Ergenekon Soruşturması'na dair bilgiler sızdıkça insanı hayretler içinde bırakacak olaylara rastlanıyor. Daha iddianame kamuoyuyla paylaşılmadı. 2 bin sayfadan fazla olduğu söylenen iddianame ortaya çıkınca şaşkınlığımız daha da artacak gözüküyor.

Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, serbest bırakıldıktan sonra ilginç açıklamalarda bulundu. Kamuoyu, ATO Başkanı Sinan Aygün'ün adeta bir infial ve istiğrak halinde "Beni başbakan yapacaklar" cümlesini tekrar etmesini Balbay'ın anlatımından öğrendi. Daha çarpıcı sahne var Balbay'ın anlattıklarında. Soruşturmayı yürüten savcılar Balbay'ın 2004'te yaptığı bir görüşmenin görüntülerini önüne koyuyorlar. Yer, Jandarma Komutanlığı. Gazetecinin karşısındaki kişi, dönemin Jandarma İstihbarat Daire Başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz. Burada çekilen görüntü dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'un özel arşivine gönderiliyor. Gizli kamerayla elde edilen görüntü dört sene sonra yürütülen bir soruşturmada ele geçiriliyor. Konuyu ele alan Vatan'dan Mehmet Tezkan şöyle diyor: "Sonra kaseti komutanına veriyor. O da evine götürüp saklıyor. Ne için! Bir gün lazım olur diye mi? (...) Belki de ellerinde yüzlerce, binlerce kişinin gizli kamerayla kaydedilmiş görüntüleri vardır... Suçu işleyen kişiye bakın; Jandarma İstihbarat Daire Başkanı... Suç ortağı kim? Kaseti dört yıldır saklayan Jandarma Genel Komutanı..."

Şimdi daha çarpıcı bir iddia yazılıp çiziliyor. Söylenenlere göre iki büyük medya patronunun görüntülerini içeren CD'ler de bulunuyormuş. Eruygur'un Fenerbahçe Orduevi'ndeki ofisinde yapılan aramalarda sadece medya patronları değil, bazı gazetelerin Ankara temsilcileriyle ilgili gizli kamera yoluyla elde edilen görüntüler olduğu dedikodusu hızla yayılıyor. Aynı davadan tutuklu emekli Albay Hasan Atilla Uğur'un da bazı itiraflarda bulunduğu ve bazı kanunsuz telefon dinlemeleri yaptıklarını söylediği rivayet ediliyor.

Türkiye tam yukarıdaki bilgilerle sarsılırken daha çarpıcı bir gelişme oldu ve insanın tüylerini diken diken edecek bir gerçek çıktı ortaya. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan emekli orgenerallerden Hurşit Tolon'un Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ı fişlediği ortaya çıktı. Büyükanıt'ın özel hayatı ve ailesiyle ilgili bir klasör hazırlanmış meğerse. Eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun şeceresine kadar çok değişik özel bilgilerin yer aldığı arşivde Genelkurmay Başkanı'na dair özel bilgilerin tutulması büyük bir cüret, büyük bir pervasızlık. Hürriyet Gazetesi Tolon'un arşiviyle ilgili çarpıcı iddiaları yayınladı. Oradaki bilgilere göre Tolon "Ege Ordu Komutanlığım sırasında kimin tarafından gönderildiğini bilmediğim belgeler" dediği özel arşivin daha sonra 1. Ordu Komutanlığı'na, oradan emekli olunca da evine intikal ettiğini söylemiş.

Ergenekon Çetesi'ne faso fiso muamelesi yapanlar yanılıyor. Karşımızda fütursuz bir örgüt var. Küçük hücreler halinde çalışan bazı örgütlerle irtibatlı oldukları anlaşılıyor. Bombalama yapacak, suikast düzenleyecek, halkı infiale sevk edecek tecrübelerinin bulunduğu, ortaya çıkan bilgi ve belgelerden anlaşılıyor. Uzun bir hazırlık yaptıkları da aşikâr. Ergenekon Çetesi'ni sadece darbe meselesine kilitlemek yanlış olur. "İktidarı zorla değiştirme" planlarını ilk yazan Radikal'in Ankara Temsilcisi Murat Yetkin'e (31.10.2001-Radikal) o zaman kulak verilseydi bugün konuşulan darbe teşebbüslerinin bir kısmı önlenebilirdi. Ancak bu örgütlenmenin sadece bir cephesi darbe teşebbüsüdür.

Türkiye, son birkaç yıldır kışlada yapılan özel toplantılar nasıl kaydediliyor; bunlar "nasıl dışarıya sızıyor?" diye tartışıp duruyordu. Hatta Taraf Gazetesi'ne suçlamalarda bulunulmuştu. Taraf da açıkça belgelerin Genelkurmay'dan yani içeriden gönderildiğini söylemişti. Youtube görüntüleri üzerinden Ergenekon şakşakçıları değişik bir psikolojik harbe alet olmuşlardı. Şimdi anlaşılıyor ki içeride birbirini sevmeyen ya da istemeyen ekipler birbirini kaydediyor, dosyalıyor, fişliyor ve zamanı uygun bulduğu anda bunu sızdırıyor. Vahim bir tablo var karşımızda. Türkiye ya devlet adına kanun dışı her yolu deneyen Ronin mensuplarıyla ve onu besleyen unsurlarla yüzleşecek, hesaplaşacak veya Gladyo'nun toplum mühendisliğine boyun eğecek. Bu soruşturma süreci kimin Ronin destekçisi kimin Gladyo karşıtı olduğunu da tescil edecek.

ZAMAN