşuş’un bir protesto gösterisinde okuduğu “Yallah İrhal Ya Beşşar”dan kısa bir girişle başlıyor; ardından yeni beste eşliğinde Suriye direnişine kara çalmaya çalışanların yüzüne “Sokulsa da ihanet bir harami misali” diyerek kıyamın, direnmenin, izzetin ve şehadetin Suriyeli mücahidlerin şahsında nasıl vücut bulduğu marş formunda anlatılıyordu. Bu noktada şair Ali Emre’nin eserlerin sözleriyle ilgili katkısı da dikkat çekiciydi. Ali Emre, albümde ayrıca “Özgür Suriye Şiiri”ni seslendirdi.

 

 

“El cennerayhin şüheda bil meleyin” sloganıyla başlayan “Şuheda” ise daha önce Gazze’de Suriye kıyamı için bestelenen ve Grup Yürüyüş’le yeniden yorumlanan Arapça bir eser olarak albümdeki iddialı eserler arasında yerini aldı.

 

 

“Hama’da Humus’ta Halep’te Şam’da / Yıkacağız nemrutları zafer yakında!” sözleriyle en çok sevilen eserlerden biri olan “Milyonlarız” ise yazıldığı dönemden sonra direnişin gerilemesi neticesinde uzunca bir süre gerçekleşmeyecek bir ütopya olarak görüldü belki. Ancak Allah rahmetini gönderdi ve fethin kapılarını açtı. Eserdeki mesaj ete kemiğe büründü ve tümüyle gerçekleşti.

 

 

Söyleyin ölmedik biz daha

Bu süreçte moral bozuklukları oldu; Suriye kıyamı en değerli öncülerini şehit verdi, büyük darbeler yedi. Büyük bir kısmı özgürleştirilen Halep de düşmüştü. Direnişin artık kaybettiği ve bir daha toparlanmasının mümkün olmadığı iddia ediliyordu.

 

 

Bu esnada Grup Yürüyüş şehitlere vefa duygusuyla yeni bir eserle çıktı. Abdulkadir Salih, Hassan Abbud ve Zahran Alluş’a ithafen 2016’da yapılan “Ölmedik Daha” adlı eser “Biz bitmeyiz!” mesajı veriyor ve bu güzel cihadın devam edeceğine dair umudu perçinliyordu. Yıllar sonra bugünlerde yapılan fetih eylemlerinde bu eserin sözleri pankart olarak taşındı: “Söyleyin ölmedik biz daha!” Ayrıca o dönemde bu eser dolayısıyla Suriyeli direniş grupları Grup Yürüyüş solisti Mehmet Ali Aslan’a teşekkür niyetine bir takdirname teslim etmeyi uygun gördüler.

 

 

Aynı yıl içinde sosyal medya mecrasında Halep üzerine Arapça ağıtlar da yayınlayan Grup Yürüyüş, 16. yüzyılda Halep’e giden ve buranın güzelliği ve misafirperverliği karşısında mest olan Âşık Garip’in kaleme aldığı “Halep Şehri” şiirini de besteledi. (Bu eser, grubun YouTube sayfasının kapatılmasının ardından yeniden yayınlanmamış; ta ki Halep’in fethiyle yeniden türkü soundunda düzenlenerek Aralık 2024’te dinleyiciye emanet edilmiştir.)

 

 

2017’de “Bahar” adlı solo albümünde de “La Tahzen” adlı eseri yayınlayan Mehmet Ali Aslan, bir halkın topyekûn yaşadığı dram sebebiyle bu bestesinde hüzünlü melodileri tercih etti.

“Devrimin bülbülü” olarak anılan Abdulbasit Sarut’un şehit edilmesinin hemen ardından ona saygı duygusuyla “Hanin Lil Hurriyya” adlı tekli eseri farklı bir düzenlemeyle yayınlayan Grup Yürüyüş, diğer eserlerinde de Suriye’ye atıfta bulunan sözler kaleme aldı. Konserlerinde de Suriye cihadına dair sıklıkla mesajlar veren Grup Yürüyüş’ün “Milyonlarız”, “Ölmedik Daha” ve Özgür Suriye” adlı eserleri zafer sonrası etkinliklerde en çok çalınan etkinlikler arasında ilk üçe girdi. Yaptığı eserlerle adeta bir sanat cephesi açan Grup Yürüyüş, bu şanlı özgürlük mücadelesinin Türkiye’deki sesi oldu.

HABERE YORUM KAT

2 Yorum