Gözaltındaki Polislerle İlgili Müfettiş Raporu
Müfettişler, gözaltındaki polislerle ilgili istihbarat şubenin dinleme kayıtlarını inceledi. Rapora göre, dinlenilmesi istenilen kişiler gerçek, eksik ya da sahte isimler kullanılarak, terör ve organize suç örgütleriyle ilişkilendirildi.
Mülkiye Müfettişleri ve Polis Başmüfettişlerince İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde inceleme yaptığı ve bir rapor hazırladığı ortaya çıktı. İncelemenin ardından hazırlanan rapor, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma dosyasına da girdi. Müfettişler raporda, İstihbarat Şube Müdürlüğü'ndeki görevlilerin, Telekomünikasyon yoluyla yapılan önleyici istihbarat faaliyetleri ile ilgili olarak iletişimin tespiti edilmesi, dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesini yaptıklarını belirtti.
Mahkemeler yanıltıldı
Ancak İstibarat Şube Müdürlüğü personelinin, dinlenilmesi istenilen kişileri gerçek, eksik ya da sahte isimlerini kullanarak, terör ve organize suç örgütleriyle ilişkilendirdiğinin belirtildiği raporda, “Mahkemeleri yanlış yönlendirerek veya yanıltarak karar vermesini sağlamak şeklinde usulsüzlükler tespit edilmiştir.” denildi
Bu dinlemelere örnek olan isimlerden biri de Prof. Ümit Özdağ. İncelemelerde İstihbarat faaliyeti kapsamında ‘Ergenekon terör örgütü’ kapsamında teknik takibe gerekçe edecek belge olmadan dinlendiği raporlarda yer aldı. Bu rapor doğrultusunda şüpheli polislere Ümit Özdağ’ın neden dinlendiği soruldu.
Şüpheli avukatlarının iddiası
Şüpheli polislerin avukatları da adliyeye geldi. Şüpheli polis memurları Erbinal Kapucu ve İdris Ucel’in avukatı Suphi Bat,”Bilgi almak amacıyla emniyete çağırılmışlar. ‘Aleyhte suçlayıcı beyanda bulunmazsan, sizi gözaltına alırız’ diye tehdit edilmişler. Müvekkillerim ‘Neyse onu söyleriz’ diyerek onların istedikleri şekilde ifade vermeyeceklerini söyleyince, bu sefer savcıyı arayarak onlar hakkında da gözaltı kararı almışlar.”dedi.
Mahkeme kararı olmadan arama yapıldı
Şüpheli Şeref Bolat’ın da ev aramasına da katıldığını ifade eden avukat Bat, “Mahkeme kararında adres yanlış yazıldığı için ilk önce arama yapılamadı. Daha sonra mahkeme kararı olmadan savcının talimatı ile arama yapıldı. Biz aramaya katılan 3 avukat olarak tutanağın altına aramaların usul yapıldığı gerekçesiyle şerh düşerek imza atmaktan imtina ettik” diye konuştu.
HABERE YORUM KAT