Göç İdaresi İltica Başvuruları Kabul Edilmiş Suriyelilerin Çıkışını Neden Engelliyor?
Türkiye, bir süredir BM vasıtasıyla iltica başvurusu yaparak Batı ülkelerinden kabul alan eğitimli Suriyelilerin çıkışına izin vermiyor. Konuyla ilgili Suriyelilerle görüşen Al Jazeera, ilgili bakanlığa yaptığı müracaattan da bir sonuç alamadı.
Meyyad Krakır 50 yaşında. Üç yıl önce eşi ve iki çocuğu ile Şam’dan Türkiye’ye geldi. Annesi, babası, kardeşleri ve eşinin bütün ailesi ABD’de yaşıyor. ABD'de yaşayan akrabalarının çoğunun Amerikan vatandaşlığı var. Meyyad Krakır ve ailesi de 2014'te, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) vasıtasıyla ABD’ye mülteci olarak gitmek için başvuruda bulundu. 2016’nın Şubat ayında kabûl aldılar. Meyyad Kırakır artık Kaliforniya’da yaşayan ve yıllardır görmedikleri ailesine kavuşacakları için önce çok mutlu olduklarını söylüyor:
“Biz savaştan kaçtık. Türkiye bizi kabûl ettiği için Türk hükümetine minnettarız. Ancak burada hayat çok zor, çok pahalı. Kimsemiz yok. Akrabalarımızın büyük çoğunluğu ABD’de. Başvurumuz kabûl edilince nihayet yıllardır göremediğimiz ailemize kavuşacağız diye çok sevindik.”
Ancak sevinçlerinin devamı gelmedi. Çünkü, Türkiye’den ABD’ye gitmeleri için Türk devletinin seyahat izni vermesi gerekiyor ve bu izin onlara aylardır verilmiyor. Nedenini sorduklarında BMMYK’nin kendilerine verdiği cevabı şöyle anlatıyor:
“Neden çıkış izni alamadığımızı defalarca BMMYK’ne sorduk. Onlar da bizim durumumuzda binden fazla kişi olduğunu, Türkiye’nin eğitimli Suriyelileri yurt dışına göndermek istemediğini söylediler. Ben İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunuyum. Eşim elektrik bölümü mezunu. Devlet burada kalmamızı istiyor ancak diplomalarımız kabûl edilmiyor. Burada bize iş vermiyor. ABD’de akrabalarımız var daha kolay iş bulabiliriz ama bu sefer gitmemize izin vermiyor. Ortada kaldık.“
“Anne ve babamı son kez görmek istiyorum”
Meyyad Krakır, hasta ve yaşlı olan anne ve babasını tekrar görememekten korkuyor:
“Annem ve babam çok yaşlı ve hasta. Babam 94 yaşında. Beş yıldır görmüyorum onları. Durumu kritik. Hastanede yatıyor. Abim orada doktor olduğu için onunla ilgileniyor. Onu son kez göremeyeceğim diye çok korkuyorum. Bu yüzden Türkiye’nin bir an önce bize izin vermesini istiyorum.”
Meyyad Kırakır, Esenler’de Suriyelilere ait bir Geçici Eğitim Merkezi’nde öğretmenlik yapıyor. 60 yaşındaki eşi ise iş bulamadığı için çalışmıyor. Valizleri, kabûl aldıkları günden bu yana hazır, evin bir köşesinde duruyor. Ellerinde ise ABD Vatandaşlık ve Mülteci Ofisi'nden gelen kabûl kağıdı... Kırakır ailesi umutla ABD’deki ailelerine kavuşacakları günü bekliyor.
“Oğlum üniversite mezunu diye hiçbirimiz gidemiyoruz”
Kırakır ailesi, bu durumda olan tek aile değil. Güvenlik nedeniyle fotoğraf çektirmeyen ve ismini sadece Mustafa olarak veren bir Suriyeli aile daha benzer durumda. BMMYK vasıtasıyla ABD’den kabûl aldılar. 50 yaşındaki Mustafa ve eşi üniversite mezunu değil. Ancak oğulları üniveriste mezunu. Ailenin işlemleri tek bir dosyada olduğu için kimse seyahat vizesi alamamış. Nereye gideceklerini, kimden yardım isteyeceklerini bilemiyorlar. Baba Mustafa, Türk Devleti'nin seslerini duymasını ve kendilerine seyahat izni vermesini istiyor:
“Benim belimde bir rahatsızlık var. yürümekte güçlük çekiyorum. Baston kullanıyorum. Ameliyat olmam lazım. Ben çalışamadığım için 14 yaşındaki kızım ve büyük oğlum çalışarak evi geçindiriyorlar. Bu durum beni çok üzüyor. ABD’ye gidersek kızım okula gidebilir. Daha rahat bir hayat yaşayabiliriz. Türkiye’nin bize izin vermesini istiyorum.”
