Göçmenlerin cansız bedenleri ve ‘medyanın ilgisi’-zliği
Göçmen karşıtlığı, Türkiye’de tıpkı diğer birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi medya ve siyaset marifetiyle körükleniyor. Göçmenlerin acıları, yaşadıkları sıkıntılar ve ölümleri görmezden gelindiği gibi medya için “tıklanma” amacına hizmet ediyor!
HAKSÖZ HABER
Türkiye’deki birçok siyasi parti ve bu partilerin yakın oldukları basın organları göçmen karşıtlığını, ırkçılığı ve faşizmi olağanlaştırma, normalleştirme ve umursamama özellikleri ile dikkat çekiyor. Yine aynı basın araçları göçmenlerin acıları üzerinden prim elde etmeyi “gazetecilik faaliyeti” olarak sıradanlaştırarak kamuoyuna sunuyor.
Irkçılığı sıradanlaştıran basın, göçmenlerin, donmuş cesetlerini, sınırlarda çırılçıplak bırakılmalarını veya askerler tarafından dövülmelerini yorumsuz bir şekilde sunmayıp eleştirel bir yaklaşımla ele alırken insancıl bir basın imajı çiziyor, yine aynı basın siyasilerin ırkçı hezeyanlarını manşetlerinden gür bir sesle aktararak ikiyüzlü bir tavır çiziyor.
Bir örnek olarak Cumhuriyet gazetesi haberlerinde kullandığı dil ile sosyal medyadaki sunumu arasındaki farkla bu konuda dikkat çeken basın unsurlarından biri oluyor. Sosyal medyada tıklanma, beğeni alma uğruna kullandığı ifadelerde “akılalmaz olay” gibi ifadeler kullanırken, alelade bir olay olarak sunduğu haber metinlerinde göçmenlerin sorunlarına hiçbir şekilde değinmeyerek tepki çekiyor.
Medyanın göçmen karşıtlığına olan ilgisi ile göçmenlerin sorunlarına yaklaşımda büyük bir fark olduğu dikkat çekiyor. Göçmenlerin sorunları arka planda verilip kamuoyunun dikkatinden uzak tutulmaya çalışılırken, göçmen karşıtı olaylara daha sık yer verildiği ve sosyal medya üzerinden bu tarz haberleri okurlara daha sık ulaştırdıkları görülüyor.
Gazeteciliğin bilgi verme ve eleştirel yaklaşımla kamuoyunu aydınlatma görevinin tamamen siyasal ve kişisel sorunlara indirgendiği, algı oluşturmak için haberler üretildiği eleştirileri haklılık kazanırken, sorunun çözümünden uzak meslek odaları olduğu ifade ediliyor.
HABERE YORUM KAT