‘Gezi İşkencesi’ Oscarlık Yalan Çıktı
Gezi Parkı eylemlerinde işkenceye uğradığını iddia eden Eğitim-Sen üyesi öğretmen, boşandığı eşiyle barışmak için yalan söylemiş.
Öğretmen Tanrıverdi “Gezi eylemine katıldığım için polis işkence yaptı” iddiasında bulundu. Gerçek ortaya çıkınca “Boşandığım eşime kendimi acındırıp barışmak için yalan söyledim” dedi.
İzmir'de Gezi eylemlerinin başladığı ilk günlerde sivil polislerce kaçırılarak ormanlık alanda saatlerce işkence yapıldığını iddia eden KESK’e bağlı Eğitim-Sen üyesi öğretmenin yalan söylediği ortaya çıktı. Sınıf öğretmeni Mehmet Tanrıverdi’nin oskarlık filmlere taş çıkartacak senaryosu ve olayın gelişi şöyle oldu:
İfadesinde neler neler anlattı!
Mehmet Tanrıverdi, 5 Haziran 2013’te İzmir Gündoğdu Meydanı’nda Gezi konserine katıldığını, konser alanından ayrıldıktan sonra park ettiği aracının yanına gittiğinde 3 sivil polis tarafından küfredilerek sivil bir araca bindirildiğini iddia etti. Tanrıverdi “30-35 dakika gittiksen sonra ağaçlık alanda durduk. İner inmez bana vurdular, yere düştüm. Bana ‘niye eyleme katılıyorsunuz, sizin yüzünüzden 60-70 saat uykusuzuz deyip’ vurdular. Darp edildim, kafama silah dayandı. Ağzımın içine kel şahıs silah soktu, barut tadını aldım. Daha sonra beni araçtan attılar” dedi. Tanrıverdi, kendisine işkence yapılan aracın plakasını, markesini ve rengini de verdi
Yaşadığı olayın ardından bir öğretmen arkadaşının yardımıyla Dokuz Eylül Üniversitesi’ne giderek darp raporu aldığını anlatan Öğretmen Tanrıverdi, kendisine ait aracın da günboyu parkettiği yerde kaldığını söyledi. Tanrıverdi aynı iddialarını KESK yöneticileriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında tekrarladı. Sendika yöneticileri olayla ilgili İzmir Valisi ve EMniyet müdürünü suçlarken, Tanrıverdi, toplantıda soyunarak vucudunda işkence sonucu oluştuğunu idda ettiği izleri gösterdi.
MOBESE kayıtlarını unuttu!
Yaşananlar üzerine inceleme başlatan polis, işyerleri ve MOBESE kameraları ile Tanrıverdi’nin cep telefonu sinyallerini incelemeye aldı. Tanrıverdi’nin verdiği aracın plakasının emniyete ait olmadığı, benzer renkte ve markada araçların olayın yaşandığı gün ve saat diliminde İzmir-Manisa yolu üzerinde bulunmadığı, Tanrıverdi’nin Gündoğdu Meydanı’nda kaldı dediği aracının olay günü saat 17.57 sıralarında Turgutlu’da bir işyerinin önünden geçtiği, gece 23.25’te de Turgutlu’dan İzmir’e doğru gittiği tespit edildi. İşkence gördüm dediği saatlerde Tanrıverdinin telefonunun Turgutlu’dan sinyal aldığı belgelendi.
Suç uydurma davası açıldı
Tanrıverdi, delillerin ortaya çıkmasının ardından ek ifadesinde yalanını itiraf etti. Tanrıverdi hakkında suç uydurma davası açıldı.
Eşim acısın diye!
Polisteki ifadesinde herşeyi itiraf eden öğretmen Mehmet Tanrıverdi, o gün Gündoğdu Meydanı’nda gösteriye katıldığını, polislerin sert müdahalesine maruz kaldığını, evine gidip üzerini değiştirdikten sonra Turgutlu’ya gittiğini, gece 23.00 sularına kadar kalıp İzmir’e döndüğünü ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nden darp raporu aldığını söyledi. Tanrıverdi, “Ayrı olduğu eski eşi D.D.S. ile yeniden bir araya gelebilmek için belki acır düşüncesiyle gazetelere konu olan haberlere yanlış beyanda bulunduğunu” kabul ederek pişman olduğunu belirtti. Amacının eşiyle barışmak olduğunu da söyleyen Tanrıverdi, önceki ifadelerinin doğru olmadığını kabul etti.
Bizim de özür dilememiz gerekir
Eğitim-Sen İzmir Şube Başkanı Özcan Çetin, Mehmet Tanrıverdi’yi aradıklarını, fakat telefonlarına çıkmadığını belirtti. Çetin, “Bu iddia üzerine basın açıklaması yaptık. Olay doğru ise bizim de kamuoyunu yanılttığımız için özür dilememiz gerekiyor. Kendisini üyelikten çıkarmayı düşünüyoruz” dedi. Tanrıverdi ise açıklama yapmak istemediğini söyledi.
(STAR)
HABERE YORUM KAT