“Ailece psikolojimiz bozuldu”
Aynı durumda olan Fadva ve Ömer çifti de ABD’den kabûl alanlardan. Güvenlik nedeniyle isimlerini vermek istemiyorlar. Fedva, Şam Üniversitesi’nden felsefe tarihi mezunu. Suriye’deyken memur olarak çalışıyordu. Eşi Ömer ise sosyoloji mezunu. Şam Üniveristesi’nde akademisyendi. Ancak Türkiye’de iş bulamadığı için şimdi ne iş olursa onu yapıyor. Kimi zaman markette çalışıyor, kimi zaman pazarda. Üç çocukları var. Kazandıkları geçimlerine yetmiyor. BMMYK’den ABD’den kabûl aldıklarına dair yazı gelince çok mutlu olduklarını söylüyorlar. Ancak Fadva sonrasının kendileri için de hayal kırıklığı olduğunu anlatıyor:
“Kendimizi hazırlamıştık. Çok mutluyduk. Seyahat izni verilmediğini öğrendiğimizde perişan olduk. Kızımın psikolojisi çok kötü. Geleceğine dair hayalleri vardı. Ama Türkiye’deki şartlarımız bu hayalleri gerçekleştirmemize müsaade etmez. Ailece psikolojik olarak çöküntü içindeyiz. Bize yardım etmelerini ve gitmemize izin vermelerini istiyoruz.”
“Ailem gitti, ben kaldım”
30 yaşındaki Muhammed Muntasır, veteriner. Bir buçuk yıl önce BMMYK’ya ailesiyle birlikte başvurmuş ve İsveç’ten kabûl almış. Avrupa ülkelerindeki sürecin ABD’deki süreçten biraz farklı işlediğini söylüyor. Ailenin her bir ferdinin dosyası ayrı olduğu için ailesi İsveç’e gidebilmiş. O ise Türkiye’de tek başına kalmış. Elinde İsveç'te oturum kartı bile var. Ancak çıkışına izin verilmiyor. Veteriner ama Türkiye'de mesleğine göre iş bulamıyor. Başka işler yaparak geçinmeye çalışıyor. Onun da tek isteği ailesine bir an önce kavuşmak:
“Ailemiz ikiye bölündü. Zaten Suriye’den savaştan kaçtık. Sıkıntılı günler geçirdik. Tam umutlarımız yeşermişken ailemiz bölündü. Ben burada zaten işimi yapamıyorum. Neden benim çıkışıma izin verilmiyor anlamıyorum. Aileme kavuşmak istiyorum bir an önce.”
Muhammed Muntasır kendisine İsveç Mülteci Ajansı'ndan gelen maili gösteriyor. Mailde Türk yetkililerin yüksek eğitime sahip olanların çıkışına izin vermediği, bu yüzden sıkıntı yaşadıkları yazılı.
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkan Yardımcısı İbrahim Ergin de devletin son 5-6 aydır eğitimli Suriyelilerin çıkışına izin vermediğini belirtiyor. Bu durumu ise şöyle açıklıyor:
“Türkiye özellikle Batı’nın bu konudaki tavrını eleştirmek için kalifiye Suriyelilerin ülkeden çıkışına son 5-6 aydır izin vermiyor. İsmini veremem ama ilgili resmi makamlardaki kişilerden bizzat duydum bunu. Bu konuda katılar. Çünkü Batı’ya diyorlar ki 'Madem insani davranacaklar, hepsini alsınlar. Neden diğerlerine ikinci sınıf insan muamelesi yapıyorlar. Madem alacaksın, eğitim durumuna bakmadan al.' Bu konuda önlem aldıklarını biliyoruz. Ama bu kalifiye insanların Türkiye’de insanca yaşaması için bir uyum politikası yok. Meselâ bir astronot burada ne yapacak, bir bilim adamı ne yapacak? Bu göndermemeyi bir refleks olarak yapıyor. Ama burada da mesleklerine göre iş verimiyor. Bir uyum politikası yok."
Aynı zamanda mülteci davalarında avukatlık yapan Ergin, son zamanlarda bu durumda olan çok sayıda Suriyeliyle karşılaştıklarını da söylüyor.
Konuyla ilgili sorular yönelttiğimiz BM Türkiye temsilciliği de, eğitimli Suriyelilerin çıkış işlemleri konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirterek, "Türkiye’den üçüncü bir ülkeye yerleştirilmek üzere seçilmiş Suriyeli mülteciler için çıkış izni verilmesinde, yetkililerin bazı durumlarda eğitim kriteri uyguladığının farkındayız. Çıkış vizesi verilmediği durumlarda UNHCR’nin bilgisi olmakta ve bu durumdaki hassas kişilere daha fazla destek sağlanabilmesi konusunda Turk yetkilliler ile görüşmektedir" açıklamasında bulundu.
Konunun teyidi için 22 Eylül'de Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'ne başvurup, sorularımızı ilettik. Ancak, bir cevap alamadık.
Kaynak: Al Jazeera
HABERE YORUM KAT