Geziciler Sanat Eserlerini de Tahrip Etti
Sanatçıların destek verdiği Gezi eylemcileri sanat eserlerine de saldırmış; bir görevli de linç edilmekten kurtulmuş.
Zaman'ın haberi:
Gezi Parkı eylemlerinde marjinal grupların sanat eserlerine de saldırdıkları ortaya çıktı. Eylemcilerin Maksem Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi'ni hedef aldıkları olayda farklı ülkelerden 41 sanatçının eseri de yağmalandı.
Galeri sorumlusu Halil İbrahim Şan, sanatçıların saldırıya sessiz kalmasını eleştirdi: "Saldırılarsırasında birkaç sanatçıyı arayıp yardım istedim. Hiçbiri olumlu tepki vermedi."
Gezi Parkı eylemleri süresince Taksim Meydanı ve çevresini savaş alanına çeviren eylemcilerin, Maksem Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi'ne de saldırması güvenlikkameralarına yansıdı. Görüntülere göre, sanat galerisini basan 50 kişilik grup, önce kapının girişinde bulunan güvenlik kameralarını kırmaya çalışıyor. Daha sonra masada bulunan bilgisayarları parçalayan ESP yelekli grup, içerideki cam kapıyı da kırıyor. Ardından göstericiler, aralarında Amerikalı, Alman, Mısırlı ve Çinli isimlerin de bulunduğu 41 sanatçının eserlerinin sergilendiği bölüme giriyor. Buradaki eserleri duvarlardan indirerek tekmeliyorlar. Rana El Şami'nin barışı simgeleyen ‘Beyaz Kuşlar'ını asılı bulundukları yerden koparan eylemciler, bunu da yere atıyor. 7 Vadi 60 Kanat Gölgesi konseptiyle hazırlanan ve 2. Uluslararası İstanbul Trienali'nde sergilenen sanat eserlerini yağmalayan gruptakiler, molotof bombası atarak galeriyi ateşe vermeye çalışıyor. Grubun galeriye yaklaşık 50 bin TL değerinde zarar verdiği belirtiliyor.
Olaylarla ilgili bilgi veren Sanat Galerisi sorumlusu Halil İbrahim Şan, eylemcileri 'sanat düşmanları' olarak nitelendiriyor. Galeriyi ateşe verme girişiminin başarıya ulaşamadığını kaydeden Şan, "Duvarlara çarpan molotof bombasının izleri hâlâ duruyor." diyor. Türkiye'de sanatçıların bu duruma sessiz kalmasını eleştiren Şan, şöyle konuşuyor: "Bu sergi, şehre sahip çıkma adına gerçekleştirilmiş bir sergiydi. İstanbul'un en merkezi yerinde bir sanat galerisi illegal örgütlerce saldırıya uğradı ve sanatçılar buna tepki vermedi. Bugün sanatçı sanata sahip çıkmıyorsa görevini yerine getirmiyor demektir. Sanatçıların bu saldırılara sessiz kalması kabul edilebilir bir şey değil. Her eser en az bir ağaç kadar değerlidir. Saldırılar sırasında birkaç sanatçıyı aradım, yardım talebinde bulundum fakat hiçbiri olumlu tepki vermedi. Okan Bayülgen'e sosyal medya üzerinden ulaştım ama o da görmezden geldi ve yardımcı olmadı. Dolayısıyla asıl sahip çıkması ve olayları kınaması gereken sanatçılardı, onlar da sahip çıkmadı."
GÜVENLİK GÖREVLİSİ ÖLÜMDEN DÖNDÜ
Göstericilerin linç ettiği galerinin güvenlik görevlisi de ağır yaralanıyor. Vücuduna çok yakın mesafeden sapanla bilye de atılan güvenlik görevlisi E.D., orada bulunan çiçekçilerin araya girmesiyle ölümden döndüğünü söylüyor. E.D., yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Elbisemdeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi logosunu görünce ‘işbirlikçi' diye bağıra bağıra vurmaya başladılar. Daha sonra çekiçle kapıyı kırıp içeri girdiler. 'Burası sanat galerisi, buraya zarar vermeyin.' dedim, bu sefer de vücuduma sapanla bilye attılar."
HABERE YORUM KAT